Şöyle diyor Orhan Veli şiirinin başında:

“İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavaş yavaş sallanıyor

Yapraklar, ağaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucuların hiç durmayan çıngırakları

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.”

***

Ve ben de şöyle diyorum;

Yüreğir’i dinliyorum gözlerim buğulu 

Yılların ihmal edilmişliği geliyor gözlerimin önüne

Mutluluk rüzgarlarının esmeyi unuttuğu Yüreğir

Yağmurlu havalarda sular altında kalan evler geliyor aklıma

Her yerin betonlaştığı geliyor gözlerimin önüne

Seyhan Nehri’nin pis kokuları kırıyor burnumun direklerini

Üvey evlat muamelesi görmüş Yüreğir’i dinliyorum.

Yüreğir benim, ben Yüreğir’im…

***

Yüreğir Belediye Başkanı sayın Ali Demirçalı’yı gazetemizde konuk ettik. 

Bir başka gazeteye randevusu olduğu için çok da fazla konuşamadık.

Ancak, Biz Yüreğir dedik Ali Demirçalı dertli dertli başladı anlatmaya.

Bu satırları yazmaya başlarken Orhan Veli’nin yukarıda bir bölümünü yazdığım şiiri aklıma geldi. Sonra dedim ki ben de Yüreğir’i dinlesem nasıl dinlerim.

Orhan Veli’nin şiirinin altında yazdığım sözler geldi aklıma ve bu satırlara döktüm.

Şairlerin affına sığınıyorum.

Tekrar dönelim Başkan Demirçalı ile sohbetimize.

Demirçalı, Yüreğir ilçesinin yıllarca ihmal edildiğini söylüyor, bizler hayretler içerisinde dinliyoruz.

Aslında haksız da değil.

Çünkü, Yüreğir ilçesine her ne kadar geçmiş dönem belediye başkanları tarafından hizmet edilse de hep “Üvey evlat” muamelesi görmüştür.

***

Başkan Ali Demirçalı’ya Yüreğir’in nasıl ve neden “Üvey evlat” muamelesi gördüğünü delilleriyle anımsatıyoruz.

Örnekleyecek olursak;

Adana’da Portakal Çiçeği Festivali düzenleniyor, Yüreğir’in payına Adana dışından gelenlerin park ettikleri araçlar düşüyor.

Yine aynı şekilde Lezzet Festivali düzenleniyor yine araçlar Yüreğir İlçesine park ediliyor.

Biz böyle söyleyince Başkan Ali Demirçalı gerek Portakal Çiçeği Festivali gerekse Lezzet Festivali düzenlenirken Yüreğir ilçesinde Seyhan Nehri kıyısında bulunan Millet Bahçesi’nde stantların kurulması için Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ile görüştüğünü ve festivallerin Seyhan’ın yanı sıra Yüreğir’de de yapılacağı müjdesini vermesi ile ayrımcılığın da ortadan kaldırılmış olduğunu göreceğiz.

***

Festivaller düzenlenirken Yüreğir’i Seyhan’a bağlayan Yavuzlar ve Sinanpaşa Asma köprüleri kapatılıyor. Dolayısıyla Yüreğir’de oturan vatandaşlar Merkez Park içerisindeki stantlara gidebilmek için Girne Köprüsü üzerinden yürüyerek Merkez Caminin önünden festival alanına giriş yapabiliyor. Ya da Mustafa Kemalpaşa Bulvarını tercih ediyor vatandaşlar. Bu da vatandaşa eziyetten başka bir şey değil.

Asma köprülerinin kapatılmasının gerekçesi güvenlik açısındanmış.

Madem güvenlikli değil o zaman köprüler yıkılsın ya da güçlendirilsin önerisinde bulundum. Öneriye sıcak bakarlar mı bilmiyorum. Daha önceleri de öneride bulunmuştum, yine ısrarcı olayım bu konuda.

Demirçalı Yüreğir’i Seyhan’a bağlayan Yavuzlar Köprüsü’nün bitmek üzere olduğunu ve yakında hizmete açılacağını ifade etmesi üzerine üzerinde durduğum bir konuyu kendisine tekrar açtım.

***

Bilindiği üzere Yüreğir Belediyesi’nin kurucu başkanı Sabahattin Eşberk görevi başındayken vefat etti.

Zeydan Karalar Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde Hüseyin Sözlü döneminde başlatılan Yavuzlar Köprüsü’nün ne durumda olduğunu sormuş ve köprünün yapımının devam edip etmeyeceğini sormuştum yıllar önce. Bu soruyu sorarken Başkan Karalar’a Yavuzlar Köprüsü’ne Sabahattin Eşberk’in isminin verilebileceği önerisinde bulundum. Başkan Karalar da öneriye sıcak bakarak “Tabiki olabilir” yanıtını verdi, ancak aradan geçen yıllar içerisinde hiçbir adım atılmadı.

Yüreğir Belediye Başkanı olması hasebiyle Başkan Ali Demirçalı’ya, bu önerimi hatırlattım ve Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında böyle bir öneride bulunabileceğini ifade ettim.

Adana Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi çoğunluğu CHP’de olduğuna göre Sabahattin Eşberk’in isminin Yavuzlar Küprüsü’ne verilmesinin önünde hiçbir engel olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki, Büyükşehir’in diğer meclis üyeleri de bu öneriye karşı çıkmayacaklardır diye düşünüyorum.

***

Çünkü ne zaman Yüreğir Belediye ile ilgili konu açılsa CHP’li ve belediye başkanları Yüreğir Belediyesi’nin 35 yıl sonra kazanıldığını ve Sabahattin Eşberk’i saygıyla andıklarını söylerler. Ben de diyorum ki CHP’li belediyeler olarak Sabahattin Eşberk’e vefa borcunuz var. Bunu en azından hiç olmazsa Sabahattin Eşberk’in ismini Yavuzlar Köprüsü’ne vererek adını yaşatabilir ve vefanın sadece İstanbul’da bir semt adı olmadığını kanıtlamış olurlar diyorum.

Umarım Sabahattin Eşberk sevgisi, saygısı sadece sözde değil özde olur.

***

Başkan Demirçalı’ya spor salonları ve spor merkezlerinin yeterli olup olmadığını sorduk yetersiz cevabını verirken hedeflerinin Yüreğir’i spor kenti yapmak olduğunun altını çizdi.

Neden spor merkezleri ya da spor salonları çoğalmalı diyoruz onu da anlatayım.

Bütün kötülüklerin panzehiri spordur. Spor yapan çocuklar ve gençler kötülüklere meyilli olmaz. Gençlerimiz ve çocuklarımız spor yaparsa ki bunun için de spor merkezlerine ihtiyaç var.

Spor yapan insan daha güzel düşünür, daha pozitif olur. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi gençler ve çocuklar spor yaparsa zeki, çevik ve ahlaklı olur diye düşünüyorum.

Başkan Demirçalı’ya Sarıçam ilçesi Suluca Mahallesi’nde bulunan Suluca Stadı’nın içler acısı durumunun haberini geçtiğimiz yıl yaptığımı, geçtiğimiz günlerde stadın durumunu görmek için tekrar Suluca Mahallesine gittiğimi ne yazık ki stadın durumunun daha da kötü olduğunu ve neden bu kadar duyarsızlık olduğunu sorduğumda ise belediyelerin borçlarının çok olmasının hizmet yapmaya engel teşkil ettiğini ancak bugünlerin de geçeceğini söyledi.

***

İnşallah birileri Adana’ya 20 kilometre uzaklıktaki Suluca Mahallesi’ne gider de o stadın durumunu görür ve gereğini yapar.

Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı’ya işçi çıkarmalarının olup olmayacağını sorduk cevabında gönlünün işçi çıkarmadan yana olmadığını ancak emekliliği gelmiş personel arkadaşlarının emekliye ayrılması gerektiğini söyleyince bir işçi ile konuştuğumu emekliye ayrılacağını ancak tazminatının 4-5 taksitte ödeneceğini söylediğini hatırlatınca Başkan Demirçalı “Bilindiği üzere Yüreğir Belediyesi borç içerisinde. Dolayısıyla emekli olacak işçi arkadaşlarımıza tazminatlarını ödemekte elbette zorluk çekiyoruz. Ancak emekli olacak arkadaşlarımıza tazminatlarının 2 taksitte ödenebileceği sözünü verebilirim” müjdesinde bulundu.

***

Bilindiği üzere Yüreğir Belediyesi’nin logosu değiştirildi. Başkan Demirçalı’ya logonun çok basit bir çizim olduğunu hatta belediyenin sosyal medya hesabında büyük eleştiriler olduğunu     hatırlattım. Başkan Demirçalı, loguyu savundu ancak biz logonun “Denizde yan yatmış yelkenliye” benzettiğimizi söyledik. Yetmedi, belediyenin sosyal medya hesabında eleştirenlerin kimisi “İsrail Bayrağına, kimisi SSK amblemine benzettiğini söyledik.

Logoyu eleştirmemizdeki amaç daha iyisi çizilebilirdi. Logoya baktığımızda Yüreğir ile ilgili hiçbir şey görmüyoruz. Başkan Demirçalı, logoyu ücretsiz yaptırdığını söyledi.

***

Tamam ücretsiz yaptırıldı ama Yüreğir Belediyesine ait ne varsa hepsi sil baştan değiştirilecek. Evraklara yeni logo eklenecek. Yetmeyecek Yüreğir Belediyesi’ne ait ne kadar araç varsa yeni logo yerleştirilecek. Bu da yetmedi belediyeye ait ne kadar bina, parklardaki banklar ve daha birçok şeye yeni logo bastırılıp yerleştirilecek. Dolayısıyla bu işlemlere paralar harcanacak. Madem bir şey yapılıyor daha güzeli, daha düzgünü yapılmalı diye düşünüyorum.

Başkan Demirçalı bence belediyenin sosyal medya hesaplarında logo ile ilgili eleştirileri okuyup sonrasında tekrar değerlendirmeli. Logo “Ben yaptım” deyip oldu bittiye getirilmemeli.

Başkan Ali Demirçalı’nın Yüreğir Belediyesi Çocuk Eğitim Parkı’nın eylül ayında hizmete gireceği ile ilgili konuşmasında bir sözü kayda değerdi. Demirçalı, Çocuk Eğitim Parkı’nın yapılmasında büyük katkılar veren önceki dönem Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir’e teşekkür etmesi taktire şayan bir davranıştı. Siyasetçiler kendilerinden önceki başkanların yapmış oldukları hizmetlere teşekkür etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Demirçalı, Kocaispir’e teşekkür ederek bunun öncülüğünü yapmış oldu, tebrik ediyorum.

***

Toparlayacak olursak; Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı Yüreğir’e katma değer kazandırmak istiyor. Yüreğir ilçesi yılların üvey evladı konumunda. Dolayısıyla Yüreğir ilçesi yorgun, bitkin tabiri caizse sevgiye, şefkate ilgiye ihtiyacı var.

Yüreğir ilçesinde doğmuş çocukluğunu, gençlik yıllarını yaşamış ve halen bu ilçede oturan biri insan olarak ilçenin artık çağdaş düzeye getirilmesini bekliyor ve istiyorum. Adana’yı yönetenler, kentimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edenler Yüreğir’e pozitif ayrımcılık yapmalı. 

Bakınız Sarıçam ilçesi gelişti hatta 33 bin kişilik stadyum yapıldı. Ne yazık ki Yüreğir ilçesi gelişmişlikte tabiri caizse “Kaplumbağa” hızında ilerliyor. Adana’nın gelişmişliğini görmek, hissetmek istiyorsanız Yüreğir ilçesine bakmanız yeterlidir.

Başkan Ali Demirçalı’nın işi gerçekten zor. Umarım Demirçalı başarılı olur, Yüreğir’i hizmetlerle donatır ve inşallah her şey “Çok güzel” olur..