HUKUKUMUZ ÇOK MU HASSALAŞTI

Hepimizin çok dikkatli olması gereken bir dönem yaşıyoruz. Meramımızı anlatmak için kelimeleri çok özenle seçmeye çalışıyoruz. Çünkü adliye koridorları, “Gözünün üstünde kaşın var,” davalarıyla çınlıyor. Birisinin söylediği zaman alkış aldığı bir cümleyi başka birisi söylediğinde, kendisini hakimin karşısında buluyor.

Hepimizin çok dikkatli olması gereken bir dönem yaşıyoruz. Meramımızı anlatmak için kelimeleri çok özenle seçmeye çalışıyoruz. Çünkü adliye koridorları, “Gözünün üstünde kaşın var,” davalarıyla çınlıyor. Birisinin söylediği zaman alkış aldığı bir cümleyi başka birisi söylediğinde, kendisini hakimin karşısında buluyor.

“Ahmak Davasını” örnek göstermeye korkuyorum. Müzeyi eliniz arkanızda gezerseniz, bilmem nelere hakaretten hakkınızda soruşturma açılabiliyor.

Bakalım bir zamanlar bu işler nasılmış diye arşiv karıştırdığımda, hukukumuz eskiden bu kadar hassas değilmiş, demekten kendimi alamıyorum. İşte Erbakan’dan seçmeler:

  • Erbakan, 1960 sonrası, Süleyman Demirel hükumetinin ortaklarındandı. Diğer ortaklarına kan kusturuyordu. Her an hükumetten desteğini çekip hükumeti düşürebilirdi. “Ne zaman,” diye soran gazetecilere, “Kadayıfın altının kızarıp kızarmadığına bakacağız,” diye cevap verdi.   
  • Bir süre sonra da ağzındaki baklayı çıkardı ve aynen şöyle söyledi. “Adil düzene geçilecek... Bu kesin şart. Bu geçiş dönemi yumuşak mı olacak, sert mi olacak? Kanlı mı olacak kansız mı olacak? Bunu zaman gösterecek.”
  • Yine Erbakan, Sivas’ta yaptığı konuşmada Refah Partisi’ne oy vermeyenlerin, patates dinine mensup olduklarını söyledikten sonra, “Okullarda çocukları ‘Ne Mutlu Türküm Diyene,’ diye bağırtıyorlar. Türk böyle derse, Kürdün de, ‘Ne Mutlu Kürdüm Diyene’ deme hakkı doğar,” dedi.   
  • O zaman saçma bir söylem dedik ama zamanla gerçekleşti. Dedi ki, “İmam hatipler arka bahçemizdir. Gün gelecek, rektörler başörtülü kızlarımızın önünde selam duracak.”
  • Susurluk kazası sonrası sivil toplum hareketi olarak başlayan “Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık” eylemini “gulu gulu dansı” olarak nitelendirdikten sonra, “Hadi oradan, hadi oradan,” diye hepimizi azarladı.     
  • Balıkesir’de yaptığı bir konuşmada, “Saadet Partisi bir fabrikadır. Müslümanı alır, Şuurlu Müslüman yapar.  Alır Müslümanı, başına üç tane çivi çakar. Bir tanesi cihat çivisi, ikincisi haftalık toplantı çivisi, üçüncüsü de Milli Gazete çivisi. Bir insanın başına bu üç çivi çakılmışsa, bu insan artık şuurlu Müslüman olmuştur.”
  • Erbakan’ın en büyük hayallerinden biri Taksim’e (siluetinin bozulması pahasına) cami yapmaktı. “Namaz dinin direği, cihad ise zirvesidir. Biz siyaset değil cihad yapıyoruz” diyordu.

Sonunda ipin ucu iyice kaçtı ve…

  • 28 Şubat'tan bir iki ay sonra Şanlıurfa mebusu Halil İbrahim Çelik mecliste, "Refah iktidarında imam hatipleri kapatırsanız kan akar. Cezayir gibi oluruz. Ben zaten kan dökülmesini istiyorum. Demokrasi böyle gelecek, fıstık gibi olacak. 3-5 çapulcu PKK'lıyı yenemeyen ordu, milyonlarca İslamcıyı hiç yenemez," dedi.

İşte bunları duyan ve yaşayan biri olarak soruyorum:

  • HUKUKUMUZ BİR ZAMANLAR ÇOK MU VURDUMDUYMAZMIŞ?

İfral TURGUT

21.09.2025 22:06:00

YAZARLAR


Düzgün COŞKUN Yazdı/ ADANA ALTIN KOZA’SIZ HİÇ DÜŞÜNÜLEMEZ(!)

ENGELSİZ VE TEMİZ ADANA İÇİN

“RUHSAT SÜREÇLERİ NEDEN UZUYOR?”

DÜNYANIN FİLMİ ADANA ALTIN KOZA’DA

“SESİMİZİ HEP BERABER YÜKSELTELİM”

“LÜTFEN AMBULANSA YOL VERİN” ANONSU UYGULAMASINA DİKKAT!

ŞEHİT VE GAZİLERDEN VALİ KÖŞGER’E ZİYARET

“MUHALİFLER ARTIK YASALAR ÖNÜNDE EŞİT DEĞİL”

ÖZDAĞ 2 GÜNÜNÜ ADANA’YA AYIRDI

Aydın SİHAY Yazdı /BABAMIN SİNEMASI

ÇUKOBİRLİK PAMUK TABAN FİYATI AÇIKLADI

7 YILDA 74,5 MİLYON TON ATIK GERİ KAZANILDI

ÖZDAĞ: ZEYDAN KARALAR’I ZİYARETE GİDECEĞİM

32. ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİNDE TEMA: BARIŞ, ÖZGÜRLÜK VE UMUT

AMARCORD İZLEYİCİYLE BULUŞTU

TGC: ERİŞİM ENGELİ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE AYKIRIDIR

ADANA’YA BİN ÖĞRENCİ KAPASİTELİ KIZ ÖĞRENCİ YURDU