İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı, CHP’nin gelecek dönem Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı. Bir akıl tutulması. Ne Ülkeye ve ne de bunu yapana, yaptırana bir yararı olmayacak bir cinnet halidir!
Yıllar öncesine ait ve birçoğu zamanaşımına uğramış, yalan ve hilelerle üretilmiş topluma ve yasalara göre suç olmadığı nedenleriyle şimdiye kadar gündem bile olmamış onlarca düzmece dava!
Yetmedi! üzerinden 35 yıl geçmiş, yüzlerce insan gibi, mevzuata ve yasalara uygun olarak alınan kazanılmış hak halindeki diplomanın iptaline kararı verilmesi. Oysa Anayasa Mahkemesi 2023 Yılında benzer bir iptal işlemi için davacı lehine karar vermiş. Emsal kararın tarih numarasını ve kısa gerekçesini aşağıdadır.
BU AKIL ALMAZ İŞTEN ÜLKE ZARAR GÖRÜYOR
Diploma olayı önceleri CHP üzerinde bir tehdit unsuru olarak, gündemi başka yere çekmek olarak görünse de sonuçta CHP ve İmamoğlu bundan güçlenerek çıkacaktır. AKP ise Sayın Tayip Erdoğan’ın diplomasının olup olmadığı konusunu da yeniden gündemde tutacak ve bu işten en çok zararı AKP görerek oy kaybına uğrayacaktır.
Ülkemiz de AKP’nin bu ve benzeri yanlışları ile ekonomik ve siyasi bedel ödemektedir. Beklentimiz Ülkemizin, ekonomimizin bundan daha az zarar görmesidir. Nitekim, borsa, dövizin olumsuz etkilenme hemen görülmeye başlandı bile.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeniden aday olması ve seçilmesi için yapılacak her yasal ve siyasi uygulama için Ülke çok yüksek bir bedel ödeyecektir. Ödemeye de başladı!
İMAMOĞLU’NUN DİPLOMA SÜRECİ
Sayın İmamoğlu, Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazanmış.
Bir süre sonra kaydımı Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'ne aldırmış kaydını. KKTC’de iki yıllık eğitim almış ve bütün derslerinde başarmış, ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne yatay geçiş yaparak bütün ders ve sınavlarında başarılı olarak 1994 Yılında mezun olmuş. Bununla da yetinmemiş İstanbul Üniversitesi’nin İnsan Kaynakları ve Yönetimi Bilim dalında Yüksek Lisans eğitimi almış.
Okuduğu Okul ise öyle sıradan bir okul değil! 1453 Yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Sahn-ı Seman Medresesi olarak kurulmuş. 1846 Yılında adı zamanın gereklerine göre adı Dârülfünûn-ı Şâhâne, 1912 Yılında İstanbul Dârülfünûnu, 1933 Yılında ise İstanbul Üniversitesi olmuş. Yani 572 yıllık bir tarihi bir üniversite.
Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünde iki yıl boyunca okumuş ve derslerinden başarılı olmuş mu? Olmuş. Türkiye’nin en prestijli üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş koşullarını taşıdığından dolayı açılan kontenjana başvurusu var mı? Var.
Başvurusu İstanbul Üniversitesi İngilizce İşleme Bölümüne kaydı yapılıp, iki yıl boyunca burada bütün derslere girerek eğitimini tamamlayarak diploma almaya hak kazanmış mı? Kazanmış. İstanbul Üniversitesi bu eğitimi vererek hak ettiği diplomayı vermiş mi? Vermiş.
35 Yıl önce kabul edilen denkliğin, yapılan eğitimin tek suçlusu Sayın İmamoğlu mu? Sahte diploma mı hazırlamış! Patates mühür mü kazıtmış! 31 Yıl sonra sanki Kendisi ve prestijli İstanbul Üniversitesi bir sahtekarlık işleme karışmış gibi itibar suikastına uğratılıyorlar!
İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nü bitirdiğine dair diploması var. Yatay geçişin üzerinde 35 yıl, mezuniyetin üzerinde 31 yıl geçmiş, üç dönemdir belediye başkanlığı yapmış olmasına karşın diplomasında bir sorun görülmemiş! Cumhurbaşkanı adaylığı için partisinin başladığı süreç ve kazanma şansı yüksek olması rahatsızlık yaratmış.
VAR OLAN DİPLOMAYA İPTAL, OLUP OLMADIĞINA İSE KİMSE DOKUNAMIYOR
İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, İBB Başkanı Ekrem İmaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarını "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verildiğini açıkladı.
Arkasında hemen Sayın İmamoğlu göz altına alındı. İnşallah daha ileriye gidilerek tutuklanmaz. Çünkü bugünlerde Türkiye tarihinde olmadığı kadar Anayasa ve açık yasa hükümlerine karşın ve demokratik teamüllere aykırı uygulamalar devam ediyor. Herkes biliyor ki diplomanın iptal edilmesinin amacı ön kesmedir.
İlginç olan, 35 yıl sonra var olan diploma iptal edilirken var olup olmadığı konusunda ise hiçbir taraflarca hiçbir açıklama yapılmıyor.
ÖRNEKLER O KADAR ÇOK Kİ…
2000’li yıllarda kızımın da Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğu dönemde Tansu Çiller’in oğlu Mert Çiller de Yurtdışında bir üniversiteden denklik alarak Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümüne yatay geçiş yapmıştı.
Hatta Mert Çiller’in de sınıfta olduğu bir sırada Boğaziçi İşletme Bölümünün ekonomi ve finans hocası ve aynı zamanda spor yazarı da olan Dr. Deniz Gökçe’nin; ‘’Tansu Çiller ekonomiden falan anlamaz.’’ Dediği de bilinmektedir.
Fatih Altaylı da; “Eski Genel Kurmay Başkanı ve Savunma Bakanlığı da yapan, halen de milletvekili olan Hulusi Akar’ın kızı Serra Akar’ın ABD’de biyoloji okurken Hacettepe Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yapıyor. Bu geçişin usulsüz olduğu’’ açıklamasının hala mürekkebi kurumadı.
Örnekler o kadar çok ki üzerinde durmaya değmez. Yükseköğrenim Kurumu’nun (YÖK) soru çalma ve yurtiçi ve yurt dışında binlerce nakilin yapıldığını herkes biliyor ve yaşıyor.
EMSAL ANAYSA MAHKEMESİ KARARI DA VAR
Kul sıkışmaz ise, hızır yetişmezmiş! İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilip, arkasında da hemen göz altına alındığı anda ve herkes konunun şaşkınlığı içindeyken ben de internet üzerinde bir emsal olay araştırmasına başladım. Zamanla daha başka emsal kararlar da bulunabilir. Benim sıcağı sıcağına bulduğum içtihat bir yerel mahkeme kararı ya da istinaf ya da Danıştay kararı da değil. Yargının en tepesindeki yer Anayasa Mahkemesi Kararı tam da Sayın İmamoğlu ile ilgili.
Karar’ın özeti kısaca aynen şöyle: Abidin Pişkin diye bir akademisyenin doktora eğitiminin geçersiz sayılması açmış olduğu Anayasa Mahkemesi kararını buldum. Dava; doktorası ret edilen akademisyenin Anayasa Mahkemesi açtığı dava ile ilgili Karar, 18.10.2023 tarih ve 2018/ 16871 sayılı. 20 Şubat 2024 tarih ve 32466 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır.
Kararın kısa özeti; doktora eğitiminin geçersiz sayılması nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuran akademisyenin; Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA karar verilmiş
Görüldüğü üzere olay yargıya taşındığında dava ilk derece mahkemesinde davacı lehine sonuçlanacağı görülmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın da diplomasının olmadığına dair iddialar 10 yıldan beri çeşitli televizyon programlarında, köşe yazılarında halen de yazılıp çiziliyor. Hatta bu konuda kitaplar bile yazıldı. Buna karşın bugüne kadar ne sayın Cumhurbaşkanı‘’işte diplomam’’ dedi, ne de ilgili Üniversiteden tatmin edici bir açıklama geldi.
Kuşkusuz ki hiç kimse suçtan bağışık değil. Yolsuzluk ve usulsüzlük yapma hakkı elbette ki yoktur. Ancak, kamu vicdanında ön kesmeye yönelik içi boş her sabah bir yeni bir soruşturma ve sonunda da diploma olayı gibi ne varsa sepete koy, biri olmasa öbürü ile CHP Belediyeleri Başkan ve yöneticilerini, partinin yetkililerini yıldırmak öyle çok da kolay bir şey değildir.
Maalesef konu ne Sayın Cumhurbaşkanı’nın diploması ne de Sayın İmamoğlu’nun 35 yıllık diploma öyküsüdür. Konu Sayın İmamoğlu’nun önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğan’dan daha yüksek oy alacağı ve Cumhurbaşkanı seçilmesinin önünün kesilmesidir.
Sabri Arpaç
