Bir yıl önce (7 Ekim 2023) El Kassam Tugayları Gazze’de sınırı geçip İsrail toprağında başlattığı “El Aksa Tufanı” adını verdikleri operasyon haberleri dünyaya yayıldığında Filistin’in sahici dostları “eyvah!” dediler.

Siyasi pozisyonları gereği eylemi “doğru/haklı” bulanlar gibi sevinen bir başka odak da Başbakan Binyamin Natenyahu liderliğindeki İsrailli sağcı gericilerdi… Zaten Natenyahu olay sonrasında ağzı kulaklarında, verdiği ilk demecinde “onların tahmin edemeyeceği kadar ağır bir cevap vereceğiz” dedi.

Saldırının sorumluluğunu üstlenen Hamas, üç ay sonra yayınladığı raporda eylem sırasında “kazara ölümler” olduğunu kabul etti. Re’im Müzik Festivalinde 364 kişi ölmüştü! Festival alnından yaralı olarak kurtulan 40 kişi de rehin alınmıştı. Bu saldırı sırasında El Kassam gerillaları İsrailli 1200 kişiyi öldürüp toplam olarak 250 kişiyi de rehin alıp operasyonu tamamladılar.

Sonra ne oldu?

İsrail’in seçmen desteğini yitirmiş iktidarı büyük bir zafere(!) imza attı: Tam 40 bin 786 Filistinliyi öldürdü! Bunun 16 bin 456’sı çocuk. 11 bin 269’u kadın. 10 bin kişinin enkaz altında kaldığı tahmin ediliyor.

Sağcı-gerici İsrail hükümeti katliamlarına devam ediyor.

Siyasette her adım sonuçlarına göre değerlendirilir. Şimdi soru şu:

-7 Ekim 2023 El Aksa Tufanı Operasyon, Filistin Halkına, Filistin Davasına nasıl bir fayda sağladı?

Geçen akşam TRT Belgesel kanalında çok çarpıcı belgesel nitelikli bir haber programı vardı. İsrail’de çekilmiş. Filmin sonunda hazırlayanların adları kesilmiş olduğu için hangi televizyon kanalı çekmiş öğrenemedik. Muhtemelen ABD veya İngiliz ekibi tarafından hazırlanmış. İsrailli faşistler kameralara büyük bir özgüvenle konuşuyorlardı. Filistin topraklarını işgal eden yerleşimciler o kadar içten anlatıyorlar ki:

-Bu topraklar bize vaadedilmiş… Kutsal kitabımızda yazıyor. O yüzden Araplar gitmeli. Gitmiyorlarsa ölmeliler!

Çekim ekibi içinde İsrailli solcular da var. İnsan hakları savunucuları… Barış için mücadele edenler. Bazen gizli çekimler de yapıyorlar. İsrailli asker bu kişiyle tartışıyor:

-Biz sizin için buradayız. Anlamıyorsunuz.

-Burası bizim değil Filistinlilerin toprağı, uluslararası anlaşmaları bırakın İsrail kanunlarına bile aykırı bu yapılanlar!

Bu sırada cep telefonuyla solcu İsrailliyi çekenler sosyal medyada paylaşıyorlar:

-İçimizdeki hain!..

Ekranı sarılıp öpecektim.

İşte insan, işte adam, işte solcu!..

Geçenlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “İçimizdeki bazı İsrail severler” diyerek kendi özel tarihinde yeni bir sayfa ekledi.

Azerbaycan’dan gelen petrolü İsrail’e bu hükümet sevkediyor. Diyanet İşleri Başkanının damadı İsrail şirketinin Türkiye temsilcisi olduğu ortaya çıkıyor. Aileye ait gemiler İsrail limanlarına mal taşıyor. İsrail karşıtı eylem yapanları polis dağıtıyor.

Bütün bunlara karşı çıkıp “Filistinlilere karşı ayıp olmuyor mu?” diye soranlara da çamur atılıyor. Bu durumda İsrailli solcu kardeşimize karşı mahcup olmamak için biz de soruyoruz:

-İsrail’i kim çok seviyor?