GRACE KELLY VE PRENSES DİANA

İnsan mutlu olabilmek için nelere sahip olmalıdır? Mutlaka hepimizin kafasında uzun bir liste vardır. Herkes de kendi açısından mutlaka haklıdır. Sayılanlar mutlu olmanın  asgari şartlarıdır ama salt mutluluğun teminatı değildir.

İnsan mutlu olabilmek için nelere sahip olmalıdır? Mutlaka hepimizin kafasında uzun bir liste vardır. Herkes de kendi açısından mutlaka haklıdır. Sayılanlar mutlu olmanın  asgari şartlarıdır ama salt mutluluğun teminatı değildir. Çünkü kendi başımıza asla mutlu olamayız. Mutluğumuzu etkileyen o kadar çok dış faktör vardır ki. Grace Kelly ve Prenses Diana’nın, mutlu olabilmek için sahip olduklarından daha fazla neye ihtiyaçları vardı ki? Ya da neleri eksikti ki? Gelin bir hatırlayalım.

Grace Kelly…Babası olimpiyatlarda altın madalya kazanmış bir atlet, annesi Üniversitede bayan kürek takımı antrenörü, bir amcası Pulitzer Ödüllü oyun yazarı, diğeri tiyatro sanatçısıydı. Herkes Grace’i kendi mesleğine çekmek istiyordu. O oyunculuğu seçti.

Ergenlik yıllarında ailesi ve arkadaşları onun çirkin olduğunu düşünüyorlardı ama o sinemanın en güzel kadınlarından biri oldu. Çoğu insan onun ‘buzlar prensesi’ olduğunu düşünse de o, içten içe ateşli ve isyankar bir kadındı. 

Oyuncu olmak için New York’a geldiğinde ailesi onun yalnızca kadınların konakladığı bir otelde kalmasını istemişti. Grace, bir süre ailesinin sözünü dinledi ama hayatında kısıtlamalar istemiyordu. Başkaldırmıştı. Ailesinin onaylamayacağı kişilerle birlikte oldu, çılgınlıklar yaşadı, bütün sınırlamaları teker teker çiğnedi. 

Don Richardson ile birliktelik yaşadı. Richardson, Grace’den yaşlı, evli ve Yahudi idi. Yani ailesinin onaylayacağı bir tip değildi. Ayrıldılar 

Bir süre sonra, yine evli olan rol arkadaşı Gary Cooper’a aşık oldu, Clark Gable ile Afrika’da küçük bir kaçamak yaşadı, Ray Miller’la adı bir sürü dedikoduya karıştı. Moda tasarımcısı Oleg Cassini’ye aşık oldu. Nişanlanmadan önce hamile kaldığı ve çocuk aldırdığı söylendi. Cassini, Grace’in şöhretinin altında ezilmeye başlayınca bu ilişki de bitti. 

Yükselişinde, Alfred Hitchcock’un katkıları büyüktü. Hitchcock sarışınlara hep ilgi duyardı. İkisi de birbirlerinden yararlandılar. Grace en çok kazanan yıldızlardan biri olmuştu ama çocukluk hayali henüz gerçekleşmemişti. Prenses olmalıydı. Bu fırsatı da yakaladı karşısına Monaco Prensi Rainer çıktı.

Prens ülkesinin popülaritesini artırmak, Grace ise ailesine kendini ispat etmek istiyordu. Birbirlerinden hoşlandılar. Hatta prens bu soğuk güzelliğe sırılsıklam aşık oldu. Şaşıracaksınız…Prensin ailesi, Grace’in ailesinden iki milyon dolar başlık parası istedi. Grace’in babası köpürdü. Kraliyet ailesi başka şeyler de istiyordu Grace tahta bir varis doğurabilecek durumda olup olmadığını belirlemek için muayenelerden geçmeliydi. Ayrıca Amerikan vatandaşlığından da vazgeçmek zorundaydı. Grace bütün engelleri aştı. 

Grace’in sinema kariyeri evlendikten sonra bitti. Ama ilerleyen zamanlarda bu onun en büyük pişmanlıklarından biri oldu. Sinir sistemi bozuldu. Git gide daha soğuk ve daha despot birine dönüşmeye başladı. Prens Charles ile Prenses Diana'nın nişan töreninde gözü yaşlı Diana'ya, "Boşuna ağlama canım, bu saatten sonra artık her şey çok daha kötü olacak," diye fısıldamıştı.

Herkes bir peri masalı yaşandığını sanıyordu ama işin aslı hiç de masala benzemiyordu. Grace, prense üç çocuk verdi. Sahip olduğu her şeyi bir. kenara bırakmış, kraliyet sarayında “keşke”lerle dolu bir hayat yaşıyordu. 

Keşkeler 13 Eylül 1982’de son buldu. Cote d’Azur’da sarp uçurumlar boyunca sürdüğü arabasının kontrolünü kaybetti ve kızı Stephenie ile birlikte 45 metre aşağı düştü. Henüz 52 yaşındaydı.

Tam 15 yıl sonra, bir mutsuz prenses daha benzer bir kaderi paylaşacaktı: DİANA. Grace’in kehaneti doğru çıkmıştı. Aslında kehanet de değildi Diana’nın kulağına fısıldadığı. Sadece kendi hayatını bir cümle ile özetlemişti.

Elbette, her peri masalı böyle bitmiyor. Ama, hiç bir peri masalı da, dışarıdan göründüğü gibi olmuyor.

TÜM DOSTLARIN GÖNLÜNDEKİ MUTLULUĞU YAŞAMASI DİLEĞİYLE…

 


İfral TURGUT

30.04.2025 19:28:00

YAZARLAR


ÇAMUR KURUTMA TESİSİ 8 AY İÇİNDE DEVREYE GİRİYOR

KARATAŞ TARIMA DAYALI SU ÜRÜNLERİ VE SERA OSB DEĞERLENDİRİLDİ

ALTIN KOZA FESTİVALİ 22 EYLÜL’DE BAŞLIYOR

BİLGİÇ: ÇUKUROVA EMEĞİN VE ÜRETİMİN SEMBOLÜDÜR

“NİSAN AYINDA MARKETTE 39 ÜRÜNÜN 28’SİNDE FİYAT ARTIŞI, 11’İNDE İSE FİYAT AZALIŞI GÖRÜLDÜ

ADANALI SANAYİCİLERE ŞİKAGO TİCARET MERKEZİ TANITILDI

ESTETİK YAPTIRMAK İSTEYENLERİN EN SIK DÜŞTÜĞÜ 5 HATA!

TUİK İŞSİZLİK ORANINI AÇIKLADI

ÜRETEN KADINLARA “GİRİŞİMCİ YETKİNLİK KAZANDIRMA PROGRAMI”

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ YARARINA FOTOĞRAF SERGİSİ

ADANA’DAN AVUSTRALYA’YA UZANAN HAYATIN HİKÂYESİ

VALİLİK AÇIKLADI

“NÖBET, İCAP VE FAZLA MESAİ ÖDEMELERİNDE AKSAMA YOK”

CEYHAN’A İSMET İNÖNÜ KENT MEYDANI

TÜRK LEZZETLERİNİ USTALARINDAN ÖĞRENİYORLAR

FAZIL SAY’IN 50. SANAT YILI

“EMEĞİMİZE, HAKLARIMIZA, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!”