MERDİVEN

Sembolizm, ya da Simgecilik, 19. Yüzyılda, Fransa’da ortaya çıkan bir edebi akımdır. Sembolistler, duygu ve düşünceleri doğrudan anlatmak yerine semboller, çağrışımlar ve müzikal bir dil kullanarak anlatır. Mesajlarını doğrudan vermez,  sezdirme yolunu seçer. İsterler ki, her okuyucu şiirden kendi  duygu dünyasına uygun bir yorum çıkarsın.

Sembolizm, ya da Simgecilik, 19. Yüzyılda, Fransa’da ortaya çıkan bir edebi akımdır. Sembolistler, duygu ve düşünceleri doğrudan anlatmak yerine semboller, çağrışımlar ve müzikal bir dil kullanarak anlatır. Mesajlarını doğrudan vermez,  sezdirme yolunu seçer. İsterler ki, her okuyucu şiirden kendi  duygu dünyasına uygun bir yorum çıkarsın.

Sembolizmde müzikalite önemlidir; kelimelerin ses değeri en az şiirin anlamı kadar etkilidir. Şair dış gerçeklik yerine iç dünyaya, duygulara, hayallere hitap eder ve çoğu zaman ruh halini yansıtabilmek için doğa unsurlarını kullanı++r.

Ahmet Haşim edebiyatımızın en önemli sembolist şairlerinin başında gelir. Şiiri anlayışını tanımlarken, “Şiiri mana için deşmek, bülbülü eti için öldürmek gibidir. Şiir bilgelerin sözleri gibi tefsire müsait olmalıdır,” der.

Şimdi onun hayatın sonunu anlatan MERDİVEN şiirini hatırlayıp, son günlerimiz konusunda biraz spekülasyon yapalım. Ama önce şiirin kendisi.

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak...

 

Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta,

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...

 

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

 

Bu bir lisan-ı hafidir ki, ruha dolmakta,

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

Merdiven” insanın yaşam yolculuğunu, zamanın geçişiyle ağırlaşan duyguları ve faniliğin insan ruhunda uyandırdığı hüzünlü farkındalığı semboller aracılığıyla işler 

Ağır ağır çıkacağımız bu merdiven, hayat yolculuğumuzdur. “Ağır, ağır” ifadesi hayat ilerledikçe yorgunlaşan ruhumuzu, taşıdığımız yükleri ve kabulleniş halimizi sezdirir. Sezdirilmek istenen yavaşlık, yalnızca fiziksel bir hareket değil, sona yaklaşmanın sessiz adımlarıdır.  

“Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak” sözleri ise dökülen anılarımızın, mazi olmuş zamanların ve ömrümüzün giderek sararan dönemlerini simgeler. “Güneş rengi”, sonbaharın kızıllığını, hayatın akşamını ve solgunluk dönemini sezdirmeyi amaçlar.  

Haşim, “Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak,” diyerek okuru derin bir içsel sorgulamaya çağırır. Gökyüzü, sonsuzluğu ve bilinmeyeni simgeler; ona bakıp ağlamak ise insanın kendi faniliğiyle yüzleşmesinin, yaşamın geçiciliği karşısında duyduğu duygusal çözülmenin bir ifadesidir. Bu bakış, bir pişmanlığı ya da, bir vedayı barındırır. Burada   yalnızlığımıza, çaresizliğimize ve anlam arayışımıza ışık tutulur.

“Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta” sözleriyle dış dünya yine iç dünyanın bir aynası olur. Sararan sular,   hayatın da sararıp solması anlamındadır. “Perde perde solmak”, insanın hem bedensel, hem ruhsal olarak yavaş yavaş yıpranışının simgesidir 

Son mısrada, “Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta” sözleri ömrün sonuna geldiğimizin ikazıdır. Kızıl renk, bir bitiş, bir kapanıştır. “Akşam” ise, günün değil, hayatın da akşamıdır.  

VE BU RUHUMUZA DOLAN LİSAN-I HAFİ YANI GİZLİ GİZLİ DİLDİR.


İfral TURGUT

24.11.2025 17:21:00

YAZARLAR


MEDYADA CİNSEL ŞİDDET İLE CİNSEL TACİZİN ÖNLENMESİ

YOLA ÇIKMADAN MUTLAKA KONTROL EDİN!

ADANA’DA ULUSLARARASI TENİS HEYECANI

DİŞ HEKİMLERİNİN MEZUNİYETİ

2025’İN İLK ON AYINDA 262 KADIN KATLEDİLDİ

LÖSEV’İN İYİLEŞEN GENÇLERİNDEN UMUT DOLU SERGİ: ÇİÇEKLERİN ŞARKISI

FAZIL SAY’DAN YIL SONU BULUŞMASI

SOFRALIK ZEYTİN İHRACATI ARTTI

DEVRİM DEMİRAL’IN “ROMANTİK” SERGİSİ

32. SAKIP SABANCI SANAT ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

EKRAN BAĞIMLILIĞI AĞIZ SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR!

AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI GENEL SAĞLIĞI BOZUYOR

“ADANA’YA BORCUNUZ VAR!”

İfral TURGUT Yazdı / İKİ ANT BİR MARŞ

ADNAN MENDERES BULVARI YENİLENİYOR

YÜREĞİR’DE ‘KONUT HAKKI VE DÖNÜŞÜM’ PANELİ

ADANA’DA “BAĞIMSIZ AİLE FESTİVALİ”