Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “partiye kayyum atanmasını engellemek amacıyla” aldığı karar doğrultusunda, 21. Olağanüstü Kurultayı’nı Ankara’da yaptı. Genel Başkan Özgür Özel’in yeniden genel başkanlığa aday olduğu kurultayda, Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ile eski Milletvekili Berhan Şimşek de aday olacaklarını açıkladı. 

Uysal, “açıklayamayacağım gelişmeler nedeniyle adaylıktan çekildim” diyerek adaylık kararından vazgeçtiğini belirtirken, Şimşek’te “beş dakika geç kaldığımız için divan kabul etmedi” sözleriyle kurultayın gündeminde yer aldı! Özel, tek başına girdiği seçimde 1171 geçerli, 105 geçersiz oy ile yeniden genel başkan seçildi. Son haftalarda gösterdiği performans, yaşanan haksızlıklara karşı sergilediği tutum,  partili/ partisiz birçok yurttaşta oluşturduğu izlenimin sonucu olarak, Özel’in genel başkanlığı koltuğunu korumasının yerinde olduğunu düşünüyorum.

***

Bir yandan “iktidarın” sözünü verdiği gibi “silkelemesi”, bir yandan “parti içi” çekişmeler nedeniyle geldiği günden bugüne rahat yüzü görmedi Genel Başkan Özel! Başlarda “herkesle” konuşup/ görüşmeyi yeğlemesi sorun sayılırken, ardından “konuşup/ görüştüklerinin” de zarar vermeye başlaması üstlendiği yükün büyümesine neden oldu! Çıkmaz her geçen gün büyüdü! Genel başkanlığı tartışılmaya başlandı, parti içinden bazı isimler seslerini yükseltti! Önceki dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıktığı bir televizyon kanalında “şaibeli kurultay” söylemi bardağı taşıran damla olduğu gibi “iç” tartışmaları artırdı, “iktidara” yakın olan tüm medyanın da ilgisiyle genel başkan Özel adına “yıpratıcı” gelişmelere hızlandı!

Bazen “eldeki güç şaşırtır”, derler ya; “iktidar” da ortaya koydukları eylemlerin sonucunu öngörmekte başarısızlığını bir kez daha gösterdi… Ne zaman ki partili belediyelere, ardından “daha turpun büyüğü ileride” denilirken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce üniversite diplomasının iptal edilmesi, sonrasında savcılık soruşturmasıyla “yolsuzluklara” adı karıştığı gerekçe gösterilerek İmralı’ya gönderilmesi Özel’in “titreyip, kendine geldiği” sürecin başlamasına neden olduğu gibi, tüm yurtta “iktidarın” öngörmekte zorlandığı beklenmedik “birleştirici” isim olarak alanlarda coşkuyla karşılandı.

***

Saraçhane’de art arda düzenlenen mitingler, yine Saraçhane’yi çalışmalarının odağı durumuna getirmesi, her an/ her şeye hazırlıklı olması yalnız CHP’lileri değil haksızlığa/ hukuksuzluğa karşı duruş sergileyen herkesin belleğinde iz bıraktı! Öyle ki, seçilmiş/ üstelik gençlikle olsun, dargelirli yurttaşlarla olsun, üniversite öğrencilerle olsun arasında sıkı bir bağ olan bir belediye başkanı salt “gizli tanık” denilen kişilerin “sözlerinden” yola çıkılarak tutuklanmıştı! 

Miting alanları gençlerle dolup taşıyor, katılımcılar gecenin ilerleyen saatlerinde bile Saraçhane’den ayrılmak istemiyor, tomalarla püskürtülen suya karşı duruyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor… Kırdıran, döktürenlerden söz etmiyorum… Mitinge katılanların “hepsinin” bir gerekçesi var; yurttaşlar bugüne değin bastırılan sorunlarından, emekliler/ ücretli çalışanlar “açlık sınırının” altında kalan aylıklarından, tüketemedikleri temel ürünlerden, açlıkla sınanmalarından söz ederken, genç kuşak da “fırsat eşitliğinden” yararlanamayışlarına tepki göstermek için alanlardaydı!

***

21. Olağanüstü Kurultay’da 1171 geçerli, 105 geçersiz oy ile yeniden genel başkan seçilen Özgür Özel’e bir “fırsat” verilmesi gerekiyor! “Beş dakika geç kaldığı için” aday olamadığını dile getiren Berhan Şimşek’e mikrofon uzatan televizyoncuların “kimler” olduğunu görmeyen kalmadı! Burada “iktidarın” neyin peşinde olduğu anlaşılmasına karşın, Özel’in üzerine “söylem” geliştirenlerin bunu anlamamakta diretmesi geleceğe daha çok yara açacaktır!

Özel’e parti içi “çatlak seslerin”  zaman tanımaları, özellikle “iktidara” yakın kanallarda koltuk verilenlerin “titreyip, kendilerine gelmeleri”, ya da “nerede” duracaklarını belirlemeleri gerekiyor! Anlaşılmayan bir şey yok sanırım…