Bütçenin komisyonlarda ve Mecliste görüşülmesi sırasında eğitim bütçesi ile ilgili iki öne çıkan konu okul beslenmesi ile MESEM ve mesleki teknik öğretim konusunda yoğunlaştı. MESEM ve mesleki teknik okulların yaygınlaştırılmasını savunanların temel argümanı iş/istihdam ve işsizlik oranlarına dayanıyor. Bu sava göre, mesleki teknik lise mezunlarının iş gücüne katılımı ve istihdam oranları daha yüksekmiş.
Diğer tüm nitel gerekçeleri bir yana bıraksak sadece bu savı dikkate alsak bile, gerçekten mesleki teknik okul mezunlarının iş gücüne katılımı ve istihdam oranları genel liselerden yüksek mi?
Ya böyle değilse?
İş istihdam tabloları doğru okunursa en temel veri iş gücüne katılımdır. Bunu istihdam oranı izler. 2024 itibarıyla erkeklerin yüzde 72’si iş gücüne katılırken kadınlarda bu oran 36.8. 100 erkekten 49.5’i istihdam edilirken kadınların sadece 32.5’i istihdam ediliyor.

Erkekler için iş gücünde gözüküp iş bulamayanların oranı 3.1 iken kadınlarda bu oran 4.3. Ancak bunu işsizlik olarak hesapladığımızda toplam nüfus değil iş gücüne katılan nüfus üzerinden hesaplanıyor. Böyle bir hesapla erkeklerde işsizlik oranı 7.1 kadınlarda 11.8 çıkıyor.
Bu tablonun son satırında yer alan 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2024 yılında yüzde 16.3. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 13.1, kadınlarda ise yüzde 22.3 olarak tahmin ediliyor.
Tabloya dikkat edersek, en kritik iki veri İŞ GÜCÜNE KATILIM ve İSTİHDAM oranıdır, işsizlik ancak üçüncü sırada gelir.
Genel lise ile mesleki teknik kıyaslanırken hep iş bulup bulamama durumu üzerinden genel lise mezunlarının aylak boş kaldıkları ileri sürülüyor. Ancak veriler dikkatle okunursa bunun böyle olmadığını gösteriyor.
Lise mezunlarının iş gücüne katılımı ile istihdam edilen arasındaki fark yüzd 6.4, mesleki teknik liseler için de yüzde 6.4. Yani ikisinin de lise mezunu olarak iş bulamama oranları 6.4.

Dahası sadece bu veri gerçeğin bütününü yansıtmıyor. Aslında genel lise mezunları yükseköğretime daha çok devam ettiklerinden mesleki teknik lise mezunlarına göre daha yüksek istihdam ediliyor. Aşağıdaki tablolarda bunlar veriliyor.
15-24 yaş grubunda ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş genç nüfus göstergesidir. Tabloya dikkatle bakılırsa ne eğitimde ne işte olan 15-24 yaş nüfusta genel lise mezunlarına (yüzde 25.4) göre mesleki teknik lise mezunları (yüzde 26.6) daha yüksek bulunuyor.

Bir başka sav da genel lise mezunlarının daha fazla yükseköğretime gittiği ve sonuçta yükseköğretim mezunlarının da daha fazla işsiz kaldığı yönünde.
Genel lise mezunlarının daha fazla yükseköğretime gittiği doğru da yükseköğretim mezunlarının mesleki teknik lise mezunlarına göre daha işten güçten yoksun kaldığı savı yanlış.
Eğitim durumuna göre genel nüfusun istihdam oranlarına bakılırsa, mesleki teknik okul mezunları yüzde 61 istihdamda iken yükseköğretim mezunlarının yüzde 70.4’ü istihdamda yer alıyor.

Ortaöğretimden yükseköğretime geçişte genel lise mezunları (yüzde 36.43) mesleki teknik okullara (yüzde 24.77) göre daha fazla yükseköğretime geçiş yapıyor. Yükseköğretim mezunlarının iş gücüne katılımı daha yüksek olduğundan genel lise mezunlarının uzun erimde iş gücüne katılımları daha yüksek bulunuyor.

Kaldı ki mesleki teknik lise mezunlarının sınav başvurusunda bulunan sayıları ve yerleştirmeye yeterli puan alma durumları bu tabloda tam gözükmüyor, yükseköğretime yerleşme durumları bu tablodakinden de daha düşük bir oranda olabilir.
Yukarıdaki veriler dışında bir temel veri de okuldan kopmalar. Mesleki teknik okullarda devamsızlıkla okuldan kopanlar sonuçta lise altı eğitimli grubunda yer almış oluyor, bunların da lise mezunlarına göre iş gücüne katılımları ve istihdam oranı daha düşük bulunuyor.

Yukarıdaki eğitim durumuna göre temel iş gücü göstergesi tablosuna bakılırsa lise altı eğitimlilerin iş gücüne katılımı yüzde 46.3 iken lise ve üstü eğitimlilerin çok daha yüksek bulunuyor. Yani mesleki teknik okullardaki okuldan kopuşlar/devamsızlıklar genel liselerden daha yüksek ve dolayısıyla uzun erimli istihdamdan da daha uzak kalıyorlar.
Aşağıdaki tablo okuldan kopanların üçte birinin çalışma hayatında da olmadığını gösteriyor.

Anne babaların eğitim düzeyi ne kadar yüksekse çocukların ileride eğitim düzeyi de o kadar yüksek oluyor. Bu durumda MESEM ve mesleki teknik lise öğrencileri hem okuldan koptuklarından hem de mezun olanlar yükseköğretime daha az devam ettiklerinden ileri de çocukları da dezavantajlı konuma gelecektir.

Süreç ve toplam realite doğru düzgün okunursa mesleki teknik öğretimin yaygınlaştırılmasını savunanların tek önemli gerekçelerinin kendi verileriyle örtüşmediği anlaşılıyor, genel liseler daha iyi durumda bulunuyor.
Genel liselerin avantajlarını sayarsak;
1. Devamsızlık oranları çok daha düşük,
2. Yükseköğretim kazanma oranları daha yüksek,
3. Yükseköğrenimde daha nitelikli bir program kazanma oranları çok daha yüksek,
4. Nitelikli uğraşıları yani bir işte veya yükseköğretimde olma durumları daha yüksek,
5. Lise mezunu olarak kalanların iş arayıp bulamama durumları mesleki teknik lise mezunları ile birebir aynı (her ikisinde de yüzde 6.4).
6. Yükseköğretim mezunlarının toplam istihdama katılımı çok daha yüksek, dolayısıyla genel lise mezunları yükseköğretime daha fazla devam ettiklerinden toplam istihdamları da daha yüksek,
7. Eğitimin niteliği de -fizikleri kimyaları matematikleri sosyal bilimleri dilleri de- mesleki teknikten ve MESEM’lerden çok daha iyi.
8. Zihinsel gelişimleri çok daha iyi.
9. Bedensel, psişik ve sosyal gelişimleri de çok daha iyi.
Tüm bunlar ortada iken bile bile kötülüğe talim etmek kasıtlı ve örgütlü bir kötülüğü oluşturmaktadır. Bakanlığa ve yarım yamalak burjuvaziye çağrım, bu kötülükten bir an önce vazgeçmeleridir.
Bilgi, teknik ve sanat tüm okullarda, mesleki uzmanlık öğretimi yükseköğretim düzeyinde olmalı
18 yaşına kadar okul mesleğe değil hayata hazırlar. Hayata iyi hazırlanmış çocuklar daha iyi usta ve uzman olabilirler.
İyi bir mesleki ve uzmanlık eğitimi ancak 18 ve üstü yükseköğretim evresine (3. kademeye) bırakılmalıdır. İşe yönelik uyum ve uyarlanmalar ise biraz staj ve esas olarak da o işte başladıktan sonra birkaç ay içinde zaten kazanılacaktır.