Pareto ilkesi,80 20 kuralı olarak da bilinir. Yaklaşık yüz yıl önce İtalyan matematikçi ve ekonomist Vilfredo Pareto tarafından ortaya atıldı. Pareto, 19. yüzyılda İngiltere ekonomisinin servet dağılımını inceledi ve servetin %80’inin, halkın %20’sine ait olduğunu belirledi.
Pareto ilkesinin asıl amacı hayattaki dengesizliği, orantısızlığı ve eşitsizliği ortaya koymaktır. İnsanlar düşünme, tasarlama, fikir üretme ve ürettiği fikirleri gerçeğe dönüştürme konusunda dört gruba ayrılır:
- Hem düşünen hem de yapanlar.
- Yapan ama düşünmeyenler.
- Düşünen ama yapamayanlar.
- Hem düşünmeyen hem de yapmayanlar.
Birinci gruptakiler
- Sürekli yeni şeyler düşünür,
- Öğrendiklerini hemen uygular,
- Olumluyu olumsuzdan ayırır; olumluyu tekrarlayarak alışkanlık haline getirir,
- Sistematik olarak öğrenir, uygular ve sonuçları üzerinde düşünerek yeni fikirler üretirler,
- Ve bunlar muhtemelen toplumun yüzde 20’sini teşkil ederlermiş.
Pareto’nun 80/20 kuralına göre, bunlar başarılmış tüm işlerin yüzde seksenini gerçekleştirirken, geriye kalan yüzde seksenlik grup toplam başarının ancak yüzde yirmisini gerçekleştirirlermiş.
İşte evrensel ölçüde toplumdaki başarı dağılımın bozukluk ölçüsü.
İkinci grup ise;
- Hırslı ve çalışkan ama bir başarı yaklaşımı gösteremeyen,
- Sistematik bir yaklaşımla değil, sezgileriyle iş bitiren,
- Sağlam içgüdüleri olan ama başarı eğitimleri zayıf,
- Başarıları kırılgan ve şansın ters dönmelerine karşı dayanıksız kişilermiş.
DİĞER İKİ GRUP MU?
- Hiç kullanmadıkları için beyinleri her yaşta sıfır kilometrede,
- Düşündükleri zaman olağanüstü yorulan,
- Kendilerine ait bir planları olmadığı için, başkalarının planlarının bir parçası olan,
- Kendileri bir yol aramaktansa, önündeki izi nereye gittiğini bilmeden takip eden,
- Hiçbir konuda bilgisi olmadığı halde her konuda fikri olan ve hep haklı olduğunu düşünen,
- Kendinden başka herkesi küçümseyen,
- Seçimlerde hububat karşılığı oy kullanan,
- Seçimden sonra ne yediğini fark etmediği için, “Nasıl koyduk ama,” diyen aymazlarmış.
TOPLUMU DİKKATLE İZLEYİNCE PARETO’YU TAKDİR ETMEKTEN KENDİMİZİ ALAMIYORUZ.