Medyada Milli Eğitim Bakanın “Kız okulları açılmalı” diye bir argümanı yer almış ama bu argümanda söylediklerini bizzat bakanlık verileri yalanlıyor. Tekin’in iddiaları şu şekilde:
İddia 1: “Bazı ailelerin kız çocuklarını erkeklerle aynı okula göndermek istemediğini, bu sorunu çözmek adına kız çocuklarına özel okullar açılabileceği.”
İddia 2: “Kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum kalmaması adına kız okullarının açılabileceği”.
İddia 3: “Bazı ailelerin” isteklerinin önemli olduğu, diğer bazı veya çoğu ailenin isteklerinin, pedagojinin ve bilimlerin ilkelerinin o kadar önemli olmayabileceği.
Bakan Tekin’in bu iddialarını bizzat Bakanlığın verileri yalanlıyor. Kadınlar değil erkekler daha fazla okuldan kopuyor, daha başarısız bulunuyor. Erkek kadın fark etmeksizin tek cinsli okullar karma okullara göre daha başarısız bulunuyor. Daha önemlisi okullar arasındaki başarı farklılaşması, nitelikli eğitime eşit şartlarda erişim olanağı, nitelikli eğitim olanağı, okul ulaşımı, bizzat sağlıklı tuvalet, sağlıklı okul ortamı, en asgarisinden içilebilir temiz su, okul yemeği çok daha temel bulunuyor. Tüm aileler doğru düzgün okul ve eğitim istiyor.
İşte veriler ve çoğu başka aileler, bazı başka temel ilke ve istemler.
MEB İstatistiklerine göre kadın çağ nüfusu erkek çağ nüfusundan daha yüksek net okullaşmaya sahip bulunuyor.
Tablo Cinsiyet Gruplarına Göre Net Okullaşma Oranları ve Kayıt Dışı Öğrenci Sayıları
(2023/24 Eğitim Öğretim Yılı)
.
*Yaş gruplarına (doğum yıllarına) göre net okullaşma oranları; öğrencinin ait olduğu eğitim kademesine (öğrenim türüne) bakılmaksızın, ilgili yaş grubunda bulunan toplam öğrencilerin, ilgili yaş grubunda bulunan toplam nüfusa bölünmesi ile elde edilmiştir.
2023/24 okullaşma oranları hesaplanırken, kullanılan nüfus ve öğrenci sayılarında Türkiye’de ikamet eden T.C. vatandaşları kapsanmıştır. Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklu nüfus ve yabancı uyruklu öğrenci sayıları kapsam dışında tutularak, tamamlanmış olan en son takvim yılı sonu öğrenci rakamları (ocak 2024) ve tamamlanmış olan en son nüfus rakamları (31 Aralık 2023) kullanılarak hesaplanmıştır. Okul öncesi okullaşma oranları hesaplamalarına yaz eğitimi öğrenci sayıları dahil edilmemiştir. Yabancılar için: Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı Göç ve Acil Durumlarda Eğitim Daire Başkanlığı (2024) izleme ve değerlendirme raporu 2023
**Açıköğretim ve MESEM dahil
Tablo ve hesaplamalar MEB ve TÜİK verileri dikkate alınarak tarafımızca yapılmıştır.
Verilerden açıkça görüldüğü üzere kadın öğrenciler daha yüksek okullaşmış durumda, kayıt dışı öğrenci sayısı 5-17 yaş grubunda kadınlar için 368 bin, erkekler için 417 bin.
Dahası son bir yıllık farklılaşmaya göre erkekler için durum daha da kötüleşmiş durumda.
Bakanın kadın öğrencilerin okuldan karma eğitim yüzünden ayrıldığı iddiasını, son bir yıl içinde kayıtlı öğrenci sayılarındaki azalma sayıları da yalanlıyor; 663 bin erkek öğrenciye karşılık 531 bin kadın öğrenci azalmış bulunuyor yani son yıl içinde de esas azalma erkek öğrencilerde gözlemleniyor. Hatta resmi örgün eğitimdeki kadın öğrenci sayısı erkeklerde 46 bin azalırken kadın öğrencilerde 8 bin artmış bulunuyor.
Tablo: Cinsiyet Gruplarına Göre Öğrenci Sayıları Arasında Yıllık Farklılaşma
(2022/23 ile 2023/24 Arasında Farklılaşma)
.
Tablo ve hesaplamalar MEB verileri dikkate alınarak tarafımızca yapılmıştır.
Toplam kayıt dışı öğrenci sayı ve oranı da kızlar bakımından daha olumlu durumdadır, erkek öğrenciler kadın öğrencilere göre çok daha fazla okuldan uzaklaşmaktadır. Kayıtsız erkek öğrenci sayı ve oranı kadınlardan daha yüksektir.
Bunlara devamsızlar da dahil edildiğinde erkeklerin okuldan kopuşunun kadın öğrencilere göre çok daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Bu sayılara okul sayılamayacak MESEM ve açık liseler de eklenince erkekler için çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Puansız okullarla ilgili bir istatistik verilmiyor ancak puanlı okul listesinden karma ve karma olmayan okulların sayısı ve kontenjanı hesaplanabiliyor. Puanlı okullardan 623 okul ya erkek ya da kız olmak üzere tek cinsli bulunuyor. Sadece kızları kabul eden 359 puanlı okul bulunuyor.
Tablo: Karma ve Tek Cinsli Öğretim Şekline Göre Ortaöğretim Okul Sayıları (2024/2025 Puanlı Okullar)
.
2024 yılında tek cinsli kız okulu kontenjanı 18 bin 840, erkek okulu kontenjanı 12 bin 736, ikisi birlikte 31 bini geçmektedir. Öğrencilerin yüzde 15’i tek cinsli okullara kaydolabiliyor. Yani tek cinsli çok okul var da böyle bir talep olduğuna dair bir bilgimiz yok.
Muş’ta 14 puanlı okulun 5’i, Siirt’te 16 okulun 6’sı, Şanlıurfa’da 67 okulun 24’ü tek cinsiyetli. Ancak bu illerde erkek veya kadın fark etmiyor, okullaşma oranları düşük bulunuyor.
Okullara yerleştirme yüzdelik dilimine bakılırsa yerleştirme yüzdeliği hem erkek hem kız liselerinde karma olana göre çok daha düşük (Karma olanlara göre çok daha başarısız) düzeyde bulunmaktadır. Karma okullar ortalama yüzde 38’lik dilimden öğrenci alırken tek cinsli okullar yüzde 47’lik dilimden öğrenci kabul etmektedir.
Tablo Tek Cinsli ve Karma Olma Durumunda Göre Yüzdelik Dilimi
.
İmam hatip ortaokulları genelde kız ve erkek diye ayrılmış durumda, genel ortaokullar ise karma. Genel ortaokulların Liseye Geçiş Sınavı (LGS) başarıları daha yüksek bulunuyor. Sınav puanı yerleştirme yapılan okullarda karma okullar neredeyse iki katı daha yüksek başarı diliminden öğrenci kabul ediyor.
YKS sınavlarında da hemen tümü karma eğitimde olan fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri açık ara daha başarılı durumda.
Aynı semtte bulunan karma ve karma olmayan Anadolu liseleri dikkate alındığında da karma okulların daha başarılı olduğu görülüyor.
Doğru düzgün eğitim öğretim yapan hangi ülke programına bakarsanız temel eğitimin en önemli becerilerinden biri yüzmedir, dünyanın her yeri su, su yaşam ve uygarlığın ayrılmaz bir parçası, her çocuğun yüzme dersi görmesi temel bir beceri kazanımıdır, okullarda yüzme dersi neden yok?
Ailelerin bazısı değil çoğu yüzme dersini sorduk da istemedi mi?
Psikoloji ve sosyoloji derslerini bile seçmeli hale getirerek okunmaz hale getirdiniz. Aileler ve gençler en temel sosyal bilim dersleri olan psikoloji dersini, sosyoloji dersini mi istemiyor, neden bu dersler zorunlu grupta değil?
Hemen tüm aileler Anadolu lisesi istiyor, her okulda nitelikli eğitim istiyor, çocukları bilimi sanatı dünyayı tanısın istiyor, bakanlık bunları ne derece dikkate alıyor ne derece gerçekleştiriyor?
Bakana ve Bakanlığa soralım, tüm aileler çocuklarının okula güvenle gidebileceği ulaşım olanağı istiyor, okulda temiz tuvalet istiyor, doğru düzgün salon ve bahçe istiyor, daha da temeli temiz erişilebilir içme suyu istiyor, çocukları aç kalmasın, doğru düzgün okul yemeği olsun istiyor, bakan bunları neden gerçekleştirmiyor, bunları neden dillendirmiyor?
Mesele tek başına akademik başarı meselesi değil. Okulun akademik başarısı tek cinslilikten öte okulun niteliği ve öğrenci profiline bağlı sayılabilir. Okulun esas başarılarından biri de sosyal başarısıdır, çocukları topluma ve yaşama hazırlamasıdır. Sınıf, zümre, fırka ayrışmalarının aşılması, eşitliğin artırılması, fikri irfanı vicdanı hür nesiller yetiştirilmesidir. Bu bakımlardan tek cinsli okulların savunulur herhangi bir yanı bulunmamaktadır.
Kısaca akademik başarı tek cinsli okullar ile doğrudan ilgili olmayabilir ancak toplumsal cinsiyet kodlamaları, zihniyet boyutu, toplumsal ayrışmalar kesinlikle tek cinslilikle doğrudan ilişkili bulunmaktadır.
Tek cinsli okullar ancak dinci zihniyetle, Talibancı zihniyetle savunulabilir. Bu bir toplumsal talep değildir. Bu haliyle MEB aileleri bilinçlendirme ve doğru yönlendirme yerine tam tersine bizzat kendisi dincilik yapmaktadır.
Kaldı ki fazlasıyla tek cinsli okul da bulunmakta olup bu okulların başarı düzeyi karma olanlardan çok daha düşük durumdadır. Başarı dilimi bile tek başına, bu okullara talep olmadığının somut bir göstergesidir. Hemen tüm aileler doğru düzgün Anadolu lisesi istemektedir, doğru düzgün okul aramaktan çaresiz duruma düşmüş bulunmaktadır.
Eğer bir eğitim hakkından söz edilecekse birincisi okulun ne kazandırdığıdır, öğrencinin ne kazandığıdır. Okuldan kopuşların, okulu önemsememenin en başlıca nedeni okulun ne verdiğidir, nitelikli eğitimdir, bazı aileler okula önem vermiyorsa, çocuğunu okula gitmeye hazırlamıyorsa çocuğunu gönderdiği okulun doğru düzgün bir okul olmamasındandır, okulun eğitim niteliğindendir. Bir diğer sebep açlığından, yoksulluğundandır, yoksulluk yüzünden zorlandığındandır. Bir diğer sebep ailelerin de geçmişte iyi bir eğitim alamamış olmasındandır, eğitimin öneminin ayırdında olmamasındandır. Ailelerin bir kısmı okula gidiş geliş güzergâhlarını, okul çevresini güvenli bulmadığından çocuğunu okula göndermeyebilmektedir, bu güvenli ortamların sağlanmasıdır. Bir kısım aile dolmuş parası bile bulamadığından veya ulaşım güvenliği olmadığından okuldan vazgeçmektedir. Diploma ne işe yarıyor, bundan dolayı yoksul ailelerin bir kısmı okuldan vazgeçmektedir. Daha pek çok sebep bulunmaktadır. Çocuğun ev ortamı dahil okula hazır hale getirilmesi gerekmektedir.
Tek başına okul tabelası eğitim hakkını garanti etmemektedir. Tek cinsli okulların başarı durumu, bu okullardaki öğrencilerin nitelikli eğitim haklarının ihlal edildiğinin açık göstergesidir. Daha da önemlisi çocuklar okulda aç, susuz kalmakta, sağlıklı içilebilir suya bile, bir öğün yemeğe bile erişememektedir. Nitelikli eğitime ve okul ortamına çocukların nerdeyse yüzde 90’ı erişememektedir.
MEB bu dinci zihniyetiyle eğitim yapmayı bırakın bu topluma maalesef kasıtlı kötülük yapmaktadır. Bakanlığı eğitimin ana sorunlarına dönmeye, bilime, akla, sağduyuya çağırıyoruz ama böyle bir çağrıya kulak verecek bir bakanlık da ortada yok maalesef.