ROSENBEGLER VE AYDINLARIMIZ

Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker göz altına alındı. Fatih Portakal, ”Barış Pehlivan Türkiye’de gazetecilik yapma şartlarını bilmiyor,” dedi.

Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker göz altına alındı. Fatih Portakal, ”Barış Pehlivan Türkiye’de gazetecilik yapma şartlarını bilmiyor,” dedi. Hem de ne zaman? Barış polis nezaretinde emniyete götürülürken. Portakal halklı, Barış Türkiye’de gazetecilik yapma şartlarını bilmiyor. Bilseydi ilk zılgıtı yediği zaman, kaçar Seferihisar’da çiftliğine sığınırdı. Öyle bir çiftliği yok ama İtalya’da oturma izni var. Oraya da kaçmadı. Kalıp, gazeteciliği namusuyla, evrensel ve etik kurallara göre yapmayı tercih etti. 

Bu konuda detaylı bir yazı yazma hakkım baki kalmak şartıyla, tarihe bakalım.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'de, senatör McCarthy'nin adından ötürü "McCarthycilik" denilen dönem başladı. Düpedüz Cadı Avıydı yapılan. İlerici, yazar, şair, düşünür, siyasetçi, bilim adamı, “Güzünün üstünde kaşın var,” suçlamalarıyla yakalanıp cezalandırılıyordu 

Amerikalı bilim adamları bir taraftan Atom bombasını imal etmeye, bir taraftan da füze ve radar sistemlerini geliştirmeye çalışıyorlardı. Ethel ve Julius Rosenberg yüksek mühendistiler ve bu projelerde görevliydiler.. 

Aynı yıllarda işçi sınıfının mücadelesi de var. Bir taraftan kitlesel ölümlere sebep olacak atom bombası çalışmaları, diğer taraftan işçi sınıfının verdiği mücadele sonucu, Rosenberg’ler Komünizm ile tanıştılar. O tarihlerde Amerika’da Komünist Partisi vardı. Rosenbergler bu partiye üye oldular. 

Amerikan istihbaratı bunu öğrendi ama önceleri hem bilim insanları olarak projelerdeki görevlerinden dolayı, hem de İkinci Dünya Savaşında Sovyet Rusya ile müttefik olmalarından dolayı ses çıkarmadılar. Ama bir süre sonra Rosenbergleri hem komünist oluşları, hem de bomba planlarını Rusya’ya vermekle suçlayıp tutukladılar.

Yargılamalar dünyada büyük yankı uyandırdı. Kitlesel protesto gösterileri yapılıyordu. Rosenbegler komünistliği kabul ettiler ama casusluk suçlamasını şiddetle reddettiler. 

Casusluk suçundan yargılanan yüzlerce Amerikalı suçlarını itiraf ederek hapis cezaları ile kurtuldu ama Rosenbergler suçlamayı bir türlü kabul etmiyordu. Suçlu oldukları da kanıtlanamadı ama elektrikli sandalyede idama mahkûm edildiler. Hakim doğruyu bulmaya çalışmıyor, Rosenberglerin mahkum edilmesi için jüriyi kışkırtıp duruyordu. 

Bütün dünyada, Einstein başta olmak üzere bilim adamları ve sanatçılar ayağa kalktılar ama sonuç değişmedi. Karar da niyet de önceden belliydi. 

İnfaz odasında bir telefon, telefonun öbür ucunda da Amerika Başkanı vardı. Rosenbergler telefonda başkandan özür dileyip, suçlamayı kabul etseydi affedilecekti. Ama ölümü seçtiler.

Bu şekilde onları ikna edemeyeceğini anlayan yetkililer, bu sefer onlara çocuklarının resmini gösterip, “Kendinizi düşünmüyorsanız onları düşünün,” dedi. Onlar da, “Bu zamana kadar bize inanan milyonlarca insan da bizim çocuklarımız, onlara ihanet edemeyiz,” diyerek yine geri adım atmadılar. 

İnfaz başladı ama bir problem vardı. Elektrikli sandalyeler erkekler için yapılmıştı. Kadın bedenine uygun değildi. Julius ilk şokta öldü ama aynı işlemi Ethel için birkaç kere tekrarladılar. Ethel her seferinde sarsıldı, kasıldı ama gıkını çıkarmadı. Görevliler işi başarıncaya kadar tekrarladılar. Ta ki öldüğünden emin oluncaya kadar. 

Ve Amerika, 19 Haziran 1953’te Amerika Birleşik Devletleri tarihinde casusluk nedeniyle ilk sivilleri ölüm cezasına çarptırarak yeni bir çığır açmış oldu. 

Muhtemelen siz bu yazıyı okuduğunuzda, üç gazeteci evine ve işine dönmüş olacak (ya da öyle ümit ediyorum) ama Fatih Portakal benim aklımdan hiç çıkmayacak. Biz bu ortamda meslektaş dayanışması beklerken, yapılan densizliğe bakın.

Sakın bana, “Ama Fatih’in de haklı yönleri var,” demeyin. Söyledikleri, zamanlaması ve ifade tarzı kendini tepeden tırnağa kirletti. Merak eden Şule Aydın’ın cevabını okusun.

  • BAZI İNSANLAR İÇİN YAŞAMAK BİLE ONURUN YANINDA ÖNEMSİZ KALIR.

İfral TURGUT

29.01.2025 13:19:00

YAZARLAR


HALK SAĞLIĞI İÇİN FARKINDALIK EĞİTİMİ

KISACIK CEYHAN NEHRİ KİRLİLİĞİNİ TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE VE GAZETECİYE DOKUNMA!” ÇAĞRISI YAPILDI

SASA’NIN PATRONU EN ZENGİN LİSTEDE 10. SIRDA

2025 TARIM İŞÇİSİ YEVMİSİ BİN TL OLDU

VAHAP MUNYAR ADANA’YI YAZDI

VALİ KÖŞGER GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE

TİMSAH BESLEME DERDİNE DÜŞEN DE VAR

VALİ KÖŞGER, KOZAN’DA MUHTARLARIN SORUNLARINI DİNLEDİ

Ç.Ü’NÜN 5 PROGRAMI AKREDİTE EDİLDİ

TARIM SEKTÖRÜNDE GENÇLERE İHTİYAÇ VAR

ADANA’DA ÇEVRE KİRLİLİĞİNE KARŞI ORTAK SORUMLULUK!

GÜBRE BİR AYDA YÜZDE 10 ARTTI

ECZACIKLAR SORUNLARINA ÇARE ARAYIŞINDA

BALCALI’DA “STOMA VE YARA BAKIM HEMŞİRELİĞİ” KURSU

YAVAŞ’TAN PERSONELE YÜZDE 62 ZAM

“HACİZLER VE BASKILAR BİZİ HİZMET ETMEKTEN ALIKOYAMAZ!”