Amerika dün gece, 36 saatlik bir operasyonla, İran’ın üç nükleer tesisini, hayalet uçaklardan 14 sığınak delici bomba atarak tahrip etti. Bu bombalar ilk defa kullanılıyordu. Bu bombalar dünyada sadece Amerika’nın elinde var. Artık Amerika’ya karşı savaşacak ülkeler, kendilerini hangi silaha karşı savunacaklarını asla bilemeyecek.
Hatırlarsınız Körfez Savaşı sırasında Irak, Scud füzelerine çok güveniyordu ama Amerika Irak’a bu füzeleri satmadan önce onları havada avlayacak patriot füzelerini üretmişti. Ayrıca çölde Amerikan tanklarını mayınlarla mahvedeceğini düşünmüş ama Amerika’nın çöldeki bütün mayınları basınç bombalarıyla temizleyeceğini hesaplayamamıştı. Çünkü ikisi de ilk defa kullanılıyordu. Tıpkı sığınak deliciler gibi.
Amerika insan öldürme projelerine sınırsız para harcıyor. Örnek: Mançurya Kobayı. CIA, 1950’li yıllarda Kore’de savaş esirlerine beyin yıkama, zihin yönlendirme ve insanların davranışsal mühendisliği üzerine deneyler yapıldığı istihbaratını aldı ve hemen “MK- Ultra”, yani “Mançurya Kobayı” projesini başlattı. Projede 44'ü üniversite olmak üzere, 80 enstitü görev aldı. CIA toplam bütçesinin % 6'sını bu projede kullandı.
CIA Başkanı, Allen Dulles, “Hedef, insan zihnindeki savaşı kazanmaktır. Bu savaşın ilk cephesi propaganda, depolitizasyon ve sansür ile kitlesel sindirmeyi sağlamaktır. İkinci cephe ise bireyin beyninde kazanılacaktır. Hedef, beyin yıkamak, ideoloji değiştirmek ve gerektiğinde birçok Mançurya Kobayı yaratabilmektir,” dedi.
Mançurya Kobayı kendi iradesi dışında, birtakım beyin yıkama seansları, ilaçlar veya hipnozun etkisiyle başkasının istediği eylemleri yapanlara verilen genel isimdi. Amaç robotlaştırılmış ve her istenileni yapabilen, düşünemeyen bireyler elde edebilmekti.
Deneyler, başta uyuşturucular olmak üzere halüsinojenler, hipnoz, beyin yıkama ve ağır işkence seanslarıyla gerçekleşiyordu. Denekler sandalyelere bağlanıyor, zorla kimyasallar yutturulup, verdikleri tepkiler ölçülüyor, daha sonra da zihin kontrolü ve kimyasallar yardımıyla kişinin düşünceleri etki altına alınıyordu.
Amaca ulaşılınca, deneye dair tüm veri ve sonuçlar yok edildi. Deneyler sırasında onlarca denek ölmüş, birçoğu suikasta kurban edilmiş, deneysel hatalardan 32 denek akıl hastanesine kaldırılmış ve 7’si ölmüştü.
Mançurya Kobaylarının üzerinde denendiği üç önemli kişi, John F. Kennedy, Marilyn Monroe ve John Lennon’dı.
KENNEDY: Savaş karşıtı bir başkandı. 1963 yılında suikasta uğradı ve öldürüldü. Cinayetin faili olan Lee Harvey Oswald’ın bir Mançurya Kobayı olduğu düşünülüyordu. Oswald ifadesi alınmadan, bar işletmecisi, Polonya Yahudisi Jack Ruby tarafından onlarca CIA ve FBI ajanının arasında öldürüldü. Jack Ruby’e ne mi oldu? O da hapishanede kanserojen etkisi olan radyoaktif şualar uygulanarak yavas yavas öldürüldü.
JOHN LENNON: Katili Mark David Chapman da bir Mançurya Kobayıydı. Kendisini John Lennon sanıyordu ve onu öldürürken şöyle söylemişti: “Kanımda hiçbir duygu, hiçbir öfke, hiçbir şey yoktu. Beynimde ölü bir sessizlik hâkimdi. Ölüm, soğuk sessizlik, kalkıp yürüyene kadar devam etti. O bana baktı… Kafamda onu duydum. O bana tekrar ve tekrar ‘onu yap, onu yap, onu yap, diyordu.”
MARİYN MONREO: Efsanevi sarışın, film yıldızı ve Kennedy’nin sevgilisi yüksek dozda uyuşturucu alarak intihar etti. (?)
Mevzubahis olan Amerika’ysa dost-düşman fark etmiyor. Galiba İran’da kullanılan sığınak deliciler büyük savaşlar için iyi bir deneme oldu.