Dün gece nenemi gördüm düşümde. "Hadi nene" dedim gel yine helke almaya gidek.
Mahallede gulle oynuyordum bir gün.
Nenem takadan seslendi.
"Benimle arastaya helke almaya gelir misin?"
"Neneceğim seninle bilikte yürümek benim için büyük bir onurdur" demek isterdim ama o günlerde henüz böyle cümleler kuramıyordum.
Onun yerine "Allööş" diye bir sevinç çığlığı attım.
Nenem güldü. Ama güzel güldü.
Nenem zaten hep güzel gülerdi.
"Seni hoşşik seniii" dedi parmağını sallayarak.
Nenemle ne zaman çarşıya gitsek bana gazoz, çörek ya da leblebi alırdı.
Almasa da nenemi severdim.
Ama alırsa daha çok seviyordum.
O gün hayatıma iki sözcük girdi.
Arasta ve Helke.
Arastanın, "çarşıda aynı işi yapan esnafların bir arada bulunduğu yerler" helkenin de "kova"olduğunu öğrendim.
Siyah mantosunu giydi, kenarları oyalı siyah tülbent baş örtüsünü taktı sol elimden tuttu yola düştük.
Aydın Sihay
Nene hayatıma kattığın bu sözcükler için bir kez daha sana canı yürekten teşekkür ediyor, ellerinden öpüyorum.
-----------------------------------------------------
Kazancılar arastası/Sarıyakup mh
Adana
Gulle: Misket
Taka: Pencere
Allööş: Bir sevinç nidası
Hoşşik: Yağcı, yalaka
Helke: Kova
Çörek: Simit