NÜFUS YAŞLANIYOR!

Yapılan araştırmalar, İstanbul’da nüfusun yaşlandığı sonucuna varmış! Ülke genelinde de doğum oranının büyük oranda düştüğü belirtiliyor! “Üç çocuk yapın” uyarısı ya da “2025 aile yılı” duyurusu tersine işliyor!

Yapılan araştırmalar, İstanbul’da nüfusun yaşlandığı sonucuna varmış! Ülke genelinde de doğum oranının büyük oranda düştüğü belirtiliyor! “Üç çocuk yapın” uyarısı ya da “2025 aile yılı” duyurusu tersine işliyor! Geçtiğimiz yıl için “emekliler yılı” açıklaması yapılmıştı; yıl boyunca en çok ezilenlerin, enflasyonda en çok zarar görenlerin “emekliler” olduğu ortaya çıkmıştı, bu yıl da “aile yılı” aynı yazgıyla karşı karşıya…  Öngörüler, beklentiler bir türlü açıklamalara uymuyor!

Çiftler çocuk yapmaktan uzak duruyor, nüfus yaşlanıyor, “iktidar” ülkede “açlığın” olmadığını ileri sürüyor, alım gücünün olduğunu savunuyor! Devletin kurumu Tüik’in ortaya koyduğu veriler ortada; bırakın emekli aylığını, asgari ücret bile “açlık sınırı” altında kalıyor! “Gözleri görmeyenler döğüşü” değil mi yaşananlar? Boş alanda ellerini/ kollarını sallar gibi, yurttaşın yaşadıkları umursanmadan konuşuluyor!

Aldıkları aylıkla, “açlık sınırı” altında ezilerek yaşamlarını sürdürenlerin “üç” değil, “bir” çocuk yaptıklarını var sayalım! “Bir” çocuk yetiştirmenin, gereksinmelerini karşılamanın kolay olduğunu sanıyor olmalılar! “Bir” çocuk önce doyacak, sonra kundaklanacak, sonra barındırılacak, sonra korunacak/ sevilecek; kolay mı bunlar? Bunu bir de ikiyle, bunu bir de üçle çarptığınızda “aile yılında” nelerle karşı karşıya kalınacağını öngörememek beceriksizlik/ bilmezlik değil de nedir?

Sıkça yinelediğimiz gibi; önce insanların doymasında, ardından barınak bulmasında “umut” vermelisiniz? Adana’yı her yerden iyi biliyorum! Özellikle “genç kuşak” Adana’da yaşamayı istemiyor; ama asla sevmediğinden değil, doyamadığından, sosyalleşemediğinden, yaşayamadığından… Geçtiğimiz yıl yapılan bir açıklamada ülkenin en yoksul, en işsizi bol kenti olarak Adana ile Mersin gösterilmişti! Acı ama gerçek!

Bu nüfus artışıyla, bu edilgen öngörüsüzlükle yalnız İstanbul değil, diğer birçok kent de yaşlanacak! Bundan “en çok” rahatsızlık duyacak olanlar da sistemin “doymazları” olacak! Bilimsel araştırma yapanların öngörüsü şu: Kentleri kirleten betondan yapılar tüketilemeyecek, geniş/ uzun bulvar kıyılarına açtıkları kafeleri dolduramayacak, vitrinlerin renkli ışıklarında sunulan albenili ürünleri satamayacak, dinlence yerleri gözlerden uzaklaşacak! 

İnsanların doymamasına, barınamamasına, “açlıkla” sınamasına neden olanlar şimdiden bilsin bunu!

 

 Tarım Kredi Marketleri “neden” zarar etti?

Tarım Kredi Marketlerinin kuruluş amacı başta yurttaşa ucuz/ nitelikli/ tağşiş olmayan ürünleri ulaştırmaktı! Milenyumla birlikle mantar gibi türeyip, “mahalle bakkalı” kültürünü de yok eden “üç rakamlıları” dize getirmek için atılmış bir adım olarak da düşünülüyordu! “Böylece birilerini terbiye ediyoruz” sözü anımsanacaktır!

Gittiniz mi, diğer marketlerle karşılaştırmasını yaptınız mı, denildiği gibi “ucuz/ nitelikli” olduğunu gören var mı bilmiyorum! Ancak birçok üründe, ürün edinmede daha olanakları geniş olmasına karşın “üç harfli” olarak anılan marketlerden “ucuz” olmadığını birçok üründe görmek olası! Denildiği gibi, şu an binlerce şubesi olduğu belirtilen Tarım Kredi Marketleri ne “ucuz”, ne de diğerlerinden daha “albenili”… Üstelik bazı ürünlerde “tağşiş” olduğuna ilişkin suçlamalar da var! 

Şunu demek istiyorum: “üç harfli” olarak bilinen marketler kazanıyorsa, her yıl anamallarını nasıl artırıyorsa Tarım kredi Marketleri de kazanıyor demektir! Ancak “en son” yapılan bir açıklamada Tarım Kredi Marketlerinin, 2024 yılında üçmilyar liranın üzerinde zarar ettiği ortaya çıktı! Tarım Kredi Marketi ürün sağlayıcı şirket için, “çiftçinin ürününün para etmediği bir dönemde üçmilyar liranın üstünde zarar açıklaması, ürün alımlarının çiftçiden değil tüccardan daha pahalıya aldığı” anlamına da geldiği belirtiliyor! Yurttaşa ucuz/ nitelikli/ tağşiş olmayan ürünlerin ulaştırılacağını söyleyenlerin konuşması gerekmez mi? 

 

 


Oktay EROL

19.03.2025 13:14:00

YAZARLAR


TOPRAK, YEREL YÖNETİMLER BAŞKAN YARDIMCISI OLDU

ADANA’DA “YOLDAŞLAR” çetesine OPERASYON: 65 GÖZALTI

SEYHAN BELEDİYESPORLU ASMİN BÜLGEN TÜRKİYE ŞAMPİYONU

DİJİTAL ÇAĞDA İNSAN İLİŞKİLERİ ALARM VERİYOR!

‘SAĞLIKTA ŞİDDET VE İNTİHAR’ PANELİ

ŞANIVAR’A 25.YIL HİZMET ONUR ÖDÜLÜ

DEMİRÇALI, 82 MİLYON TL İŞÇİ ALACAĞININ ÖDEMDİĞİNİ AÇIKLADI

"KADININ SANAT VE YAŞAM İÇİNDEKİ YERİ"

AYŞE ARMAN -ALİ HAYDAR BOZKURT “PORTAKAL ÇİÇEĞİ FESTİVALİ RÖPORTAJI (2)

ADANA’DA ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERE "DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI”

Düzgün COŞKUN yazdı/ ÇUKUROVA'NIN VERİMLİ TOPRAKLARI SUYA KAVUŞTU

YÜREĞİR KENT KONSEYİ ENGELLİ MECLİSİ BAŞKANINI SEÇTİ

“MAKAO PATAKA’SI BİLE TL’Yİ SOLLADI”

Düzgün COŞKUN Yazdı/ KARNAVAL YOLDA" DİYORLAR AMA TURUNÇGİLLERDE ÇİÇEK KALMADI

YÜREĞİR’DE CAMİLERDE LOKUM İKRAMI

“ZEYTİNİN TANESİ 2 LİRA OLDU!”

Hüseyin SUNGUR Yazdı/ … VE ADANA DEMİRSPOR RESMEN KÜME DÜŞTÜ