EY İNSANLIK

Çamur deryasına batmış

Ey insanlık

Çamurun da bir mayası var

Bilmez misiniz?

Vahşet sınırınız

Nereye kadar gidecek böyle

Bir baharın coşkusunu

Ve kuş cıvıltısını

Unuttuk sayenizde

Hangi ormanı dinlesek

Masumların haykırışları

Çınlıyor kulaklarımızda

Hangi ırmaklara baksak

Masumların kanı akıyor

Gözlerinizden

Ey insanlık kör olduk

Sağır olduk Kahrolduk

Daha kaç kez helak olacağız

Sayenizde

Düşünmez misiniz?

 

Ey insanlık

Hesap günü geldiğinde

Tanrının hikmetinden

Doğanın adaletinden

Kâinatın azametinden

Masumların ahu zarından

Sizi kim kurtaracak

Daha kaç kez

Kovulacaksınız insanlıktan böyle

Korkmaz mısınız?

 

Arzularının esiri olan

Ey insanlık

Bu fani dünyada

Azıya aldığın gemine

Kim dizgin vuracak

Kim kurtaracak seni bu bataklıktan

Hangi aynadan bakarsın kendine

Gözlerin ve dilin neye tanıklık eder

O anlamsız dudakların neye hizmet eder

İşte o tanımsız yüzünle

Daha kaç kez

Bir kara leke olarak geçeceksin tarihe

Görmez misiniz?

 

 

 

 

 

Şu koca âlemde

Kapladığın yer

Mürekkepten bir damla

Bile değilken

Her insan gibi

Her gün yeniden doğarken

Senin aydınlığın

Bir başkasına karanlık

Senin cennetin

Başkasına cehennem

Senin varlığın

Bir başkasını yok ederken

Senin yaşamın

Bir başkasının ölümüne sebep olurken

İnsanlığa yapılan bu ihanetin

Bir bedeli olduğunu

Zulmün kitabına

Bir kara sayfa olarak ekleneceğini

Anlamaz mısınız?

 

Hilal Uludağ

10.01.2024 19.18
Orjinal Köşe Yazısına Git