Özer Abi. Hepimizin ağabeyi. Bilge insan. Hiçbir fikrini empoze etmez, düşündüğü gibi yaşar, davranışlarıyla bize örnek olurdu. Şimdi sonsuzlukta. Kendisini rahmetle anıyor, Neslihan Ablaya da sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.
Saat 17:00’ye doğru telefon eder, “Whisky time,” derdi. Mutlaka beş-altı kişiye daha telefon etmiş olurdu. Bu bir akşam yemeği demekti. Çok yemesek de uzun oturur sohbet ederdik. Ama mutlaka bir gündemimiz olurdu.
Yıl 1996. Yine böyle bir akşam. Cebinden bir Amerikan gazetesinden kestiği bir yazı çıkardı. “Al, sen bunu değerlendirirsin,” dedi. Yazının başlığı, “The State of Union.” Bill Clinton’un 23 Ocak 1996 tarihli Ulusa Seslenişi.
Clinton Ulusa yedi başlık altında sesleniyordu. Kısaca o başlıkları sırasıyla özetleyeceğim ama birisinin üzerinde biraz fazla duracağım. Sebebini anlayacaksınız.
- Amerika Her Şeyden Önce Çocukları Korumalı ve Aileyi Güçlendirmeli. Çünkü aile Amerikan hayatının temelidir. Daha güçlü aile, daha güçlü Amerika demektir.
- İkinci Görevimiz Bütün Amerikalılara Yeni Yüzyılda İhtiyaç Duyacağımız Eğitim Fırsatlarını Sağlamak Olmalıdır. (Bu maddeye aşağıda değineceğim.)
- Üçüncü Görevimiz Her Amerikalıya Ekonomik Güvence Sağlamak Olmalıdır: Çok çalışan halkımıza çocuklarını daha iyi yetiştirecek ve daha rahat bir emeklilik hayatı yaşayacak ekonomik imkanları sunmalıyız.
- Dördüncü Görevimiz, Sokaklarımızı Suç, Çeteler ve Uyuşturucudan Arındırmak Olmalıdır: Bunun için halkımız hukuka ve polis güçlerine yardımcı olmalıdır.
- Beşinci Görevimiz Gelecek Nesillere Daha Yaşanılır Bir Çevre Bırakmak Olmalıdır: Gelecek nesil daha temiz su, hava ve fabrikaların toksik zararların uzak kalmayı hak etmekteler.
- Altıncı Görevimiz Bütün Dünyada Özgülük ve Barış İçin Savaşan Ülkelerin Liderliğini Sürdürmek Olmalıdır: Amerika 50 yıldan beri, zenginlik ve güvenin temsilcisi olarak bilinmektedir.
- Yedinci Görevimiz Demokrasiyi Yeniden İcat Edip Halkımızın Bu Uğurda Çalışmasını Sağlamak Olmalıdır: Kongre, lobicilerden hediye vs. almayı engelleyecek yasalar çıkarmalıdır.
Serde öğretmenlik var ya, sanırım Özer Abi benim ikinci madde üzerinde kafa yormamı istemişti. Clinton 21.yüzyılın eğitiminden özetle şunları bekliyordu:
- Çocuklarımızı iyi yetişmiş öğretmenler eğitmeli.
- Amerika’daki bütün okullarımıza bilgiye erişim imkanı sağlanmalı. Mississippi Eyaletinde en fakir köy okulu bile Harward’ın kütüphanesine ulaşabilmeli.
- Her eyalet, her okul çağdaş eğitim standartlarına kavuşmalı, her diploma bir değer ifade etmeli.
- Okullarımızda bürokrasi ve kırtasiyecilik azaltılmalı, öğretmenler daha özgür olabilmeli.
- Bütün velilere çocuklarının gideceği okulu ve öğretmenleri seçme hakkı tanınmalıdır.
- Bütün okullar karakter eğitimine daha fazla emek harcamalıdır.
- Bütün velilerimiz çocuklarının ilk öğretmenleri olmalı, istediklerinde çocuklarının okullarını ve sınıflarını ziyaret edebilmelidir.
- İsteyen her Amerikalıya ömür boyu üniversite eğitimi imkanı tanınmalıdır.
- Muhtaç lise öğrencilerimize üniversite hayatı boyunca yılda 10.000 dolar burs verilmelidir.
Evet, Clinton Amerikan eğitim sistemini ve imkanlarını yetersiz buluyor, 21.Yüz Yıl için özetle bunları talep ediyordu. Hamdolsun bizim böyle sıkıntılarımız yok.
BİZ EĞİTİMİ TARİKATLARA DEVRETTİK, AVAL AVAL SEYREDİYORUZ.
- DİLİMİZ DÖNDÜKÇE DE ELEŞTİRİYORUZ. DAHA NE YAPALIM?
NOT: Yazının tamamına internette “Bill Clinton-The State of Union-1996” yazarak ulaşabilirsiniz.