HER ZAMAN OLMUYOR CHARLİE

Hayatta en boş geçirdiğimiz günümüz, gülmediğimiz gündür.”

 

  • Gerçekten gülebilmek için dertlerinizi anlamalı ve onlarla oynayabilmelisiniz.
  • Hayat yakından bakıldığında trajedi, uzaktan bakıldığında ise komedidir.
  • Hayatta pek çok sorunum var, ancak dudaklarım bu sorunlardan habersiz. Onlar gülümsemeye devam ediyorlar.
  • Aşağı bakıyorsanız asla gökkuşağı bulamazsınız.
  • Bence tüm saraylar, tatsız tuzsuz, kupkuru bir şatafatın göstergeleridir.

Böyle diyordu Charlie Chaplin. Böyle de yaşadı. Hatta böyle öldü de diyebiliriz. 1977'in Noel'inde… İsviçre'de… Bir uyudu, bir daha da uyanmadı.

 

Büyük sanatçı. Büyük komedyen. Şimdikiler gibi sululuğu, şaklabanlığı komiklik zanneden, kendi söylediklerine herkesten önce gülen tiplerden değil. Gerçekten güldüren ama güldürürken de düşündüren, ders veren bir filozof. Güldürürken hep bir ders vermek isterdi.

Bir gün, şovu sırasında seyircilerine bir fıkra anlatır. Herkes güler, ayakta alkışlayanlar olur. 

Charlie bir süre durur, bekler ve ayni fıkrayı bir daha anlatır. Anlamsızdır, yaptığı. Bu sefer sadece birkaç kişi güler.

Yine durur, seyircilere bakar. Hatta biraz uzatır işi. Seyirciler şimdi ne anlatacak diye beklerken, ayni fıkrayı bir kez daha tekrar eder. Bu sefer, hiç kimse gülmez.

Zaten Charlie’nin de beklediği budur. Der ki, "Ayni şakaya defalarca gülemiyorsunuz. Öyleyse, neden ayni şey için defalarca ağlıyorsunuz?

Hayatın her anının tadını çıkarın. Hayat çok güzel. Bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir: endişelendiğiniz şeyler bile. 

Yağmurda yürümeyi çok severim. Giydiğim pantolonun paçaları çamur olsa bile, üzülmem. Çünkü hiç kimse gözyaşlarımı fark etmez. 

Hayatta en boş geçirdiğimiz günümüz, gülmediğimiz gündür.”

Haklısın Charlie. Çok güzel hatta ideal bir felsefe. Ama şahsen benim “keşkelerim” var:

  • Keşke, hayatı böyle bilgece ve felsefi olarak yorumlamak kadar, yaşamak da mümkün olsa.
  • Keşke, her yaşanıp bitmiş olay gibi her acıyı da unutmak mümkün olsa.
  • Keşke, her acı diğer duygular gibi gittikçe zayıflayarak, her gün biraz daha hafiflese.
  • Keşke, her acı unutulmak istendikçe tazeliğini yenileyerek ağırlığını artırmasa.
  • Keşke, hatırlamanın yöntemi ve metodolojisi olduğu gibi, unutmanın da bir yöntemi ve metodolojisi olsa ve unutmak istendikçe daha çok hatırlanmasa.
  • Keşke, travmalarımız beynimizi her an kemirerek, kaderimize ve karakterimize dönüşmese. 
  • Keşke, hayatta en boş günümüzün gülmediğimiz günler olduğunu düşünerek, hep gülsek ama kimse gülen yüzümüzün aslında maskemiz olduğunu fark etmese.
  • Keşke, hiçbir zaman “keşke” demeyecek kadar güçlü olsak.

 

AMA BAZEN OLMUYOR BE CHARLİE…

 


İfral TURGUT

13.05.2025 09:43:00

YAZARLAR


YÜREĞİR’DE DONDAN ZARAR GÖREN BAHÇELERİ İNCELEDİ

Düzgün COŞKUN Yazdı/ 32 YILDIR KANAYAN YARA: MADIMAK!

ADANA’DA MADIMAK ANMASI

ERHAN ERK SON YOLCULUĞUNA UĞURLANIYOR

ABD BÜYÜKELÇİSİ ADANA’DA

YUMURTALIK BELEDİYESİ’NDE ÖNCELİK İNSAN SAĞLIĞI

LÖSEV VE ALTINORAN SANAT İŞ BİRLİĞİYLE “ÇİÇEKLERİN ŞARKISI” BAŞLADI

ADANA’DA GÜNDEM TAVUK ÇİFTLİKLERİ

ÜRETİCİ VE MARKET ARASINDAKİ FİYAT FARKINDA YÜZDE 600’LÜK ARTIŞ İLE KARPUZDA

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ'NE BAŞVURULAR BAŞLADI

“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ HAKSIZ VE HUKUKSUZ TUTUKLU”

GÜNÜN FOTOĞRAFI

SPOR OKULLARI VE ENGELSİZ SPOR OKULLARI AÇILDI

YÜREĞİR’DE ESNAF BORÇLARI ÖDENİYOR

"İNDİRİMLE EVLİLİK SÜRECİ KOLAYLAŞACAK"

KARALAR’DAN ANKARADA’ AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI KUTLAMASI

TÜRKİYE'NİN İLK 1000 İHRACATÇISI LİSTESİNDE ADANA’DAN 19 FİRMA