Dilek Gülmen

Tarih: 20.12.2022 08:15

KALBİMİZ…

Facebook Twitter Linked-in






Merhabalar ışık parçalarım.
Umarım herkes çok çok iyidir.
Bugünkü yazımda kalbimizden bahsetmek istiyorum.
Kalbimizin, sadece bedene kan pompalayan bir organ olduğunu zannediyoruz. Aslında günlük hayatımızda bunun böyle olmadığını hepimiz fark ediyoruz. Ancak, kalbimizin gücünü bilmiyoruz. Hadi şimdi kalbimizi yeniden fark edelim.
Kalbimiz tüm düşüncelerimizin duyguya dönüştüğü yerdir. Bizi mutlu eden bir şey düşündüğümüzde mutluluk duygusunu kalbimizde hissederiz. Bir şeyden korktuğumuzda kalbimiz çok hızlı çarpar korkuyu da kalbimizde hissederiz. Bedenimizi alışık olduğunun dışında yorarsak eğer, yorgunluğu da kalbimizde hissederiz. Kalbimiz çok hızlı çarpar ve aslında bize mesaj verir yavaş ol der. Heyecanlandığımızda strese girdiğimizde yine kalbimiz bize çok hızlı çarparak, mesaj verir sakin ol der.
Sevgi kalpte hissedilir, nefret kalp kırıklığıdır aslında. Ve tüm duygularımız ruhumuzla bedenimizin arasındaki habercidir.
Ruhumuz bizimle duygularımız aracılığıyla, yani kalbimiz aracılığıyla konuşur.
Bak burada bir sorun var bunu değiştir der aslında.
Kuantum fiziğine göre, evrende gözümüzle gördüğümüz göremediğimiz ne varsa her şey enerjidir. Bizim duygularımız ve düşüncelerimiz de enerji. Ve canlı cansız her şeyin etrafını saran bir enerji alanı vardır. Bu alana Aura deniyor. Yani elektromanyetik alanımız.
Auralar kirlian tekniği denilen bir fotoğrafçılık tekniği ile görüntülenebiliyor.
Bu fotoğrafçılık Rus mühendis Semyon Kirlian tarafından ortaya çıkarıldı. Aşağıdaki fotoğrafta Aurayı görebilirsiniz.











Biz auramızla tüm evrende sürekli iletişim halindeyiz. Tüm duygularımız ve düşüncelerimiz elektron manyetik alanımızdan tüm evrene yayılır benzerlerini bulur ve bize getirir. Duymuşsunuzdur bizim hayatımızı bizim duygularımız ve düşüncelerimiz şekillendirir. Diğer bir deyişle ne düşünüyorsak ne hissediyorsak onu yaşarız hayatımızda.
Beynimizin elektromanyetik alanı beyin fonksiyonlarının sağlıklı olup olmadığı 'EMAR VEYA MR'  denilen tıpta kullanılan aletle ölçülebiliyor. Kalbimizin enerji olanı ise 'EKG'  denilen aletle ölçülebiliyor.
Ve bilim insanları kalbin manyetik gücünün beyninin manyetik gücünden 5.000 kat daha fazla güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
Şimdi bu gücünü günlük hayatımızda bizim ne işimize yaradığına bakalım.
Biz kalbimizde hissettiğimiz her şeyi hayatımızda yaşarız. Hatta bazılarımız korktuğum başıma geldi diye bu durumu tarif eder.
Eğer korku hissediyorsak o korkuyu düşünüyoruz demektir. Ve kalbimiz bize der ki bu düşünceyi değiştir burada bir sorun var.
Ama biz bunu görmezden geliriz çünkü kalbimizi dinlemeyi çoğumuz bilmiyoruz ya da onun verdiği mesajı anlamıyoruz.
Küçük bir test yapın, gözlerinizi kapatın mesajı çok mutlu eden bir anıyı düşünün ve kendinizi nasıl hissettiğinizi fark edin. Sonra gözlerinizi açın yeniden kapatın bu defa sizi üzen bir anıyı düşünün, aynı şekilde Duygu durumunuzu fark edin.
Kalbiniz açıkça size diyor ki şu andaki düşüncen sana bir fayda sağlamıyor seni üzüyor ve yoruyor bunu değiştir. Çünkü Eğer bunu daha fazla hissetmeye devam edersek, hayatımıza bu duygunun aynısını daha çok alacağız. Gün içerisinde ne düşündüğünüzü ne hissettiğimizin farkına varırsak, bizi yoran korkutan düşünceleri bir kenara bırakırsak bilinçli olarak hayattan istediklerimizi düşünmeye ve hissetmeye başlarsak kalbimizden çıkan o muhteşem enerji alanı bu güzellikleri yaşamamızı sağlar.
Kalbinize kulak verin.
Koşulsuz sevgi ile Işık parçalarım kalbinizde her daim mutluluk olsun...
Dilek Gülmen



Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —