İfral TURGUT

Tarih: 28.04.2025 16:08

İNSAN OLARAK KARL MARX

Facebook Twitter Linked-in

Marxizm’i değil, İNSAN Karl Marx’ı anlatmaya çalışacağım.   

Hayatı boyunca belki paradan  değil ama paranın satın aldıklarından nefret etti. “Çirkinim ben, ama en güzel kadını satın alabilirim... Çirkinliğin etkisi ve iticiliği bile, para karşısında yok oluyor bu dünyada,” diyordu. 

Jenny’e aşıktı.7 yıl boyunca onunla gizli olarak nişanlı kaldı.Çünkü Jenny’nin ailesi parasız bir ailenin çocuğuyla evlenmesini istemiyordu...

Marx,Jenny’e defterler dolusu şiir yazıyor, şiirleri okuyan Jenny de ağlıyor, “Karl, bugün sahip olduğum o çılgın aşkı koruyabilecek miyim? Senin aşkının güzelliğinden, sarsıntısından ve kucaklayışından yakınıyorum. Çünkü öyle güzel itiraf ediyorsun ki aşkını,” diyordu.

Marx Jenny’den dört yaş küçüktü. Ama Jenny’nin onun için yapamayacağı şey yoktu. Aristokrat ailesinin imkanlarından vazgeçti, parasız, aç ve bir ülkeden bir ülkeye sürgün biçiminde geçen hayatı kabul etti. 

Yedi çocukları oldu ama 4’ü gözleri önünde ekonomik yokluklar yüzünden öldü

Marks, çalıştığı gazete iktidara muhalif tavrı nedeniyle kapatılınca işsiz kaldı. Paris’e gittiler. Çok geçmeden Paris’ten Brüksel’e sürüldü.

Caroline, Laura ve Edgar arka arkaya doğdu. Ev sanki, dünya sosyalist hareketinin, merkeziydi. Bu sefer de Belçika hükümeti, bir gece yarısı Marks’ı ülkeden kovdu. Paris’e, Londra’ya sürülüp duruyordu, Marx. 

Bu sürgünler dolayısıyla beş parasızdı. Sık sık elbiselerini rehin bıraktığı için evden dışarıya bile çıkamaz haldeydi. Haftalar boyu çocuklar patates ve ekmekle doymak zorundaydı. İcra memurları kapıdan hiç eksik olmuyordu. Jenny çıplak döşemenin üzerinde titreyip duran çocukları ve ağrıyan göğsüyle kalakalmıştı

Çocuklar direnemedi. Birincisi zatürreden öldü. Fransizka ise bir yaşında annesinin kucağında kapadı gözlerini. Cenaze masraflarını bir göçmen dostları ödedi. 

8 yaşına gelen Edgar’ın mide rahatsızlığı vardı. Marx onu çok seviyor, “Büyük devrimler görecek onlar,” diyordu. Her gün biraz daha zayıflıyordu Edgar. Gözlerinin önünde eriyordu. Para yoktu, para. Edgar’ı tedavi ettiremiyorlardı. Uzatmayacağım. 6 Nisan 1855 gecesi bir babanın yaşayabileceği en büyük dramı yaşadı Marx. Gece yarısı, Edgar kucağında can verdi.

Saçları simsiyahtı Marx’ın. Sabaha kadar uyumadı o gece. Sabah olduğunda saçları bembeyaz olmuştu. 

Dram bitmemişti. Eşi öldü, kızı intihar etti. Kalbi dayanamadı bu kadar acıya ve birkaç ay sonra 14 Mart 1883’te hayata veda etti Karl Marks. Gönlünde insanların eşit olduğu bir dünya ve kalbinde dayanılmaz acılarla.

Galiba eşini çocuklarını kaybetmek, dünyaya yön veren bir fikir adamı olmaktan bile ağır bir yük. İnsanlar hakkında karar verirken, bazen arka sayfaları da okumak gerekiyor, sanki. Ne dersiniz?

Marx’ın kızı Laura'yla, damadı Paul Lafargue ilginç bir sebeple, ilginç bir kararla, ilginç bir şekilde, birlikte intihar etmişler, Marx bunun üzerine KIZ BABASI OLMAK diye bir yazı yazmıştı.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —