KINALI KUZULAR CUMHURİYETİ

Çanakkale’de savaş var. Çanakkale ateş içinde. İnsan öğütüyor Çanakkale. Askerlerimizin sayısı her gün biraz daha azalıyor.

Çanakkale’de savaş var. Çanakkale ateş içinde. İnsan öğütüyor Çanakkale. Askerlerimizin sayısı her gün biraz daha azalıyor. 

Henüz bıyığı terlememiş Hasan çıktı yola Yozgat’tan. Vatan savunması için. Günlerce yürüyerek ulaştı Çanakkale’ye. 

Hasan’ın bölük komutanı Yüzbaşı Sırrı Bey. Komutandan çok bir baba gibi. Tüm askerlerle tek tek ilgileniyor, onlara moral vermek için sohbetler ediyordu. Bu sohbetlerden birinde Hasan’ın kafasındaki kına dikkatini çekti. Sordu Hasan’a, bunun manasını. Utandı Hasan. “Bilmiyorum, Komutanım,” dedi. “Buraya geleceğim vakit anam yaktı bu kınayı. Ben de niye diye sormadım.” Sırrı Bey, ”Öyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de öğrenmiş olalım,” dedi. Hasan da, ”Ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım,” deyince, Sırrı Bey, ”Öyleyse sen söyle bölük yazıcısı yazsın köyüne, bakalım ne cevap gelecek,” diye yol gösterdi.

Ve yazıldı mektup. Gönderildi, bir meçhule doğru. Ne zaman gider? Ulaşır mı anaya? Ulaşsa bile, cevap yazabilir mi, ana? 

Aradan iki ay geçti. Bir mucize. Bir gün Sırrı Bey’in karargahına birkaç mektup ulaştı. Biri Hasan’ındı. Köy katibi mektubu Hasan’ın anasına ulaştırmış ve anasının söylediklerini de yazıp cepheye yollamıştı. Sırrı Bey mektubu alarak okudu. Hasan’ın anası şunları yazmıştı:

“Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum,

Mektubun geldi, sanki dünyalar benim oldu. Köy kâtibi okudu, ben ağladım. Kumandanını pek sevmişsin, ne güzel. O senin babanın yarısıdır. Sakın ola yavrum kumandanının emrinden çıkma, önünden aykırı geçme. Ateşe bas dese basasın yavrum. Kars’tan, Siirt’ten, Adana’dan, Uşak’tan arkadaşların olmuş. Birbirinizi çok sevip iyi geçinirmişsiniz. Elbette öylesi yakışır yavrum. Onlar senin dünya ahret hakiki kardeşlerindir. Sakın onları incitme yavrum. Sütümü sana helal etmem. Kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? 

Kına kurbanlık koça yakılır, Tanrıya kurban olsun diye.

Evlenecek geline yakılır, Kocasına kurban olsun diye.

Ben senin saçını süsledim, vatan ve millete kurban olasın diye. Başın o yüzden kınalıdır.

Anan Hatçe”

Sırrı Bey, iki gözü iki çeşme mektubu okudu ve posta erini çağırdı. “Şu Yozgatlı Kınalı Hasan’ı bulun bakalım. Mektubunu ona ben okuyacağım, onun okuması yok,” dedi.

Posta döndü çok geçmeden ve dedi ki, “Komutanım, Hasan bir hafta önce, Arıburnu’ndaki muharebede şehit olmuş.” Sırrı Bey, için için göz yaşı döktü. Düşmanın onca güce rağmen Çanakkale’yi neden geçemediğini bir kez daha anladı.

 

Kınalı Hasan canını vermiş ama Çanakkale’yi vermemişti. Biz Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da, Sarıkamış’ta, vatanın her karış toprağında yüz binlerce kınalı kuzuyu şehit vererek, kurduk bu Cumhuriyeti. Şimdi sessiz işgale teslim mi edeceğiz.

Kimse bizden, kınalı Hasan gibi savaşmak için Yozgat’tan Çanakkale’ye kadar yürümemizi istemiyor. Ama erken veya zamanında, günü gelince sandığa kadar bir zahmet yürüyelim ki, o şehitleri hatırladıkça utanmayalım. 

KINALI HASANLAR BU VATANI BÖYLE KURTARDI.

  • BİZ DE ÜÇ BEŞ KURNAZ ÇAKALA BIRAKMAYACAĞIZ, ELBET.

İfral TURGUT

28.05.2025 23:04:00

YAZARLAR


YÜREĞİR’E BELEDİYELER BİRLİĞİNDEN 2 ÇÖP KAMYONU

"ÇOCUKLAR CAMİDE KUR’AN DA ÖĞRENİR, EĞLENİR DE"

KURBANLIKLARA 147 MİLYAR LİRADAN FAZLA PARA ÖDENECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR”

Düzgün COŞKUN Yazdı/ "ÜRETMEZSEK ÜRETENE MUHTAÇ OLURUZ”

“ADANA MAARİF ORKESTRASI VE HALK DANSLARI TOPLULUĞU” GÖSTERİSİ

"ÇİFTÇİ ÜRETEMEZSE AÇ KALIRIZ"

HER 4 KADINDAN 3’Ü GENİTAL ENFEKSİYON GEÇİRİYOR!

MS HASTALARI İÇİN GÜNEŞ IŞIĞI ÇOK ÖNEMLİ

ADANA’DA KADININ İNSAN HAKLARI EĞİTİM PROGRAMI (KİHEP) HAYATA GEÇİYOR

“DOĞAL AFETLER TARIMSAL ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ REKOLTEYİ VURDU”

SAKIP SABANCI EĞİTİM ÖDÜLLERİ’NİN SAHİBİ OLDULAR

TGC’DEN AZRA SÖZCÜ VE ALPEREN ULUKUŞ’A SALDIRIYA KINAMA

SASA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 36. SANAYİ KURULUŞU

ABB’DEN HAŞEREYLE MÜCADELE AÇIKLAMASI

YENİ ADANA STADININ YERİ NASIL OLUŞTU?

Ergül HALİSÇELİK Yazdı / REFORM MU, KUŞATMA MI? YEREL YÖNETİMLERDE YENİ DÖNEM TARTIŞMALARI