Mahmut TEBERİK

Tarih: 22.05.2025 11:38

HASAN DAĞININ ÖYKÜSÜ

Facebook Twitter Linked-in

Dağlar… Oy dağlar, vay dağlar. Derdimi size dökeyim dağlar! Anadolu’da dağ olmak zordur, meşekkatlidir. Türkülerde en çok bahsi geçen, en çok dert dökülen herhalde dağlardır.

Ne yapsın insanlar? Düşünceler, dert ve sıkıntılar paylaşarak azalır ya da dindirilir. Oysa, düşünmek ve düşüncelerini ifade etmek özgürlüğü, serbestisi yoktur bu topraklarda. Yeri gelir, en yakınları bile dinlemez insanı, es geçer. Çünkü dinleme alışkanlığı da yoktur.

Hasan Dağı. Aksaray ilinde, deniz seviyesinden 3268 metre yüksekliğiyle bir volkanik dağdır.

Hasan Dede, bu dağda tek başına yaşayan bir ermiştir. Ali Baba ise Aksaray’da bir hamamda külhancılık yapmaktadır. Bir gün Ali Baba, Hasan Dede’yi ziyarete giderken bir avuç koru bir mendile koyar, hediye götürür. Kor yanar ama mendile hiçbir şey olmaz.

Bir başka gün de Hasan Dede, mendilinde bir avuç karla Ali Baba’yı ziyarete gelir. Külhanda oturup sohbet ederken duvara asılı mendildeki kar öylece durmaktadır. Bir ara Hasan Dede’nin gözü hamamdan çıkan kadınlara takılınca mendildeki kar damlamaya başlar.

Ali Baba, Hasan Dede’ye: "Dağ başında ermişlik hüner değildir. Zor olan burada ak topuklu hanımlar karşısında da ermiş kalmaktır" der. Hasan Dede, Haçlılara karşı mücadelede şehit düşünce dağın doruklarına defnedilir. Zamanla dağın adı da Hasandağı olur.

İşte bu efsane ve yüce dağda, yörenin koyun çobanlarından birisi, sürüsünü otlatırken elinde kavalı, sevgilisine, maşuğuna sevdasını dile getirmektedir:

“Hasan Dağı, Hasan Dağı! / Senden yüce dağ olmaz mı? / Sende yaylayan güzelin / Al yanağı bal olmaz mı?

Hani hanlar, hani hanlar?/Kafeste beslenen canlar/Sevip sevip ayrılanlar/Yana yana kül olmaz mı?”

Diğer yandan aynı anda Hasan Dağının batısında, şimdiki E-5 Karayolunda, “tek suçları insan olmak” olan Ruhi SU ve arkadaşları, 25 kişi ise, İstanbul’dan Adana Cezaevine götürülmektedir.

1951 tutuklaması”ndan sonra yargılanmışlar, 5-10 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Ayaklar zincirli, eller kelepçelidir. Tuvalete bile kelepçeli götürülmektedirler.

Ruhi SU ise Hasan dağına dönüp şöyle feryat etmektedir:

“Hasan Dağı Hasan Dağı!/Eğil eğil, eğil bir bak!/Sıkıyor zincir bileği/Candarmada din iman yok

Kalktı gidiyor göçümüz/Gülmez ağlamaz içimiz/İnsan olmaktı suçumuz/Hasan Dağı, insan olmak

Koçhisar üstünden Bor’a / Gülek bir karanlık dere / Sıradağlar sıra sıra / Çukurova ana toprak”

Bir yanda çobanın, diğer yanda bir mahkûmun feryadı? Netsin, neylesin Hasan dağı? Biriktir bütün dertlerin, sevdaların, savaşların sırlarını. Tanıklık et Büyük İskenderden bu yana hüküm sürenlere ve tek söz etmeden, kılını bile kıpırdatmadan bekle.

Hasan Dağı, bir nebze olsun rahatlayabilmek için volkan olup patlayarak yüzyıllar önce boşaltmıştır biriken enerjisi ve basıncını. Ve yüzyıllardır daldığı uykusuna devam etmektedir.

17 Mayıs 2025.

Mahmut TEBERİK


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —