İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASI DA GEÇERLİ OLACAK CUMHURBAŞKANI DA OLACAK!

Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı belediye başkanlığı mazbatası 6 Mayıs 2019 tarihinde iptal edilmişti. Yenilenen seçimi daha büyük bir farkla yeniden kazandı. Sayın Erdoğan bunu hiçbir zaman içine sindiremedi.

CHP’nin önseçimle Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı belirlemesiyle AKP’de telaş başladı. Diploması iptal edildi ve tutuklandı. İBB’nin kimi yöneticileri ve bazı ilçe belediye başkanı ve meclis üyeleri de tutuklandı. Diploma iptali üzerinde 2 Ay geçmesine karşın herhangi bir tebligat yapılmamasının arkasında bir hinlik mi var zannı ile İmamoğlu’nun avukatları; idari işlemin iptali için idari mahkemesinde dava açtılar. CHP Gurup Başkan Vekili Gökhan Günaydın da X hesabında dava sürecinde karşılaşabilecek hukuki sorunları paylaştı. Sayın Gökhan Günaydın’ın açıklamasından da anlaşıldığı üzere, CHP Parti olarak davanın hazırlamasında gereken hukuki katkıyı sağlamıştır. 

DİPLOMA İPTAL İŞLEMİ İÇİN DAVA AÇILDI

Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı belediye başkanlığı mazbatası 6 Mayıs 2019 tarihinde iptal edilmişti. Yenilenen seçimi daha büyük bir farkla yeniden kazandı. Sayın Erdoğan bunu hiçbir zaman içine sindiremedi. Cumhurbaşkanlığı’ndan defalarca istenmesine karşın, randevu verilmedi. Başarısız olsun diye her türlü engellemelere başvuruldu. Dış ülkelerden temin edilen kredilerine gerekli Hazine onayları verilmedi. Bütün bunlara karşın İstanbul’a hizmete engel olunamadı. 

Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklanınca da alelacele tutuklandı. Hakkında onlarca dava açıldı, mal varlığına el konuldu. İBB ve ilçe belediyelerindeki seçilmişlerine ve atanmışları tutuklandı. Onlarcası hakkında ise dava açıldı. İkinci Yüz yılında CHP’nin itibarsızlaştırılması için kurultaydaki parti içi çekişmeleri bahane edilerek mahkemeler devreye sokuldu.

DİPLPMA KONUSU HUKUKİ DEĞİL SİYASİ ÖN KESME…

İmamoğlu’nun diplomasının hukuken sakat olduğuna dair hiçbir emare yoktur. Buna karşın 31 yıl önce alınan diplomanın iptal edildiği açıklandı.  Konu tamamen siyasi bir ön kesmeden ibarettir. Sayın İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’ın karşısında en kuvvetli aday olması tutuklanmanın nedeni oldu. Devam etmekte olan yargılamanın iler tutar bir tarafı olmadığı alınan ifadelerde sorulan sorulardan anlaşılmaktadır.

Normal hukuk düzenini bırakın en totaliter sistemlerde bile hukuk bu derece zedelenmemiştir. Türkiye tarihinde zaman zaman demokrasiye ara verildiği dönemlerde bu çeşit hukuksuz uygulamalar olmuşsa da hiçbir zaman bu kadar zedelenmemişti. 

Diploma iptal işleminin idare hukuku açısından idari dava konusu edilerek iptal edilmesi, yürürlüğünün durdurulması için gereğinin yapılması gerekirdi. Siyasi ön kesmeden yani Cumhurbaşkanı adaylığını engelleme amaçlı kötü niyetli uygulamaya karşı her türlü yasal yola başvurulması, hiçbir eksik bırakılmaması zorunlu hale geldiği anlaşılmaktadır. İleriki zamanda; ‘’neden şunları da yapmadınız, şunu eksik bıraktınız’’ denilmemesi için gereken yapılmış. 

Bu amaçla CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan idari yargıdan başlayarak dava sürecini başlattıklarını kamuoyu ile paylaştı. 

Paylaşımı özetle; ‘’18 Mart 2025 Tarihinde iptal edilen diploma için karşı dava açtıklarını bu davanın yalnızca Sayın Ekrem İmamoğlu’nun kişisel hukukunu koruma amacı taşımadığını, aynı zamanda, hukuk devletinin, hukuki güvenlik ilkesinin ve temel hak ve özgürlüklerin korunması adına yürütülen bir mücadele olduğunu, bu mücadeleyi, hukuk kurallarına bağlılığı ve bağımsız yargıya olan güvenle sonuna kadar sürdüreceklerini’’ şeklinde açıkladı.

18 Mart 2025 tarihli idari işlem eğer aynı gün tebliğ edilmiş olsaydı, başvuru için İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7/1’ci maddesinde öngörülen İdare Mahkemelerinde dava açma süresi olan 60 günlük süre 16 Mayıs 2025 tarihinde sona erecekti. Kamuoyundaki duyuru tebliğ tarihi kabul edilerek davanın 16 Mayıs 2025 tarihinden sonra açıldığı bu nedenle süreden ret işleminin söz konusu olabilecekti. Tebligatın yapılmaması ‘’belki de süreyi kaçırırlar’’ kurnazlığı ile geciktirildiği şeklinde de anlaşılabilir! 

Bunlar Ziya Paşa’nın deyimi ile; ‘’… herkesi kör âlemi sersem mi?’’ Sanıyorlar. 60 günlük dava açma süresi ıttıla yani öğrenme süresinde başladı diye ileride ‘’dava süresinde açılmadığı’’ tuzağını mı kuruyorlardı? 

Diğer bir husus ise, sosyal medyada da dillendirdiği gibi; diploma iptali ilgili İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyelerinin bazıları imza atmaktan imtina ettiklerinden dolayı, işlemin henüz ikmal edilmemiş olma ihtimali de akla gelmektedir. 

GÖKHAN GÜNAYDIN’IN ÖZLÜ AÇIKLAMASI

Büyük Ozan Neşet Ertaş’ın bir türküsünde ‘’dut yemiş nar üstüne’’ benzetmesi var. Bazı yörelerde ise; ‘’turp yemiş nar üstüne’’ de denilmektedir. Güzel bir şey üzerine ondan daha güzel olmayan bir şeyin sevilmeyeceği anlatılmak istenmektedir. Buna; ‘’bu söz üstüne söz söylenmez de’’ denilmektedir. 

Ben de Sayın Gökhan Günaydın’ın sözünün üstünde daha fazla söz söylemeyeceğim. ‘’Nar üstüne tut ya da turp yemeyeceğim.’’ Bu dava ile ilgili her ayrıntıyı engin hukuk bilgisiyle en güzel şekilde ifade ettiği için bazı bölümlerini aynen aşağıya alıyorum. 

‘’Sözü edilen tarihte yapılan açıklamada, diplomanın Yönetim Kurulu üyelerinin oybirliği ile iptal edildiği açıklanmış ancak o günden bu yana ne bu iptale ilişkin imzaların dercedildiği karar metni kamuoyuyla paylaşılmış ne de muhatabına bir tebligat yapılmıştır. Daha da önemlisi, veri tabanında diploma yerini ve varlığını korumuştur.

…….

18 Mart 2025 tarihli idari işlem eğer aynı gün tebliğ ve tebellüğ edilmiş olsaydı, başvuru için geçerli olan 60 günlük süre 16 Mayıs 2025 tarihinde dolacaktı. Peki İmamoğlu ve avukatları, tebligat yokluğu nedeniyle idari yargı başvurusunda bulunmamış olsalar, daha sonra sürenin kaçırıldığı iddiası ile karşı karşıya kalabilirler miydi? 

Hukuken hayır ancak içinde yaşadığımız siyasi eko sistemde her şeyin mümkün olabileceğini biliyoruz. Bu nedenle risk ve tehditleri elemine edici bir yaklaşımın güdülmesinin doğru olacağına yönelik bir uzlaşı ortaya çıktı. Dolayısıyla başvuru bugün yapıldı. Tesadüfe bakın ki, Sayın İmamoğlu’nun diplomasının veri tabanından silinmesi, başvurunun yapıldığı gün gerçekleşti.

Peki bu başvuruyla İmamoğlu, tebligat yokluğuna rağmen diplomasının iptalini zımnen kabul etmiş mi oldu? Hayır, dilekçede bu husus ayrıntısı ile açıklandı. Bilindiği üzere hukukta iyi niyet esastır. Hukuk kuralları, iyi niyet ilkesine aykırı olarak kullanılamaz, o doğrultuda bu kurallardan yararlanılamaz. Ancak yaşadığımız siyasi atmosferde, bu değerlendirmenin nasıl naif kaldığını yaşayarak görüyoruz. Bu bağlamda İmamoğlu, olası “süreyi kaçırdınız” iddiasını taşıyan kötü niyetli tutumu, bu başvuruyla boşa düşürmüş olmaktadır.

Denilebilir ki, idari yargı, tebligat yokluğu nedeniyle idari işlemin unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, başvuruyu reddedebilir. Bu durumda diplomanın geçerliliği mefhum-u muhalifinden ortaya konulmuş olur ki, bu kaçınılacak bir durum değildir. Kaldı ki, yukarıda da ifade edildiği üzere, başvurunun yapıldığı gün diplomanın veri tabanından silinmesi ve ayrıca 18 Mart 2025 günü diploma iptaline ilişkin işlemin tarih ve sayısına kadar paylaşılması, kamuoyuna açık öğrenme tarihi olarak ileri sürülebilir. Bütün bunlara rağmen ilerideki süreçte konuyla ilgili bir tebligat işlemi yapılırsa, başvurunun yenilenmesinde bir engel yoktur.

Tümüyle siyasi saiklerle gerçekleştirilen; yetki, şekil, sebep, konu ve amaç gibi idari işlemin unsurlarının tümü açısından sakat bir ucube karara ilişkin bu denli geniş hukuki açıklamaların yapılmasının nedeni, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine yönelik duyarlılığımızdır.

Yetkili İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndan siyasetin istediği kararın tüm baskılara rağmen çıkarılamaması, üzerindeki baskılar nedeniyle fakülte dekanının istifa etmek zorunda kalması, bu nedenle kararın yetkili olmayan İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’ndan oybirliğiyle çıkarıldığının ifade edilmesi ancak tüm taleplere karşın imzaları içeren kararın kamuoyuyla bugüne kadar paylaşılamaması, yaşanılanların vulgar (KABA) bir özeti olarak ortadadır. Kum saati çalışır, adalet er geç yerini bulur.’’

Sayın İmamoğlu’nun diploması adil ve bağımsız yargıda görüşülüp karar bağlanacaksa, bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin emsal görüşü de var. Hem de çok yeni. 20.02.2024 tarih ve 32466 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 18.10.2023 tarihli ve 2018/6871 sayılı Abidin Pişgin’in başvuru emsaldir.

 Anayasa Mahkemesi’nin nice kararları ve Avrupa İnsan Hakları Kararlarını bile uygulamayan bir iktidarın giderek zorlandığı bir dönemde İdare Mahkemesinde başlayarak verilecek kararlara dayanma gücü olacak mı bekleyip göreceğiz? 

Evet kum saati çalışıyor; işçi, işsiz, köylü, memur, emekli, genç, yaşlı, sağcı solcu, milliyetçi yani; halk meydanları dolduruyor, İktidara dur diyor. Kum saati çalışıyor. Diploma da geçerli olacak, İmamoğlu da CHP’nin adayı olarak Cumhurbaşkanı olacak! 

Sabri Arpaç

sabriarpacymm@gmail.com


Sabri ARPAÇ

11.05.2025 20:46:00

YAZARLAR


NEVZAT HIZ’DAN "ADANA SÖZLÜĞÜ" KİTABI

KAZALARIN YÜZDE 90.1’İ SÜRÜCÜ KUSURLARINDAN KAYNAKLANIYOR

"MAKAMIMIZ SOKAKLAR"

BİLGİÇ, Ç.Ü’DE TİCARET BORSASINI ANLATTI

ADANA’DA AVRUPA DİJİTAL İNOVASYON MERKEZLERİ PROJESİ TANITILDI

ÇÖLYAK HASTASI ÇOCUKLARDAN ANNELERİNE FİDAN

“YÜREĞİR’DE ASFALTSIZ YOL KALMAYACAK”

BAĞIMLILIKLA MÜCADELE TOPLUMSAL BİR SORUMLULUK

UZUN YAŞAMIN SIRRI!

MADRİD’DE DÜZENLENECEK FUARDA YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİYLE YER ALACAK

İbrahim ORTAŞ Yazdı/ ANNELER GÜNÜNDE ANNEMİN BAHARLA BİRLİKTE HATIRLATTIKLARI

"BUĞDAYDA REKOLTE KAYBI YÜZDE 50"

KARALAR VE DEMİRÇALI’DAN ÖNDER AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ

KELİME KAYBIYLA BAŞLAYAN SESSİZ TEHDİT: PRİMER PROGRESSİF AFAZİ

HER 2 KADINDAN 1’İNİN ORTAK SORUNU İDRAR KAÇIRMA

YARIŞMAYA 62 ÜNİVERSİTEDEN 182 PROJE KATILDI

ABB’DEN OVA VE UÇAK’A MAHALLE MERKEZİ