Eşcinsellik ve Nedensellik

Eşcinsellik ve Nedensellik


Kadın ya da erkeğin hemcinslerine ilgi duyması olarak tanımlıyor psikoloklar eşcinselliği. Ve özellikle ergenlik döneminde kendini gösterdiğini vurguluyorlar. Bir şeyin kendini göstermesi, daha önce varolan bir durumun dışa vurmasıdır. Dolayısıyla doğuştan gelen genetik bozukluk! Tabi her hastalık genlerle gelmez. Hormonlar bir takım iç-dış sebeplerden dolayı yaşama halindeyken de bozulabilir. Kısacası bu durum bedeni olarak bir hastalıktır, ama işin bir de tercih boyutu var. İşte bu nokta çok tartışılası... Tercih, eşcinsellik olgusunun yanında adamakıllı güzel oluveriyor. Farklılık... Kutsal bir kelime niteliğinde çünkü!

Siz, psikolokların söylemlerine bakmayın! Onlar eşcinselliğin bir yönelim olduğunu söylerken misyonlarını doğruluyorlar sadece. Yüzeysel değerlendirildiğinde tercih diyerek yumuşattığımız bu durum, aslında ruhsal bir hastalıktır özünde.

Uzmanlar diyor ki: ''Bu kişilere anormal, hasta diyebilmek için öncelikle normalin tanımı yapılmalıdır. E normal de kişiden kişiye değişir. O halde hangisi anormal, hangisi normal buna biz karar veremeyiz.'' E evet! Yani haksız değiller aslında, ama tam olarak haklı olduklarını da söyleyemem. O kadar da uzun boylu değil yani. Kırmızı, kırmızıdır! Sana göresi, bana göresi yoktur ki! Ha ben severim, sen sevmezsin; o başka... Sonuç olarak zevklerin farklılığı; kırmızının kırmızı olduğunu; doğanın doğrusunu değiştirmez.

Bence normal; nedensellik ilkesine bağlı olan herşeydir. Daha başka bir deyişle, kendi içinde neden sonuç aktı bulunan her şeye normal denir. Doğayı sevmek normal! Neden? Çünkü çok güzel! Tanrı'nın çizdiği üç boyutlu bir tablo gibi... Kadın ve erkek evleniyor! Neden? Aile kurmak için! Aile? Basit tanımıyla; anne, baba ve çocuktan oluşan en küçük toplum birimi. Erkek ile erkek ve kadın ile kadın evlendi. N'olacak? Hiçbir şey! Beraberinde misliyle hastalık getirecek bir sapıklıktan başka hiçbir şey!

İnsanlar evlendiklerinde çocuk yapmak zorunda değiller ya da bir takım yetersizliklerden ötürü  yapamayabilirler. Bu durumda bu insanlar aile olmuyorlar mı? Tabiki hayır! Böyle bir zorunluluk yok, ama duruma dini ve sosyolojik açıdan baktığımızda aile kavramı çocuğunda dahil olduğu bir birimdir. Hatta Tanrı sırf çocuk sağlığını gözeterek evlenmeyi hak buyurmuştur. O yüzden; tanımı, ele aldığım konuya uygun düşecek şekilde yazdım. Bir şey daha... Yasak olan tatlıdır, ama yasal olan da kabul edilen olduğundan son derece tehlike yaratacaktır kişiliği oturmamış, arayış için de olan insanlar için!

Varsayalım ki söz konusu mevzuda her bildiğimiz yanlış, kanaatler tutarsız... Üçüncü tür gerçekten var ve bu bir genetik bozukluk değil,  keşfedilmemiş bir bilgi... O halde söyler misiniz bana? Tanrı neden lanetlemiş eşcinselliğin fazlaca görüldüğü Lut Kavmini! Tanrı bu kadar adaletsiz değildir ki!

Sadece bedeni bir rahatsızlık olmadığını söylemiştim eşcinselliğin! Ruhsal da olsa bir hastalıktır kanaatimce. Sebepleriyse şöyle sıralayabiliriz: Kadın ya da erkek hemcinsi tarafından aldatıldı yahut diğer ilişki düzeylerinde ciddi problemler yaşadıysa... Kuvvetle ihtimal nefret başlar karşı cinse. Ve bu başka boyutta eşcinselliğe dönüşür. Çünkü kadın olsun, erkek olsun; her cins bir eş ister, Tanrı'nın proglamladığı üzere. Dolayısıyla karşı cinse ilgi sıfırlandığında, zayıf karakterli insanlar bu yola adım atarlar.

Sözü, geçtiğimiz günlerde BDP'nin öncülük ettiği CHP'nin de destek verdiği 'eşcinsel açılımına' getireceğim! Barış ve Demokrasi Partisi ezilmişliğin ve ötekileşmişliğin ne demek olduğunu çok iyi bilen bir kesimin desteklediği parti olduğundan, diğer dışlanmış grupları anlaması son derece normal. Cumhuriyet Halk Partisi'yse laiklik ilkesine bağlı olduğundan, onun da desteği son derece kabullenilir! Ancak hastalığın birimselleşmesi, yasalaşması... Bunun yagınlaşmasına zemin hazırlamaktır ve daha önemlisi... Bunun bir tercih olduğu yanılgısıdır. Kısır bir döngü, fantazi ürününden başka bir şey değildir. Ben bu durumun ülkemizde yasallaşmayacağından eminim. Çünkü; azgınlığın, dinsizliğin fahiş olduğu toplumlarda bile henüz uygulanmazken Türkiye gibi çoğunluğu müslim olan bir toplumun bunu kabullenmesi akla gelmeyen bir ihtimal doğrusu. Peki neden bunu yaptılar? AKP'ye karşı kışkırtma politikası olabilir diye düşünüyorum. başımızdakilerin bu tasarıyı kabul etmeyecekleri bir doğru! O halde  yüzde on beş civarındaki eşcinsel topluluğunun desteğini almak bir amaç olabilir!

Türk toplumunda ve dünya toplumlarında 21. yüzyılda olmamıza rağmen hala kadın-erkek ilişkisi kabul edilmemişken... Kadın-kadın ve erkek-erkek ilişkisi toplumsal kıyamet olacaktır. Umarım bu insanları kabule değil, ıslaha gidilir!

adanaulus

14.08.2012 18:37:41

YAZARLAR


A SPOR MUHABİRİ EMRE KAPLAN’A YAPILAN SALDIRIYA KINAMA

ADANA’DA ON BİNLER CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLADI

ADANA’DA CUMHURİYET RESEPSİYONU

17. ULUSLARARASI ADANA TARIM-SERA VE BAHÇE FUARI’NA 140 FİRMA KATILIYOR

MAHALLEDE DEMOKRASİ YURTTA CUMHURİYET

YÜREĞİR’DE CUMHURİYET BALOSU

YÜREĞİR’DE 29 EKİM’İ COŞKUYLA KUTLADILAR

HEM EĞLENİYOR HEM ÖĞRENİYORLAR

680 YILLIK TARİHİ AĞACIN ALTINDA CUMHURİYET COŞKUSU

ADANA TARIM FUARI 30 EKİM’DE AÇILIYOR

DEMİRÇALI’DAN ‘29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI’ MESAJI

BÜYÜKŞEHİR’DEN ANAVARZA KAZILARINA DESTEK

“YATAY MİMARİYE GEÇTİK”

TSKB 8. OKUL KÜTÜPHANESİNİ HATAY’DA AÇTI

DİYABET HASTALARINA 5 YAŞAMSAL ÖNERİ!

ADANA’DA SU ÜRÜNLERİ DENETİMİ

MUHİTTİN ÇOBAN’DAN YENİ BİR KİTAP: SAVUNMA