Üç gündür, İsmail Hakkı Tonguç’u, onun niçin devlette bu kadar önemli görevlere getirildiğini, getirildiği görevlerdeki başarılarının yanında, hiç durmadan ülke ve insanlarımız için nasıl çalışıp neler ürettiğini, kısacası getirildiği görevleri hak eden liyakatini anlatmaya çalışıyorum. Ama esas anlatmak istediğim, onu yakından tanıyanların bile, belki de çok azının bildiği bir görevin neden ona verildiğini anlatmak

Altı Ok: CHP’nin simgesi, ilkeleri ve rozeti… CHP, 1919 da başlayan Milli Mücadelede sivil direnişin çekirdeğini oluşturan Müdafaa-i Hukuk örgütlerinin temeli üstüne 9 Eylül 1923'te kuruldu. 

Başlangıçta parti programında üç ilke vardı: “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik ve Halkçılık.” 

1924’te halifelik kaldırınca, parti programına “Laiklik” ilkesi de eklendi. 

15 Mayıs 1931’deki III. Büyük Kurultay’da parti programına “İnkılâpçılık ve Devletçilik”  de eklenince partinin programındaki 6 ilke tamamlanmış oldu. 

1933’te, Cumhuriyetin 10.Yılı kutlama hazırlıkları başlamıştı. Atatürk, bu altı ilkeyi ifade edecek bir simge, amblem, rozet olsun istiyordu. Bu simge CHP’nin programı dışında, ilkelerini asırlar sonra da ifade edebilecek, anlamlı bir simge olmalıydı. 

İsmail Hakkı Tonguç Gazi Eğitim Enstitüsü’nde görevliydi. Almanya’da aldığı eğitimler arasında Grafik ve Tasarım eğitimi de almıştı. Türkiye’de bu tasarımı yapabilecek önde gelen kişilerden birisiydi. Görev ona verildi. Tonguç’un kafasında hemen bir amblem şekillendi. Ama bu amblem kusursuz, anlamlı, tarihe ve bilgiye dayanan bir tasarım olmalıydı.

Hemen atladı trene, İstanbul’a, Topkapı müzesine gitti. Gerekli izinleri aldıktan sonra, Türklerin tarih boyunca kullandığı okları inceledi. Çünkü her okun, yapımında kullanılan malzemeler, okların kullanılış amaçları, ebatları ve şekilleri farklıydı.

Dikkatli bir incelemeden sonra, gerekli gördüğü okları yanına alarak okula döndü. Çalışma arkadaşlarını belirledi ve hazırlanacak amblemin simgeselliğini anlattı.

• Ok, ilerlemeyi, değişimi, açılımı, yücelmeyi anlatmalıydı.
• Bir merkezden ayrılan oklar, yelpaze şeklinde birbirlerinden uzaklaşarak bütün evrene yayılmalıydı.
• Her ok, Cumhuriyetin ulaşmak istediği hedefleri göstermeli, o hedefe doğru ilerlemeliydi. 
• Okların beş tanesi düz iken, devletçiliği simgeleyen dördüncü okun dibinde bir  çentik olmalı,   ve Türkiye’de devletçiliğin katı ve müdahaleci bir sistem olmadığını ve karma ekonomik sisteme dayandığını ifade etmeliydi.

VE EN ÖNEMLİSİ

Altı ok, kırmızı zemin üzerinde beyaz renkte olmalı, yani “TÜRK BAYRAĞI”nı da ifade etmeliydi. Başardı Tonguç Baba. Görevini yaptı.

Atatürk, Altı Ok amblemini ilk kez 10. yıl kutlama töreninde smokininin yakasına taktı. Aynı gün, CHP Genel Merkezi altı oklu amblemle ışıklandırıldı.     

1933’ten beri, 91 yıldır altı oklu amblem CHP’nin en önemli tarihsel mirası olarak varlığını sürdürüyor. 

Atatürk 10.yıl kutlamalarından bir ay sonra, Gazi Eğitim Enstitüsü’nü ziyaret ederek, kutlamalardaki başarıları dolayısıyla İsmail Hakkı Tonguç ve arkadaşlarına teşekkür etti.

NEDEN YAZDIM?

Çünkü mutlaka sizler de duymuş olmalısınız, ortalıkta dolaşan saçma sapan haberlere göre CHP, amblemde bazı değişiklikler yapmak, bazı okların rengini değiştirerek yeni anlamlar yüklemek ve o renkleri bir başka siyasi partinin ambleminden almayı düşünüyormuş.

Dilerim bu saçmalık, bu çılgınlık sadece bir yalandan ibarettir ve dilerim bu konuda başka bir yazı yazmak zorunda kalmam.

EĞER ÖYLE OLURSA,

• NE YAZACAĞIMI BEN DE BİLMİYORUM<.