Sanatın değişik dallarıyla uğraşan sanatçılar, yazar, şair, ressam, müzisyen heykeltıraş ve daha birçok sanatçı toplumun kendisinden beslenerek değişik eserler ortaya çıkarır.
Sanatçı toplumdan aldığını kendi yetenek ve marifetiyle işleyip, belli bir şekil verdikten sonra yine topluma aktarır.
Kendini geliştirmiş, sanatının inceliklerini öğrenmiş bir sanatçı ortaya çıkardığı eseriyle insanların bakış açısına, algısına ve yön bulmasına katkı sağlar.
Bu nedenle halkın, yetenekli ve başarılı sanatçılarla, yazar ve şairlerle düzenlenecek kültür ve sanat etkinliklerinde bir araya getirilmesi çok önemlidir.
Kültür ve sanat faaliyetlerini organize edenlerin de içinde bulundukları toplumu çok iyi tanıması, kültür değerlerinin neler olduğunu bilmesi, insanların ne gibi sanatsal etkinliklere ihtiyaç duyduğunu doğru tespit etmesi ve ona göre projelendirip yaşama geçirmesi gerekir.
Bu tür faaliyetleri düzenleme görevi üstlenen kişi ve kuruluşların da işinin ehli, sanat ve sanatçıyla iç içe yaşayan, okuyan yazan, toplumu ve sanatçıyı anlayan tecrübeli kişilerle çalışması gerekir. En azından bu alanda kendini geliştirmiş danışmanları bulunması gerekir.
Çünkü bazen çok çalışılır, çok emek verilir, çok insan davet edilir ama sonuçta zamanın boşa harcandığı, emeklerin, paraların boşa gittiği bir durum ortaya çıkar.
Ayrıca bu etkinliklere davet edilen sanatçı ve izleyicilere değerli oldukları hissini verecek davranışlarda bulunulması gerekir.
İlgisiz, duyarsız, kimin ne iş yaptığı, kimin hangi görevi üstlendiği belli olmayan ya da yaptığı işten bıkmış, bezmiş, her gün başka bir yerde başka bir etkinlik düzenlemekten yorgun düşmüş kişilerin ne yaptığı işe ne sanata ve sanatçıya ne de izleyiciye katkısı olur.
Sanatçıyı davet ederken de, ağırlarken de uğurlarken de sahip çıkıp yanında olmak, ilgi göstermek gerekir.
Herkes sanatçı olamaz. Herkes sanat eseri üretemez. Kitap yazamaz, şiir yazamaz. Resim yapamaz. Bazı yetenekler Allah vergisidir. Doğuştandır. Ve böyle değerli sanatçı ve edebiyatçılar da her zaman her yerde bulunmaz. Sanat olmadan sanatçı olmadan bu dünya çorak bir çöl gibidir. Değeri bilinip sahip çıkılmalıdır.
Altının değerini en iyi kuyumcu bilir. Kültür sanat faaliyetlerinin bir kuyumcu bilgeliği ve uzmanlığıyla yaşama geçirilmesi gerekir. Kısacası hafife alınmamalıdır.