İfral TURGUT

Tarih: 30.06.2024 23:12

GRİ LİSTEDEN ÇIKTIK. FATF.

Facebook Twitter Linked-in

Bir Anons: Türkiye Gri Listeden çıkarıldı. Şimşek müjdeyi verdi: “Başardık.” Başta ben olmak üzere, bütün cahiller sevindik. Neyi başarmıştık, yine kimi dize getirmiştik, FATH neydi, Türkiye dünyaca kabul gören bir sistemde bir üst gelir seviyesine mı çıkmıştı, yoksa?

Şoku atlatıp, kendime gelince, bize ne oldu bir araştırayım, dedim. Meğer, terörizmin finansmanı ve kara paranın aklanmasına karşı yürüttüğü mücadeledeki başarımız tescil edilmişmiş.

FATF, 1989 yılında ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada'dan oluşan G-7 ülkelerinin Paris'teki toplantısında hükümetler arası bir organizasyon olarak kurulmuş.  

37 ülke ve 2 bölgeden, 39 üyesi varmış. Çalışma konusu   kara paranın aklanması, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadelede uluslararası standartları belirlemek imiş.

FATF'ın bu alanda 40 tavsiyesi varmış. Bunlar, ülkelerle karşılıklı değerlendirilir, takip süreçleri işletilirmiş. Bu  değerlendirmelerle ülkede terörizmin finansmanı unsurlarının FATF standartlarıyla uyumu kontrol edilirmiş.    

Gri liste nedir?

Gri liste, FATF tarafından kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz kalan ülkeleri belirlemek amacıyla oluşturulan bir liste imiş.  Tekrar yazayım: TERÖRÜN FİNANSMANIYLA MÜCADELEDE YETERSİZ… 

Peki hangi ülkeler var FATF'ın listesinde? Sıkı durun: Bulgaristan, Burkina Faso, Kamerun, Hırvatistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Haiti, Mali, Mozambik, Nijerya, Filipinler, Senegal, Güney Afrika, Güney Sudan, Tanzanya ve Vietnam.

Duydunuz mu faniler?

Yani biz aynı hapishanede, kara para aklayıcıları, terörizm finansörleri, uyuşturucu ve silah kaçakçılarının olduğu koğuştan alınıp, banka soyguncuları, dolandırıcılar, adi hırsızların bulunduğu koğuşa konulmuşuz. 

“Allah sizi bildiği gibi yapsın,” diyeceğim ama onun bu işlere ya aklı ermiyor, ya erdiği halde daha önemli işleri olduğu için hiçbir şeye karışmıyor, ya da bizden ümidini   kesmiş, “Saldım çayıra,” politikası uyguluyor.

Şimşek Efendi, “Bizim bu listede ne işimiz var, bunlar kaçıncı dünya ülkesi, biz buraya kadar nasıl düştük, biz kara para aklayıcısı, terörist veya silah kaçakçısı mıyız,” diye utanıp, sıkılıp, yerin dibine gireceğine, “Başardık,” diye sevinç çığlıkları atıyor. Diyecek çok şey var da, hadi neyse, en hafifini söyleyeyim.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —