SAĞLIKTA GÜLÜN DİKENLERİ…/ 2

“Söz uçar” derler, “sözün” önemsizliğini belirtmek için; öyle değildi aslında! “Söz” çok önemliydi; ya yapılacak olanın sözü verilecekti ya da susulacaktı, “söz” verilmişse yerine getirilmeliydi, o kadar! Bakın yıllar öncesini anımsadım. Adana Milletvekilleri İsmail Hakkı Öztorun ile Nedim Tarhan Kozan’a gelmişlerdi; bıyıklarım terli miydi o zaman bilmiyorum; onlarla büyüdüğümü biliyorum… Buğday hasadı yapılmamıştı daha, Saimbeyli Caddesi’ndeki Chp ilçe binası dopdoluydu, üretici taban fiyatın açıklanmasını bekliyordu, vekillere “neden açıklanmadığını” sordular, vekiller tepkileri yatıştırmak için “söz” verdiler, aradan üç/ beş gün geçince açıklamayı yaptılar; “söz” böyleydi!

“Söz uçar” derler, “sözün” önemsizliğini belirtmek için; öyle değildi aslında! “Söz” çok önemliydi; ya yapılacak olanın sözü verilecekti ya da susulacaktı, “söz” verilmişse yerine getirilmeliydi, o kadar! Bakın yıllar öncesini anımsadım. Adana Milletvekilleri İsmail Hakkı Öztorun ile Nedim Tarhan Kozan’a gelmişlerdi; bıyıklarım terli miydi o zaman bilmiyorum; onlarla büyüdüğümü biliyorum… Buğday hasadı yapılmamıştı daha, Saimbeyli Caddesi’ndeki Chp ilçe binası dopdoluydu, üretici taban fiyatın açıklanmasını bekliyordu, vekillere “neden açıklanmadığını” sordular, vekiller tepkileri yatıştırmak için “söz” verdiler, aradan üç/ beş gün geçince açıklamayı yaptılar; “söz” böyleydi!

Parmağı kopan adamı ameliyata almak için otuzbeşbin liralarını alan Özel Altın Koza Hastanesi, banka hesaplarına ödemeyi geri göndereceklerini söylemelerine karşın, “söz” verdikleri gün ödemeyi yapmamışlardı! Sonra da aldıklarının önce onbeşbin lirasını göndermişlerdi, sonra da diğer kalanı… Şimdi ne anlamı kaldı hastane olmanın, Hipokrat andı içmenin, insan olmanın… Hastane, hasta evi, hastanın iyileştirildiği yerler olması gerekirken neden “tuzak”, neden “haksız kazançlı” yerler, neden giriş yolları böyle “dikenli?”

***

Gaziköyü’nde yaşanan olayı sosyal medya üzerinden paylaşıyor, köy sevdalısı Türkeş Manga… Sosyal medyayı bu gücünden dolayı seviyorum işte! İmamoğlu’ndan biri arıyor akşam saatlerinden sonra Manga’yı… İki yaşındaki yeğeninin başından geçenleri anlatırken; parmağının kapıya sıkıştığını, parmağın koptuğunu, minicik yavrunun çığlıklarını, yaşadıkları çaresizliğini ses telleri titreyerek dile getirmiş… 

Sonrası mı? Yine utanç verici bir durum, yine insanları bir başına bulduklarında kumpas kurmak için bekleyenler, yine “ödemeyi yaparsan yaşarsın” yaklaşımı, yine… Ne yorgun, ne yorucu, ne “tuzak” dolu günler yaşanıyor böyle; üstelik “iktidar” bunlara umursamıyor nedense… Anlatıyorum; hasta güvencesi verilen Şehir Hastanesi’nin yoluna koyulmuşlar, acilden giriş yapıp parmağı kopup çocuğu göstermişler, Aladağ’dan serin/ çocuğun çığlığını önemsemez yetkililer “elimizde parmağı dikecek olanak yok” diyerek Özel Altın Koza Hastanesi’ne göndermişler her zaman yaptıkları gibi! Altın Koza Hastanesi, alışmışlığından ödün vermeden “otuzbeşbin lira ödeme yaparsanız ameliyata alabiliriz” demeyi kendine “hak” saymış ya; burada da yinelemiş! 

***

Ne yapacaklarını şaşıran, apar topar İmamoğlu’ndan çıkan çocuğun yakınları birbirinin gözlerine bakmışlar yalnız, çocuğun çığlıkları/ solgun yüzü gözlerinin önünde… Yakınlarını aramışlar, yakınları bir araya gelerek otuzbeşbin lirayı tamamlayıp hesaplarına göndermişler, ödemeyi yapmışlar, kopan parmak dikim için ameliyata alınmış…

Sonrası yine aynı… Yine aynı… Direnmeler, söylenmeler, ödemeyi geri vermeler… Bunun böyle süreceği belli artık, yine acilden giriş yapıp da “ödeme” yapılmaya zorlananlar için! Özel Altın Koza Hastanesi’nde bilinen bu iki olay, bugüne değin daha kaç kişi oldu ya da bundan sonra daha kaç kişi yaşayacak bilinmiyor! Hasta yakınlarını ödeme yapmaya zorlamak, işin içine “hak” arama çıkınca aldıklarını “geri” ödemek, susanların da “haklarına” tutu koymak… Bu böyle sürüp gidecek mi ya da bu yapılanlar, hasta yakınlarına yaşatılanlar böyle unutulup gidecek mi, “hakça” arayışlar bir sonuca ulaşacak mı? tüm bunları yaşadıkça göreceğiz…

***

Sistem, “kirliklerini bir yolunu bulup örtecek yine, Yenidoğan Çetesi olayında olduğu gibi” diye düşünen çokları olacak haklı olarak! Yurttaş yine yaşadığıyla kalacak, köşe tutunlar “doymazlıklarını” bir yolunu bulup sürdürecekler! Aylardan bu yana “hak, hukuk” denilen şey de bu… Suçlular bedelini ödemeli, “suçu kanıtlanmamış” olanlar da “suçlu” gibi gösterilmemeli! Oyalama, kayırmaca, korumaca olmadan daha “dikensiz”, daha yaşanılır” olur dünya!

 

Gülü “dikeniyle” sevme olasılığı vardır belki de, ancak yaşamda “dikenli/ cam kırıklı” yollardan geçmeyi kimse istemez, kopmuş parmağını yerine koymak için yaşadığı acının yanında “otuzbeşbin lira ödeme yapmalısınız, ödemeniz ardından ameliyata alınacaksınız” sözünü duymayı hiç kimse istemez! Yurttaşın, gizlenen “bıçak parası” bedeliyle yaşamını tutu almaya çalışanların da bağışlanmasını kimse istemez! 


Oktay EROL

4.11.2025 13:28:00

YAZARLAR


“GECİKEN RUHSAT SÜRELERİ EKONOMİYİ VE ÜRETİMİ ZORLUYOR”

BURHAN FELEK ANILDI

SABAH RUTİNLERİ SES SAĞLIĞINI ETKİLİYOR!

TÜKETİCİLERİN ALIŞKANLIKLARI ARAŞTIRILDI

SEYHAN’DA İBADETHANELERDE TEMİZLİK

ADANA’DA LÖSEV’DEN FARKINDALIK YÜRÜYÜŞÜ

FOTOĞRAFLARI VAR İSİMLERİ YOK!

ÖZKE GENÇ İLETİŞİMCİLERLE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI

ÖRCÜN’DE CUMHURİYET KAMPI

“EKİM GEÇİDİ SANAT ETKİNLİKLERİ” NDE TOPLUMSAL KATKI VE SANAT BULUŞMASI

MHP’DEN EV ZİYARETLERİ

İMO’DAN 500 BİN KONUT PROJESİ AÇIKLAMASI

ÖĞRETMENLER YENİ BİR SENDİKA KURDU

ATDSK’DAN BİR AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU DAHA

4 İLDE PİLOT UYGULAMA BAŞLADI

ALTIN PORTAKAL’IN GALİBİ “TAVŞAN İMPARATORLUĞU”

ADANA SOSYO EKONOMİK GELİŞMİŞLİKTE 22. SIRADA