Başlığa göz atan okuyucularım şaşırmış olabilir. Ancak kelime tan anlamıyla güncel. Neden mi? Etrafınıza şöyle bir bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Çünkü, tüm Türkiye, tüm dünya hatta tüm alem ayağa kalmış durumda.
İşçilerimiz haklarını alabilmek için ayaktalar!
Komşu ülkelerin insanları rejim değişikliği yüzünden ayaktalar!
Dünyanın öteki ülkelerindeki insanlar komşularının saldırıları yüzünden vatanlarını korumak için ayaktalar.
Anlayacağınız bir çok olay insanları ayağa kaldırmış. Araştırınca da
KIYAM’ın
Ayağa kalkış ve
Bir işe kalkışma anlamına geldiğini,
KIYAMET’in de:
1- İslamlığa ve öteki tek tanrılı dinlerin inanışına göre, dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilip mahşerde toplanacağı zaman.
(Mecazen de) Gürültü patırtı, gürültülü karışıklık demek,
olduğunu anlıyoruz.
*****
İslâm Ansiklopedisi’nde ise “Kıyamet”, Dünyanın bağlı olduğu kozmik sistemde meydana gelecek değişimin ardından ölülerin diriltilmesiyle başlayıp ebediyen devam edecek olan âlem olarak tarif edilmektedir.
Kıyamet gününün ise, hesap günü ya da mahşer günü; dünyanın sonunun geleceğine ve tüm insanların mahşerde toplanarak hesap vereceğine inanılan zaman. "Dünya merkezli evren" anlayışında dünyanın sonu, evrenin de sonu olarak algılanmıştır. Kıyametin zamanı ile ilgili çok sayıda inanç, öngörü ve kehanet bulunmaktadır.
Kur'an'da kıyamet alâmetlerinin nelerden ibaret olduğuna dair bilgi verilmemiş, sadece Ye'cûc ve Me'cûc'ün gelişinden (el-Enbiyâ 21/96), dâbbetü'l-arzın çıkışından (en-Neml 27/82), göğün insanları saracak bir duman (duhân) yayacağından (ed-Duhân 44/11-12) ve ayın yarılacağından (el-Kamer 54/1) bahsedilmiştir.
Biraz daha araştırınca çok uzun bir liste karşılıyor insanı… Bu yazının sınırları içine sığdırmak mümkün değil.
Bunları merak edenler için, İslam Ansiklopedisi’nin ilgili maddelerine bakmalarını önerebilirim.
*****
Kısaca anlatmak zor olsa da aşağıdaki satırları okumak biraz merakını giderir sanırım:
Kutsal kitaba göre: Kıyamet alametleri (Eşrâtu`s-Saa), âhir zamanda (zamanın sonları) ortaya çıkarak Kıyâmet`in yaklaştığını, kopmak üzere olduğunu gösteren belirtiler demektir. Bu belirtiler genellikle Küçük Alametler (Alâmât-ı Suğra) ve Büyük Alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki bölüm halinde incelenir.
Kur`an, Kıyâmet`in zamanını Allah`tan başka kimsenin bilemeyeceğini belirtir (el-A`raf, 7/187; Lokman 31/34; el-Ahzab, 33/63). Buna karşılık yaklaştığını (el-Zümer, 54/1), yakın olduğunu (en-Nahl, 16/77), ansızın geleceğini (el-A`raf, 7/187) bildirir. Kıyâmet alametlerinin belirdiğini (Muhammed, 47/18) ifade etmekle birlikte bunlar hakkında bilgi vermez. Ancak, "Saat yaklaştı, ay yarıldı yarılacak" (el-Kamer, 54/1) âyetinin ikinci bölümünün "ay yarılacak" biçimde anlaşılması durumunda, bu olay Kur`an`da anılan tek Kıyâmet alameti olma özelliği kazanır.
Bana göre, herkesin kıyameti kendine göre kopacaktır. Ve ölüm her insanın kişisel kiyametidir.
Bugünlük de bu kadar!