Hasat mevsimi geldi. Turplar birer birer heybeye konuluyor, diğer zerzevat mevsimine bakılmaksızın alınıp, stok ediliyor.

Kürşat Zorlu…Akşener’in prenslerinden biri. Etkileyici bir CV’si var. Ama konu “elbisesiz adam” ve “adamsız elbise” kıyaslamasına gelince, işler değişiyor. 

Kürşat, İYİ PARTİ seçmeninin oyu, iradesi ve takdiriyle    milletvekili olmuş, Türk Milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş ama işler istendiği gibi gitmemiş. Önce “Hesap sormazsam namussuzum,” diyen ablası partiyi rezil ettikten sonra, namusunu unutarak, yoldaşlarını yüz üstü bırakıp gitmiş. Sonra saçını boyatıp saray turlarına başlamış. Oğluna büyükelçilik, kendisine yardımcılık falan istemiş; hatta el sıkışmış ve 23 Şubat’a kadar kampa girmiş, bekliyormuş. Ama bu arada gittiği yere bonus olarak Kürşat’ı da getireceğine söz vermiş mi, Kürşat’a “Sen önden git, ben uygun zamanda gelirim,” demiş mi bilinmez.   

Kürşat, 21 Ocak’ta bir törenle şeyini taktı. Sonra coştu ve tarihi konuşmasında dedi ki, “Bugün şüphesiz ülkemiz çoklu tehditler, tarihi sınamalar coğrafi tehditlerle karşı karşıya. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ anlayışıyla…bu tarihi dönemeçte cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemize hizmet yolunda bu inançla aranızda yer alıyorum...Gündüz oturmadan gece uyumadan, bu yolda bu mukaddes yolculukta kararlılıkla daha çok çalışacağımıza söz veriyorum. Bu cesareti, bu imkanı bana sunan cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum.”

Hamaset güzel de soracaklarımız var.  Şu sözler kime ait Kürşat? Unutmuş olamazsın daha mürekkebi kurumadı.

• Hain terör örgütünün kimlerin maşası olduğu ve onlar ipini çekmeden hareket edemeyeceğini tarih acı tecrübeleriyle yazmıştır.
• Devlet terör örgütüyle, teröristle anlaşma yapmaz, masaya oturmaz!
• Hal böyleyken girişilen bu tehlikeli senaryo kime ve neye fayda sağlayacaktır?
• Türk milletinin vicdanında kabul görmeyecek yollarla varılacak yer, daha fazla ayrışma ve daha fazla hayal kırıklığı olacaktır.

Şimdi demecinle bu sözleri üst üste koyarak soruyorum. Namuslu, onurlu, şerefli bir insan olarak, bize doyurucu, inandırıcı, doğru cevaplar verirsen, sana iyi yolculuklar dileyeceğiz. Aksi olursa, seni 2025 model fırıldak, dönek, satılıklar listesine koyacağız.

• Ülkemizin çoklu tehditler ve tarihi sınamalar altında olduğunu ne zaman keşfettin? O tehditler ve sınamalar nereden geliyor, işaretleri nelerdir?
• Söz konusu olan gerçekten vatan mıdır? Ne zamandan beri ve hangi anlamda söz konusudur? Vatanı kurtarmak için seçtiğin adres doğru mu? Yoksa söz konusu iki parça kemik mi?
• Söz konusu olan vatan için bulunduğun yerde ne yapmak istedin de yapamadın, seni engelleyen neydi, gittiğin yerde neyi başaracaksın? Nasıl? Erkekçe söyle.
• Parlak özgeçmişine rağmen, yeni genel başkanın sana neden bir görev vermedi? Seninle ilgili kuşkusu neydi? Yoksa söylediği gibi gizli görüşmelerinden haberi mı vardı?
• Bu tebdil-i mekanda ilk hamle kimden geldi? Pazarlık gücün var mıydı?
• Bir ikbal uğruna sana inananları, güvenenleri satmak nasıl bir duygu?
• Henüz 48 yaşındasın. Çocuklarına nasıl bir isim ve geçmiş bırakacaksın? Bundan sonra nasıl bir hayatın olacak? Başın dik gezebilecek misin? Hiçbir konuda fikrin sorulacak mı? Yoksa…
• Şöyle veya böyle, bir gün üniversiteye dönersen, öğrencilerinin gözünün içine baka baka, namustan, şereften, haysiyetten, insan onurundan bahsedebilecek misin?

DEĞDİ Mİ BE?