Çürümedik yerimiz kalmamış. Devlet çürümüş, dolayısıyla millet de çürümüş. Rüşvet dediğimiz illet de çürümemizde etkin rol oynamış.
Konuya geçmeden önce üst düzey iki devlet adamını tanıtalım. Sonra da, bir iki devlet adamcığından bahsedelim.
FUAT OKTAY: Siyasetçi, akademisyen ve bürokrat. 28. dönem milletvekili. 15 Temmuz darbesi sırasında Başbakanlık Müsteşarı. Türk Telekom’da üst düzey görevlisi. Görevi sırasında 6,5 milyara Telekom satılmış, 4,7 milyarını kamu bankalarımız Hariri’ye kredi olarak vermiş. Hariri Türk Telekom’un arsalarını, mallarını satıp gitmiş. Devletin 4,7 milyarını da biz ödemişiz. Az beceri değil.
Başka ne yapmış. Yimpaş’ta üst düzey yöneticilik yapmış. Yimpaş’ın bütün ortakları batmış, şirket iflas etmiş, parasını almak için adalete sığınan ortaklar, “Paranızı yatırırken bana mı sordunuz,” zılgıtını yemiş ve üzerine bir bardak su içmişler.
Fuat Oktay da bu becerilerinden dolayı, yeni sistemde ilk Cumhurbaşkanı yardımcısı olmuş.
ŞAİR HAŞMET: Osmanlı divan şairi. Latifeleri, hicivleri ile tanındı. Devrin ünlü şairi ve devlet adamı Koca Ragıp Paşa'nın himayesinde yetişti. Kazasker Abbas Efendi'nin oğlu. İlköğrenimini babasından aldı. Sonra medrese öğrenimi gördü, müderrislik yaptı.
Dilini tutamazdı. Şiirleri bazı kimseleri incittiği için önce İstinye'de babasının yalısında ikamete zorlandı. Çenesini yine durmadı. Bursa'ya sürüldü. Burada altı sene kaldı. Sonra İzmir'e, oradan da Rodos'a sürüldü; 1768'de sürgünde iken öldü.
Sadrazam Koca Ragıp Paşa bir gün ahbaplarıyla sohbet ederken hepsine hitaben; “Rüşvet almadığınıza dair yemin edebilir misiniz,” diye sordu.
Meclisin tamamı, yemin billah ederek, rüşvet almadıklarını söyledi. Şair Haşmet bir köşede sessizce oturuyordu.
Ragıp Paşa, Haşmet’e dönerek; “Haşmet, sen Rumeli’de epeyce mansıplarda bulundun. Sessizce durup yemin etmediğine bakılırsa bir hayli rüşvet yemişe benzersin,” deyince, Haşmet, “Sultanım, Müslümanlıkta yalan yere yemin edenler çatlar diye bir inanış vardır. Şimdi ben efendilere bakıyorum. Biraz sonra çatlamazlarsa ben de yemin edeceğim,” diye cevap verdi.
Dönelim tekrar Fuat Oktay’a. Kıbrıs’ta öldürülen mafya lideri Halil Falyalı’nın eşi Özge Falyalı’nın, ses kayıtlarından öğrendiğimize göre, Fuat Bey’e bir kısmı İstanbul’da, bir kısmı da Dubai’de olmak üzere, 50 milyon dolar rüşvet vermiş. Karşılığında da Falyalı ailesi hakkında Türkiye’deki davalar nedeniyle iade istenmeyecek, mal varlıklarına el konulmayacakmış.
Adam hep büyük oynuyor. Bir de ufakçılar var. Mesela, 15 milyon Ömer Çelik, 20 milyon da Süleyman Soylu almış. Eh, onların da bir emeği geçmiştir, her halde.
İsimleri açık yazdım çünkü hem yazılı basında, hem de sosyal medyada açık açık yazıyor.
OLUR DA BİR GÜN MECLİSTEN BİR İNFİLAK SESİ DUYARSANIZ,