Düzgün COŞKUN

Tarih: 05.12.2024 23:37

SAHİPSİZ HASTANE, HER BAKTIĞIMDA İÇİM KANIYOR

Facebook Twitter Linked-in

Bir hastane düşünün akademik kadrosuyla, modern tıbbi cihazlarıyla, bölgeye sunduğu sağlık hizmetiyle sadece Türkiye'de değil, dünyada marka olsun. Bölgenin, Ortadoğu'nun en donanımlı inceleme, araştırma hastanesi niteliği taşısın.

***

Yine bir hastane düşünün akademik kadrosu, hemşiresi ve yardımcı sağlık personelleri gece-gündüz demeden yoğun bir tempoyla çalışsın. Her yıl milyonlarca insanın derdine deva bulmak için ter döksün. On binlerce hastayı ameliyat ederek yeniden sağlığına kovuşturmanın mutluluğunu yaşasın. 

***

Daha da önemlisi: Olağanüstü durumlarda, afetlerde haftalarca hatta aylarca hastaneden ayrılmadan üstün performans sergileyen güçlü bir kadroya sahip olsun. 

***

Dokunduğu her insanın canını kendi canı bilsin. Hizmet aşkıyla günlerce hastaneden ayrılmasın ailesine, çocuklarının yüzüne hasret kalsın. Özlemini akıllı telefonlarla yaptığı görüntülü görüşmelerde gidermeye çalışsın, teselli bulsun.

***

İşte ismi Bölge ile özdeşleşen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi böyle bir hizmet anlayışının mimarı.

***

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 10 ay geçti. Depremlerde orta hasarlı olduğu gerekçesiyle boşaltılan Çukurova Üniversitesi Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin durumu belirsizliğini hala koruyor.

***

Geçen 10 ayda binada güçlendirmeye yönelik tek bir adımın atılamaması bu güzide egitim kurumun adına misyon ve vizyonuna hiç mı hiç yakışmıyor. Aynı zamanda düşündürücü ve üzücü. Hastane binası yıkılıp yeniden mı inşa edilecek, yoksa güçlendirilecek mı, bu konuda da kesin bir bilgi yok. Binanın durumunun ne olacağına ilişkin belirsizlik toplumu da ciddi manada rahatsız ediyor. 

***

Kuruluşunun 50’nci yıldönümünü geçtiğimiz Ocak ayında görkemli şekilde kutlayan Çukurova Üniversitesi'nin yönetim kadrosunun, neden kalıcı çözüm üretemedigine bir anlam verilemiyor. Görünen o ki, Balcalı Hastanesi ödenek kurbanı!

***

Çukurova Üniversitesi'nden mezun olan şimdi de ilk kadın rektörü olarak bilim yuvasını yöneten Prof. Dr Sayın Meryem Tuncel'in yoğun çaba sarf etmediği de söylenemez. Belki de herkesten fazla Sayın Tuncel'in uykusu kaçıyor. Nitekim, Sayın Tuncel'in bu bağlamda tarihi bir sorumluluğunun olduğu inkar götürmez. 

***

Çukurova Üniversitesi ulusal ve uluslararası alanda Ar-Ge çalışmalarıyla isim yapmış bir bilim yuvası. Balcalı Hastanesi sadece Adana'ya değil, bölgeye dolayısıyla Ortadoğu'dan gelen hastalara şifa dağıtan bir potansiyele sahip.

***

Gelin görün ki 10 aydır kapısı kapalı. Geceleri ışıklar sönük. Hastane zifiri karanlık. Tabiri caiz ise in cin top oynuyor. Kaderiyle baş başa görüntüsü veriyor. Bu da Çukurova Üniversitesi'nin özü ile çelişiyor, bilimsel kimliğiyle hiç örtüşmüyor.

***

Hastanenin yeniden hizmet verebilmesi için Adana kamuoyundan güçlü bir ses çıktığı da söylenemez. Bu kenti yerelde yöneten atanmış ve seçilmişlerin cabalarının da yarar sağlamadığı, ise yaramadığı görülüyor. 

***

Bölgenin en köklü hastanesi 10 aydır kalıcı çözüm bekliyor. Tedavim nedeniyle sıkça Balcalı Hastanesi'nin yolunu tutuyorum. İçi boşaltılarak terk edilmiş devasa kurumun önünden geçerken içim cız ediyor. Gözlerim nemleniyor. Adana'nın bu çaresizliğe layık bir metropol kent, Balcalı Hastanesi'nin sahipsiz olmadığını belirtmek isterim.

***

Bu kentin ekonomisine yön veren sanayici ve us dünyası, sivil toplum kuruluşları, Odalar, yerel yönetimler, milletvekilleri, sendikalar, kamu yararına cemiyet ve dernekler gelin Balcalı Hastanesi'nin yeniden ayağa kalkması için sesinizi ve gücünüzü birleştirin..

***

Adana'dan yükselen bu ses 31 mart 2024 yerel seçimler öncesi başkent Ankara’da oturanlar, ülkeyi yönetmekle yükümlü olanlar duysun Duysun ki, gerekeni yerine getirsin. Tasarruf denilerek kurumlara milyonlarca liralık lüks otomobiller kiralanacağına Çukurova Üniversitesi için kesenin ağzı açılsın. Balcalı hastanesi akademik kadrosu, öğrencisi ve hastalarıyla buluşarak hasret gidersin.

***

Balcalı Hastanesi'ne her gittiğimde hüzünleniyorum. Terk edilmiş binaya bakamıyorum. Benim gibi düşünen hatta hüzünlenen milyonların olduğunu da biliyorum ve içim kanıyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —