Adana’da yer yer “iktidara” yakınlığı ile bilinen isimlerin “önce Seyhan Belediye Başkanlığı, şimdi iki dönemdir Anakent Belediye Başkanı olan Zeydan Karalar Adana’ya ne yaptı” dediği gibi, Chp parti içerisinde bazı isimler de “geldiği günden bu yana Özgür Özel ne yaptı” demeyi ilk günden bu yana sürdürüyor!
Süleyman Demirel’in dediği gibi, elbet “ağzı olan konuşacak” da, ne yazık ki Karalar kıskançlığından “iktidar” yanlılarının konuştuğu gibi, parti içerinde de “Özgür Özel başarısı” nedeniyle/ çekememezlik duygusunu bastıramayanlar, “ne olup/ bittiğini” görmek istemeyenler, “öngörüsüzlük” hırslarını yenemeyenler gelişmelerden oldukça rahatsız! Genel Başkan Özel ne derse/ desin, “iktidarın” bulamadığı noktaları bile öne çıkararak “saldırganlıklarını” sürdürüyorlar!
***
Aslında bugünkü geldiği yeri “kendi adıma” söylemem gerekirse beklemiyordum! Ne yerel seçimlerde bu denli başarı sağlanacağını, ne tutuklananlar için bu denli uğraş vereceğini, ne “sokak” deme cesareti göstereceğini, ne “iktidara” sıkça “hodri meydan” çıkışı yapacağını… Örneğin yerel seçimler de eldekileri bile yitirebileceğini düşünenlerdendim!
O konuda herkes gibi yanılanlardanım, ancak ondan sonra ortaya koyduğu birçok eylemde “beklenmesi” gerektiğini düşündüm! Birden altının çizilmemesi, durduk yerde “iç muhalefet” oluşmasına izin verilmemesi, dönüşümün beklenmesi gerektiğini düşündüm. Tüm siyasetçilerle görüşmesini, bayramlarda arayıp kutlamasını, bir araya gelmesini “toplumsal barış” adına zorunluluk olarak düşündüğüm gibi, seçmenin politikacılara “birbirinizle konuşmayın, küs durun” demediğini “on/ onbeş çalışanın aylığını alıyorsunuz, sorumlarımızı bir araya gelerek çözün” dediğini düşündüm! Anımsarsınız, bunda bile birçok “suçlamalara” tanık olduk! “İktidara” güvenilmez, görüşülmezmiş! Ülke sanki bugünkü duruma “görüşmem” demelerle gelmemiş gibi!
***
Sonra, “iktidarın” başlattığı “silkeleme” eylemine dek aslında bir “toplumsal barış” ya da “kutuplaşmaya dur” deme olasılığı vardı! Ancak orantısız, “benim belediyem, senin belediyen” ayrımı yapılarak gerçekleşen “borcunu öde” girişimi, ardından Ekrem İmamoğlu’nun alanlardaki sesini kısmak için “gizli tanık” açıklamalarıyla tutuklanması bardağı taşıran damla olduğunca, “iktidarın” koltuğunu yitirmemek için “neler” yapabileceğini de gösterdi!
Bir genel başkan, bir yıl önce gerçekleşen başarıyı korumaya çalışırken, bir yandan kazanılmış belediyelere kayyum atanması, bir yandan seçilmişlerin tutuklanması karşısında ne yapmalıydı? Oturup beklemeli miydi örneğin, İBB ile Chp’ye de kayyum atanmasını mı izlemeliydi; ne yapmalıydı?
***
Yaptığını anımsatayım; “İktidarın” sıkça sözünü ettiği “turpun büyüğü” kimdir bilinmiyor ama, İmamoğlu’nun salt “kanıtlanmamış” suçlamalardan dolayı tutuklanması, Özel’in Saraçhane çağrısıyla başka bir evreye çevrildi! Alanı gece yarılarına dek dolduran toplumun her katmanından yurttaşlar Özel’in çıkışına destek veriyordu! Yalnız CHP’liler değil, yaşananların doğru olmadığına inanan başka partilerden yurttaşlar da desteklerini vermekten kaçınmıyordu!
Genel başkan, art arda düzenlediği mitingler dolup taşıyor, “iktidarın” öngörmekte zorlanacağı görsel şölen yaşanıyordu.Chp’nin güçlü sayıldığı kentlerde değil, Yozgat gibi, Konya gibi “iktidara” yakın olan seçmenin yoğun olduğu yerlerde de alanları kolayca dolduruyor, bölgesel sorunları sorguluyordu!
***
Dün İzmir’de yaşandı en son miting. Baştan sona dek izledim! İki aydır Silivri’de olan Ekrem İmamoğlu’nun mektubunun okunmasının ardından kürsüye geldi Özgür Özel! Günün 19 Mayıs olması nedeniyle önemine vurgu yaptı, son günlerin tartışma konusu olan Lozan Anlaşmasına değindi, ardından gençlere uzun uzun seslenirken, bir yandan da “iktidara” seslendi! Emeklinin, asgari ücretlinin, kuraklık/ doğal yıkım nedeniyle zorluk içinde olan üreticinin sorunlarına değindi!
Mitinge katılan eski genel başkanlardan Hikmet Çetin’in sözleri ilginçti. “Özgür Özel çok rahat kazanır. İster delegeleri değiştirin ister il-ilçe kongrelerini yenileyin sonuç değişmez. Bir kere Özgür Özel çok çalışkan, etkili bir siyaset yürütüyor. Ecevit'ten sonra CHP böyle bir genel başkan görmemişti” diyordu! Parti içinde “hani ne yaptı” diyorlar ya, kanımca bunları da düşünmeliler iyice…