Yani bir gazeteci olarak boşa kürek sallamıyorsunuz.

Günaydın Adana Gazetesi’nin dünkü manşetini hatırlayacaksınız.

“Demirçalı, şehidin anısına sahip çıktı..”

Konuyu özetle hatırlatacak olursak, Şehit Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Ercan Sanca’nın ailesi tarafından Yavuzlar Mahallesi Yüreğir Belediye Binası yanında yaptırılan hayrat çeşmesi geçtiğimiz aylarda kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce tahrip edildi. Şehide yapılan saygısızlığı Günaydın Adana Gazetesi olarak haberleştirdikten sonra Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı harekete geçerek çeşmenin tadilatını yaptırdı.

***

Demirçalı, şehidin babası Muharrem Sanca ve ağabeyi Mustafa Sanca’yı da belediyede konuk ettikten sonra şehidin adını taşıyan çeşmenin yanına gittiler ve su içtiler. 

Çeşme iki üç kez tahribata uğratıldı. İki kez haberini yaptıktan sonra Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı harekete geçerek çeşmenin tadilatını yaptırdı. Başkan Demirçalı’ya duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum.

***

Burada yerel basının önemi bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Eğer biz çeşmenin haberini yapmamış olsaydık çeşmenin tadilatı halen yapılmamış olacaktı.

Yani diyeceğimiz odur ki basın halkın gözü, kulağı ve sesidir.

Eğer basın susarsa-susturulursa herkes susar-susturulur.

Bizim yaptığımız haberler hep amacına ulaşmış, yetkililer tarafından dikkate alınmıştır.

Örnekleyecek ve sıralayacak olursak aklımıza şöyle birkaç haber geliyor.

***

Yüreğir Aksantaş TOKİ Konutları içerisinde bulunan Cami yanmıştı. Yaptığımız haberler sonucunda tadilatı yapıldı.

2014 yılında vefat eden Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu güreşçi İsmet Atlı’nın Kozan’da bulunan mezarda bir baştaşı bile yoktu. Yaptığımız haber sonrasında Dönemin Adana Büyükşehir Belediye  Spor Kulübü Başkanı Şehmus Uçar, bizzat Kozan’daki mezara giderek durumu yerinde gördü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün talimatları sonrasında İsmet Atlı’ya anıt mezar yaptırıldı.

***

Yine 2018 yılında bir haber yapmıştım o da adresini buldu. Haberin konusu şöyle: Yavuzlar Spor Salonu’nun yıkılarak yerine halı saha yapılacağı ve bu amaçla salonun yanındaki okula katkı sağlayacağı iddialarına sporcuların velileri sert tepki gösterdi.

“Şampiyonların Geleceğini Yıkıyorlar” başlığıyla haberi manşetten verdik. Dönemin Yüreğir Kaymakamı konuyla ilgilenerek salonun yıkılıp halı saha yapılmasının önüne geçti. O zamanki okul müdürü ile yine o dönem Yavuzlar Mahalle Muhtarı bu salonun yıkılıp halı saha yapılması için çok uğraş verdiler. Haberimiz sonrasında konuyu CHP Milletvekili Orhan Sümer TBMM’ye taşıdı. Spor Bakanı, spor salonunun depreme dayanıklı olmadığı için yıkılıp yeniden yapılarak spor salonu olarak hizmete devam edeceği müjdesini verdi. Spor salonu yıkıldı yerine yenisi yapıldı hatta bitmek üzere. Sporcular yakında bu salonda antrenmanlara başlar.

***

25 Ağustos 2015 yılında yaptığımız haber ses getirdi. Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde bulunan Buruk Mezarlığı içerisindeki Muharip Gaziler Mezarlığı’nın giriş kapısı yıkılmış, duvarlar dökülmüş. Bir paşanın yazısının bulunduğu mermer bir mezarın kenarına öylece bırakılmıştı. Ses getiren haberimizden sonra Adana Büyükşehir Belediyesi harekete geçerek Muharip Gaziler Mezarlığı’nın tadilatını yaptı.

9 Haziran 2021 yılında yine bir haber yapmışız. Gençler ve çocuklar sera filesi ve lamba direklerinden voleybol sahası yapmışlardı. Haberin Günaydın Adana Gazetesinde yayınlanmasından sonra Adana Büyükşehir Belediyesi nizami direkleri dikip filelerdi asarak çocukların ve gençlerin sağlıklı spor yapabileceği duruma getirdi.

***

80 yaşındaki Ayten Alataş judo sporuna başladı haberimizden sonra yaygın basın harekete geçti ve Ayten teyze gazetelerin manşetlerinde ve TV ekranlarında çıktı. Türkiye Judo Federasyonu trilyonlar verse judonun reklamını yapamazdı. Neyse ki Ayten Alataş’ı onure ederek judo sporuna katkılarından dolayı plaket verdiler. Ayten teyze ne yazık ki pandeminin olduğu dönemde hayata gözlerini yumdu.

***

Yeni Adana Stadı’nın yapımı yaklaşık 8 yıl sürdü. Stadın yapımı zaman zaman sekteye uğratıldı. İnşaatın yapımı devam ederken ruhsat almada sorunlar yaşandı. Yetmedi paralarını alamayan işçiler iş bıraktı. Bu sıkıntıları da manşetlerimize taşıdık, yetkililer anında çözüm üretti.

Ve daha birçok haberimiz yetkililer tarafından dikkate alındı. Yani diyeceğim odur ki gazeteciler öcü değildir. Gazetecilerden korkmayın. Özellikle belediye başkanları ve yine özellikle yerel gazeteleri okuyun. Yerel gazeteleri okuyun ki yönettiğiniz kentten haberiniz olsun. Kentin sorunlarını en iyi ve en geniş şekilde yerel gazeteler sayfalarına taşımakta. Dolayısıyla gazetelerden, gazetecilerden çekinmeyin. 

Gazetelerden ve gazetecilerden hiç kimseye zarar gelmez.