Süleyman YALÇIN

Tarih: 22.11.2024 22:31

HAYAL BİLE KURMAYA İZİN VERMİYORLAR

Facebook Twitter Linked-in

Yaşı altmışa dayanmış olanlar bilir, emekli diye bir sorun yoktu o dönemde, insanlar emekli olmak için heyecanla o günleri beklerdi. Neden basit, emekli tazminatı ile ev ve araba alabiliyor yaşadığı süre içinde rahat bir yaşam sürüyordu. Hatta o yıllarda dul kalanlar koca arayanlar için mutlaka emekli ibaresi özellikler arasında söylenirdi. Kendini garantiye almış insanlar birde yanındaki yaşayacağı eşini garanti altına almak için bunu derdi. Hatırlayan bilir, kimse devlet memuru olmasına değil kendi işiyle meşgul olanları tercih ederdi kız istemeye. Seksen sonrası çıkar güçleri tarafından yaratılan sol-sağ ayrımı nedeni ile birbirlerini kıyan kardeşler oldu. Kaos her daim birilerin işine yaradığı için o yıllar gençler bu tuzağa düştü. Sonrası malum, önce işçi hakları makaslandı! Yüzde ellilere varan sendikal faaliyetler günümüzde yüzde beşlere kadar geriledi. Öyle ya, patronun işine gelmiyor işçi hakları! Neden basit, “deveyi hamutuyla” götürmek istiyorlar. Yine egemenler PKK diye bir örgüt peydah edip ülkeyi kaosa sürükleyip Ülke onla meşgul olsun biz rahatımıza bakalım dediler. Bazıları niye Kürt meselesi yok mu diyebilir, var elbet, Fakat anayasa çok açık “her yurttaş yasalar önünde eşittir” yazar, sadece Anayasa uygulansa sorun kalmayacak. Sonrası malum önce kendi, kendine yeten ülkeler arasından çıkmaya başladık yanlış hükümet politikaları yüzünden,. gerçi yanlış mı, yoksa kasten yapılan politikalar mı?
Geçmiş böyle idi, yeni yetmelere anlatmak gerek, anlatalım ki neden tepki makamından vaz geçmişler onu sorgulayalım. Günümüz politikaları sadece “şahsım hükümet” anlayışına dönen bir uygulama gibi gidip geliyor, kendi ekonomisi ve aile bireylerinin bilumum eş, dost akrabaların rahat yaşam sürme üzerine kurulu bir Dünya yarattılar siyasiler. İnsanların eskiden bir ev bir araba hayallerini bırakın nasıl barına cam ve yaşaya cam noktasına getirdiler. Neden acaba, hiç düşündünüz mü? Zorda olan sadece biat eder, önüne az bir imkân verdiğinizde ahde vefa sanır ve sizi sonuna kadar destekler, AKP’nin ilk başlarda yaptığı makarna ve kömür yardımları bunun kanıtı. şimdi o verdiklerini peydir, pey alıyorlar!… Fakat hala insanlar nelerin olduğunun farkında değiller, neden fakirleştiklerinin, ülkede yüzde beş kaymak kesim varken diğer kesim açlık sınırın altında kaldığını.
Yani demem o ki,
Hayal bile kurmamıza izin vermiyorlar!
Kaderci bir toplumuz, bu yüzden öbür dünya safsataları ile gidip gelen “beddualar” onların çaldıklarını yerine koymuyor. iktidarı sıkıştırması gereken ana muhalefet partisi hala koltuk kavgaları yapmaya ve olağan üstü kurultay söylemleri ile gidip geliyor, oysa ki ülkeyi kuran bir partinin yaptığı muhalefet her gün daha sert sorgulanmaya başlandı. Sanırım ülke kurulmuş düzenin içinde! sert muhalefet yapan yargı ile susturuluyor, yargı ile susturulmayanda ya özel hayatındaki ibn…lik yüzünden şantaja maruz kalıp 180 derece politika söylemi değişiyor. Neylesin ezilmiş halk bu kadar şerefsizlik karşısında? siz karar verin ona da, ben dedim siz yapın misali.
seksen öncesi en sevdiğim slogandı onla bitireyim yazımı.
Sen yanmazsan, ben yanmazsam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —