Ankara Keçiören Katip Çelebi Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden 15. Yaşındaki gencecik bir kız, sınıfın boş olduğu bir anda, arkadaşlarıyla birlikte “Erik Dalı” isimli türküyü çalarak dans etti. Eğlencelerini videoya çeken genç kız, videoyu bir sosyal medyada paylaştı.

Kendini öğretmen değil de ahlak polisi zanneden, sistemin yetiştirdiği bir yobaz Din Bilgisi öğretmeni videoyu gördü ve o andan itibaren kızın hayatını zindan etmeye başladı.

Sistematik şekilde kızı tehdit ediyor, şantaj yapıyor, bir taraftan da, çenesi durmuyor konuyu önüne gelene anlatıyordu. Afişe olmuştu zavallı çocuk.

Bu sefer de ailesiyle tehdit etmeye ve videoyu silmezse ailesini okula çağıracağını söyledi. Sildi kız videoyu ama namus bekçisi yobaz aileyi okula çağırdı.

Dünyası yıkılmıştı kızın çünkü ailesinden de korkuyordu, nedense.

Ders yine Din Bilgisiydi. Hoca girdi sınıfa. Kız kararını çoktan vermişti. “Astımım var, nefes alamıyorum. Pencereyi açar mısınız,” dedi. Açtı arkadaşları   ve kız hiç duraksamadan penceren atladı Üçüncü kattan. 

Ambülans çağırıldı. Arkadaşları kızın ambülansa   taşınmasını ve hastaneye kaldırılışını videoya çektiler.

Okul yönetimi hemen gereken önlemleri aldı. Kapıları kapattı. Bütün öğrencileri tehdit etti: “Bu olay hiç kimseye söylenmeyecek, kimse duymayacak.”  

Ama duyuldu. Kızcağız başına aldığı darbeler yüzünden hastanede öldü.

Ankara valiliği hemen bir bildiri yayınladı. Dedi ki,” Söz konusu iddia, bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında paylaşıldığı gibi gerçeği yansıtmamaktadır.” Yansıtmıyorsa, sen yansıtsana gerçeği. İşin ne?  

Her şey ortaya çıkınca “intihar” dediler. Hayır intihar değil, o kendini öldürdü, katili de sizsiniz. Hem de müteselsilen hepiniz katilsiniz.

• Katilsin Sistem: Ülkenin geleceği olan gençliği eğitmek için, beyni boş yobaz militanlar yetiştirip, okullara  öğretmen diye gönderdiğin için katilsin.
• Katilsiniz Okul Yönetimi: Olayı başından sonuna kadar bildiğiniz halde o yobaza, ”Dur hele senin işin bu mu arkadaş,” diyecek yerde, hiç sesinizi çıkarmadığınız, göz yumduğunuz, hatta adeta teşvik ettiğiniz, o yobazın talebiyle o çocuğun ailesini okula çağırdığınız için suçlusunuz.
• Katilsiniz Diğer Öğretmenler: O yobaz, hamamdan fırlamış Arşimet gibi marifetini anlattıkça sadece dinlediğiniz, belki de eylemini onayladığınız için katilsiniz.
• Katilsin Vali: Senin görevin devleti temsil etmek, gerçekleri ortaya koymak, haklıyla haksızı, suçluyla suçsuzu ayırmak olduğu halde, devrin bütün valileri gibi suçu örtmek, suçluyu aklamak, böylece düzeni ibra etmek olduğunu düşündüğün için katilsin.
• Hepimiz Katiliz: Her şey gözümüzün önünde olurken, sistem gözümüzün önünde kurulur, gelişir, palazlanırken, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın,” mantığıyla, sistemin devlet politikası haline gelmesine göz yumduğumuz, yılanın yavaş yavaş bizi sokmasına bile tahammül ettiğimiz için katiliz.

Sayın Özgür Özel, bugün yarın bir görüşme yapacaksınız. Dosyanızda, gündeminizde neler var bilmiyorum. Ama eğer GELECEĞİN EĞİTİMİNİ görüşmeyecekseniz, görüştüğünüz halde kabul ettiremeyecekseniz hiçbir şey görüşmeyin daha iyi. 

Gelecek öngörüsü ile şekillenmemiş bir Milli Eğitim, o ülkenin yok olması demektir. Masada “müzakere”, sokakta “mücadele” ilkenizin gerçekleştiğini görmek istiyorum. Bu kaçıncı kaybımız; yeter artık.

• AKSİ TAKDİRDE İKİ ELİM YAKANIZDA OLACAK.