GÜNLÜK KONUŞMALARIMIZ HAYATIMIZI NASIL ETKİLER ?

GÜNLÜK KONUŞMALARIMIZ HAYATIMIZI NASIL ETKİLER ?






Yeniden merhabalar Işık parçalarım Bir önceki yazımda bilinçaltımızdaki negatif inançlardan bahsetmiştik. Bilinçaltımızdaki inançlarımızın tüm hayatımızı etkilediğini ve hayatımızdaki kısır döngülerinin sebebinin bilinçaltımızdaki inançlar olduğunu söylemiştik.





Eğer çalışma yaparsak inançlarımızı değiştirebiliriz.





Değişmek isteyenler, hayatını değiştirmeye hazır olanlarımız için uygulamalar paylaşmak istiyorum.





Değişime Günlük konuşmalarımızdan başlayabiliriz.





Biz genellikle dua ederken bile istediklerimizi değil istemediklerimizi söylüyoruz. Örneğin; Allah kaza bela vermesin, Allah utandırmasın, Allah ayırmasın bu örnekleri çoğaltabiliriz.





İlk yapmamız gereken şey konuşurken de dua ederken de istemediklerimizi değil istediklerimizi söylemek. Örneğin; sağlıkla sıhhatle git gel, Allah iyilik versin, Allah mutlu etsin, Allah iyi günler göstersin tabii ki bu örnekleri de çoğaltabiliriz.





Günlük hayatımızda kullandığımız cümlelerde ise, kavga etmek istemiyorum yerine iyi geçinmek istiyorum. Üzülmek istemiyorum yerine, mutlu olmak istiyorum, hastalanmak istemiyorum yerine sağlıklı olmak istiyorum cümlelerini seçebiliriz. 





Önce günlük hayatımızda nasıl konuştuğunuzu Lütfen bir yere not edin sonrasında hangi kelimeleri değiştirmeniz gerektiğini kendiniz fark edeceksiniz zaten.





Evrende gözümüzle gördüğümüz göremediğimiz her şey enerjidir duygularımız düşüncelerimiz konuşmalarımız davranışlarımız hayatımızı şekillendirir. Bütün bunlar da bilinçaltı inançlarımızdan gelir. Günlük hayatta konuşmalarınızın farkına varmak size bilinçaltı inançlarınızla ilgili ipuçları verecektir. Ve değiştirmek istediğiniz her şeyi konuştuğunuz cümleleri pozitife yönelterek Yani istemediklerimizi değil istediklerimizi söylemeye başlayarak değişim yolunda ilk adım atmış olursunuz.





'Don Miguel Ruiz 4 anlaşma kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum'





Ben de buraya da kısaca size kitaptaki 4 anlaşmadan bahsedeceğim.





Birinci anlaşma der ki 'Sözleriniz ARI olsun'





Konuşurken cümlelerinizi seçin insanları kıracak üzecek şekilde konuşmamaya dikkat edin.





'İkinci anlaşma derki Hiçbir şeyi kişisel algılamayın' herkes kişileri olayları durumları kendi bakış açısıyla yorumlar. Ve insanların söyledikleri sözler aslında kendi inançlarının kendi tecrübelerinin sonucudur asla sizi anlatmaz. Herkes söylediği her cümlede aslında kendini anlatır Bu yüzden söylenen hiçbir şeyi kişisel algılamayın o kişinin kendi hayata bakış açısı ve kendi yorumudur. Ama eğer o kişinin söyledikleri şeyler size kendinizi kötü hissettiriyorsa orada bilinçaltınızda dönüştürmeniz gereken inançlar var demektir.





'Sevgisizlik yetersizlik değersizlik gibi inançlar'





'Üçüncü anlaşma derki Varsayımlarda bulunmayın'





Yukarıda da söylediğim gibi herkes hayatı kendi bakış açısıyla yorumlar. Hayatınızdaki insanların sizinle ilgili ne düşündükleri konusunda ya da onların kendi yaşadıkları olaylarla ilgili varsayımlarda bulunmayın. Örneğin; bir arkadaşınız sizi yeni biriyle tanıştırdı ya da mahalleye yeni bir komşunuz geldi. Onu tanıyanlardan birisi gelip size onunla ilgili yorum yaptı. Bu komşuya dikkat et çok dedikoducu ya da çok pinti ya da hiç Tekin insanlar değil onlardan uzak dur dedi. Bu onun kendi tecrübesidir kendi bakış açısıyla kendi yorumudur. Ve eğer siz ona inanarak Bu insanlarla ilgili bir inanç oluşturursanız siz kendiniz yaşamadan siz kendiniz diyalog kurmadan varsayımda bulunmuş olursunuz.





Ve bir başkasının inançlarıyla o kişiyi yargılamış olursunuz.





Bir örnek daha vereyim, diyelim ki çok uzun süredir arkadaş olduğumuz birisi sizi yolda gördü ve size selam vermedi. Bununla ilgili birçok yorum yapabilirsiniz kendi içinizde. 





Hayırdır bu kendini ne zannediyor beni gördü görmezden geldi diyebilirsiniz. Aa beni görmedi mi acaba canımı sıkkın diye düşünebilirsiniz. Bu kendini ne zannediyor bir daha asla ona selam vermeyeceğim diyebilirsiniz. Tüm bu düşünceler sizin varsayımınız en iyisi bunu karşı tarafa sormaktır. Konu ne olursa olsun diyalog grup kendi kafamızda varsaydığımız şeylerin doğru olup olmadığını öğrenmek için sormak en iyisidir çünkü en doğru cevap sorduğumuzda gelir aksi takdirde kendi yorumumuzu yapmış oluruz bu da varsayımda bulunmaktır.





'Dördüncü anlaşma der ki Elinden gelenin en iyisini yap' 





Anne baba olarak, evlat olarak, eş olarak, çalışan olarak, patron olarak, arkadaş olarak yapabildiğinin en iyisini yap. Yani yaptığımız şeylerle ilgili Eğer kalbiniz rahatsa elinizden gelenin en iyisini yaptıysanız, gerisini sizin düşünmenize gerek yok. Her zaman herkesi her konuda memnun edemeyiz. Biz elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra gönlümüz rahat bir şekilde yolumuza devam etmeliyiz.





Tabii ki her zaman yapıcı eleştirilere açık olmalıyız. Hepimiz hata yaparız ve hata yaparız öğreniriz. Etrafınızda sizi sürekli aşağıya çekmeye çalışan sürekli kırıcı bir şekilde eleştiren insanlar varsa eğer bilin ki Bu onların kendi sorunu. Sürekli başkalarını memnun etmek için kendinizi heba etmek istemediğiniz şeyleri yapmak sevilme çabasıdır ve sizi dibe çeker. Elinizden gelenin en iyisini yapın gönlünüz rahat olsun ve gerisini bırakın.





Hiç kimseyi hiçbir şekilde yargılamayın suçlamayın çünkü bilinçaltınız sizi başkalarından ayrı tutmaz başkasına söylediğiniz her sözü kendinize söylemiş olursunuz. Bu döngüyü bilmek çok önemli.





Söz büyüdür kendini gerçekleştirme gücü vardır.





Albert einstein'ın çok sevdiğim bir sözünü paylaşmak istiyorum sizinle, İNSANLAR ZİHİNLERİNDEN GEÇEN TÜM DÜŞÜNCELERİN VE AĞIZLARINDAN ÇIKAN TÜM CÜMLELERİN TÜM EVRENİ DOLAŞIP TEKRAR KENDİLERİNE DÖNDÜĞÜNÜ BİLSELER DE EĞER, EMİNİM Kİ ÇOK DAHA DİKKATLİ DÜŞÜNÜR ÇOK DAHA DİKKATLİ KONUŞURLARDI.





Lütfen bunu kendinize sık sık hatırlatın.





kendinize vakit ayırın ve kendinize çalışmaya başlayıp günlük hayattaki konuşmalarınızı pozitife çevirmek için çaba gösterin Işık parçalarım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere...





Bizi seviyorum varlığınıza minnettarım.





Dilek gülmen





Kuantum Dokunuş Şifa sistemi kurucusu ve uzman eğitmeni.





#koşulsuzsevgi #eğitim #nefes #farkındalık #kişiselgelişim #kuantumdüşünce #biyoenerji #bilinçaltıdönüştürme #eft #bilinçaltıtelkin #nlp #şifa #çekimyasası #huzur #bollukbilinci #nefesterapi #birlikbilinci #meditasyon #kuantumfiziği #kuantumdönüşüm #kuantumakış #dilekgülmen #keşfet



Dilek Gülmen

26.06.2023 12:26:08

YAZARLAR


YAPI RUHSATI VERİLEN BİNALARIN YÜZÖLÇÜMÜ %18,9 AZALDI

TÜRKİYE’DE AİLELERİN %31'İ ÇOCUKLARININ ÇEVRİMİÇİ YAŞAMI NEDENİYLE TARTIŞMA YAŞIYOR

BAĞIRSAK SAĞLIĞI PSİKOLOJİYİ ETKİLİYOR

DEMİRÇALI’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

“KAHVERENGİ KOKARCA EKONOMİK TEHDİT HALİNE GELDİ”

"HAYATIN HAKKINI VEREN ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK"

“YOKSULLUK ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR"

“HER ALANDA DAHA ÇOK KADINA İHTİYAÇ VAR”

PAMPAL, “DEPREME HAZIRLIKLI OLMALIYIZ.”

CEYHAN’DA ZABITA DENETİMİ

ÜZÜNTÜSÜNÜ GÖSTERMİYOR VE SÜREKLİ İYİ OLDUĞUNU SÖYLÜYORSA DİKKAT!

“ÖĞRETMENLİK BİLGİ, ŞEFKAT, HOŞGÖRÜ VE FEDAKÂRLIK MESLEĞİDİR”

“ÜLKEMİZDE DİŞ HEKİMİ ENFLASYONU YAŞANIYOR”

BULUT, UÇUŞ İPTALLERİNİN NEDENİNİ SORDU

ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ AKTİVİTELERİ

ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ YEMEK UYGULAMASI

“ADANA SANAYİCİLERİNE İLHAM VEREN YAKLAŞIMLAR”