GÜL HAZİN SÜMBÜL PERİŞAN

Recaizade Mahmut Ekrem Bey devlerinden biri.  Sofrasında başta Tevfik Fikret, kemani Tatyos Efendi Rahmi bey olmak üzere, dönemin önde gelen edebiyat ve müzik adamları  bulunur,  edebiyat sohbetleri yaparlardı.

Recaizade Mahmut Ekrem Bey devlerinden biri.  Sofrasında başta Tevfik Fikret, kemani Tatyos Efendi Rahmi bey olmak üzere, dönemin önde gelen edebiyat ve müzik adamları  bulunur,  edebiyat sohbetleri yaparlardı.

Recaizade Mahmut Ekrem Beyin ikinci oğlu Nejat amansız bir hastalık sonucu vefat edince, toplantılara uzunca bir süre ara verilmiş, edebiyat ve musiki sofraları, çok uzun zaman sonra tekrar  kurulmaya edebiyat ve musiki sohbetleri de yapılmaya başlamıştır. 

Recaizade Mahmut Ekrem Beyin adeta inziya çekildiği bu zamanı ve oğlu için “Ah Nijat” isim şiirini edebiyat ve şiir le ilgilenen hiç kimsenin hatırlamayacağını düşünemiyorum.

Ekrem Bey kırlarda avare avare dolaşıp yalnız kalarak acısını yaşarken, “Gül Hazin Sümbül Perişan” diye başlayan bir şiir yazaraksevgili dostu Rahmi Beye vererek bestelemesini rica eder. 

Rahmi Beyden, uzun süre ses çıkmaz. Bir akşam  bir dost meclisinde karşılaştıklarında, Ekrem Bey bütün nezaketiyle, “Acaba Rahmi Bey lütuf buyurdular mı, diye sorar. Rahmi Bey üstadın bu nazik sorusu karşısında mahcup, başını öne eğerek kendisine has bir tavırla, “Âcizane bir şey yaptım efendim, arzu ederseniz icra edeyim” der. O esnada Tevfik Fikret ve Kemani Tatyos Efendi de aynı ortamda bulunmaktadır. Rahmi Bey uzun ceketinin cebinden nısfiyesini (kısa ney) çıkarıp birkaç farklı makamda dolaştıktan sonra Bayati Makamında karar kılar ve eseri icra eder.

Gül hazin sümbül perişan Bâğzârın şevki yok.
Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok.
Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok.
Ah eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok.
Geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok!

Eserin icrası biter ama kimsede bir tepki yok. Herkes büyülenmiş gibi bir süre bekledikten sonra, bir başka bestekar, Tatyos Efendi,takdirlerini gizleyemez ve Rahmi Bey’in ellerinden öper ellerinden öpmüştür.

Sanırım Recaizade Ekrem’in o şiirinde ne demek istediğini anladınız.

Sanırım şarkıyı bir kez daha dinleyip seveceksiniz.

Ama ben başka bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Her akşam beraber olup sohbet eden şarkı söyleyen, şiirler okuyan insanların birbirlerine karşı olan tavırlarına bakar mısınız. 

  • İŞTE BEN ÖYLE MASALARIN, ÖYLE AKŞAMLARIN, ÖYLE İLİŞKİLERİN ÖZLEMİNDEYİM.

 


İfral TURGUT

16.11.2024 15:54:00

YAZARLAR


EGE BAĞATUR MEZARI BAŞINDA ANILDI

"MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ DEMEK SUÇ OLAMAZ"

İŞÇİLER, SEYHAN BELEDİYESİNİ HALKA ŞİKAYET ETTİ.

CHP’Lİ BAŞKANLAR MARDİN’DE TÜRK’Ü ZİYARET ETTİ

CEYHAN BELEDİYE AKADEMİ'DEN GÖVDE GÖSTERİSİ

TARİHİ KIZ LİSESİ BİNASINDA BULUŞTULAR: ATAM İZİNDEYİZ

CHP’DE OLAĞANÜSTÜ KURULTAY İSTEĞİ

BİR YILDA YÜZDE 775 ARTTI

“HEM EĞİTİYOR HEM DE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN UZAK TUTUYORUZ”

ELEKTRONİK SİGARA GENÇLERİ TEHDİT EDİYOR, KANSER RİSKİNİ ARTTIRABİLİYOR!

HASAN BOĞA DİŞ HEKİMLERİ ODASI BAŞKANI OLDU

TURİZMİN GELİŞMESİ İÇİN PROJE VE ÖDÜLLÜ YARIŞMA

CHP’Lİ BULUT: MAAŞ, KREDİ KARTI FAİZİNE GİDİYOR

KINAYARAK DEĞİL, ÇALIŞARAK YENEBİLİRİZ

AHUDUDU OYUNU 28 KASIM’DA ADANA’DA

KÜRDAN ALIŞKANLIĞI DİŞ SAĞLIĞINI BOZABİLİR

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ’NDE 2024-2025 AKADEMİK YILI TÖRENİ