Yüz yıllık Cumhuriyeti yıktık, demokrasiyi yok ettik. Yerine bir şey koymak gerekiyordu. Burhan Kuzu’dan rica ettik. Bir şeyler yazdı, adına da “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” dedi. Sistem ülkeyle birlikte kendisini de bitirdi.
Şimdi yeni sistem aranıyor. Benim önerim, GÜÇLENDİRİLMİŞ PATERNALİZM.
Paternalizmin Türkçesi Babacılık. Toplum veya aile yönetimlerinde kararların, rehber ve ideal kabul edilen kişi veya kişilerce alınmasını öngören yönetim sistemine verilen isim. Öngörüsü, toplum ve aile içerisinde bir hiyerarşik yapı bulunması ve hiyerarşide en üstün kişiler veya kişinin yürütmeyi elinde bulundurması gerekliliğidir.
Paternalizm; Sokrates ve Platon'un siyaset felsefesinin, ”Aile yönetimi, devlet yönetiminin bir modelidir” prensibine ve halk içerisinde doğruyu seçme yetisine sahip yetkinlerin verecekleri kararlarla siyasal yönetimin gerçekleşmesine dayanır. Sokrates ve Platon'a göre; toplum içinde, yönetilmeye muhtaç, aciz kimselere rehberlik edecek bir grubun bulunması gereklidir.
Sonuçta paternalizm, toplum içerisinde seçkin bir grup oluşmasına ve dolayısıyla bir soyluluk durumu yaratır.
Gerçi bizim sistem de toplumun aciz, yönetilmeye muhtaç oluşu ve çok şükür ki, kendi adına karar verecek yüksek bir zümrenin, hatta o zümre adına da karar verecek yetkin bir kişinin oluşu dolayısıyla biraz bu sisteme benziyor ama galiba tam olarak da bu değil.
Ben ne zamandan beri sisteme bir ad arayıp duruyordum. Buldum ve rahatladım: “Güçlendirilmiş Paternalizm.”
Gerçi, biraz çağ dışı ama olsun. Altı-üstü nihayet bir devlet. Bir de bunu deneyelim; ne olur ki?
MESELE BEKA MESELESİ.