Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre misak, “Sözleşme, anlaşma, bağdaşma,” Misak-ı Milli ise Milli Mutabakat, Milli Anlaşma anlamına gelir. Yakın tarihimize baktığımız zaman da Kurtuluş Savaşının bir "Siyasi Manifestosu" olarak da bilinen Milli Misak, zafere giden yolun ilk tarihi belgesidir.
Sevgili Dostum Osman (Siviloğlu) bir süredir “Süreç Üzerine Düşünceler” başlığıyla yazılar paylaşıyor. Bugüne kadar yazdıkları 27 bölüm oldu. Bir bölümü5-7 Mayıs tarihlerinde yapılan PKK Kongresi sonunda yapılan açıklama idi. Aldım ve arşivledim. Üzerinde konuşulacak o kadar çok şey var ki… Özellikle Lozan hakkındaki bölümün bana hatırlattıklarından biri de Misak-ı Milli idi.
Tarih bilmek geleceği de doğru anlamak ve yorumlamak imkanını, o da geleceğe daha doğru projeksiyon tutmayı sağlar.
Misak-ı Milli son Meclis-i Mebusan tarafından açıklanan, Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yolunda ilerlerken en önemli adımlardan birisi ve tarihimizin bir dönüm noktasıdır.
Misak-I Milli, Kurtuluş Savaşının bir siyasi manifestosudur, çünkü Misak-ı Milli bildirgesi ile Kurtuluş Savaşının hedefleri ve ülkenin savunulacak sınırları belirlenmiş ve derhal uygulamaya konulmuştur.Emperyalist güçler tarafından vatan topraklarının haksız işgalinin kabul edilmezliği ilan edilerek, Mondros Ateşkes Sözleşmesi kesin bir dille ret edilmiş,ülkenin bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı ilan edilmiştir
Maddelerine gelince, kısaca:
Durum tam olarak böyleyken ve Türkiye Cumhuriyeti ne olduğunu dost-düşman bütün dünyaya Lozan Anlaşmasıyla duyurmuşken, PKK’nın bildirgesindeki bir cümle aynen şöyle: Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.
Bu konuyu ileride zaman zaman ve uzun uzun konuşacağız. O zamana kadar yukarıdaki beyanatı içlerine sindirip, kabul edenlerin bir kez daha aklıselim ile düşünmelerini diliyorum.
NEYMİŞ EFENDİM, HİÇ BİR BARIŞ SAVAŞTAN KÖTÜ OLAMAZMIŞ.