SEÇİM-SEÇİLMİŞLER-ATANMIŞLAR

“Seçilmişleri atanmışlara yedirtmeyiz.” Yıllarca, ne çok duyduk bu sözü, değil mi? Ne kadar tavsadı son yıllarda ve nasıl hamaset dolu bir palavraya dönüştü değil mi? Ne demek istediğimi açıklamadan önce. seçim kelimesinin sözlük anlamına bir bakalım.

“Seçilmişleri atanmışlara yedirtmeyiz.” Yıllarca, ne çok duyduk bu sözü, değil mi? Ne kadar tavsadı son yıllarda ve nasıl hamaset dolu bir palavraya dönüştü değil mi? Ne demek istediğimi açıklamadan önce. seçim kelimesinin sözlük anlamına bir bakalım.

Türk Dil Kurumu Sözlüğü seçimi, “Kanunlar ve yönetmelikler uyarınca, kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından bir veya birkaçını seçme, intihap,” olarak tanımlıyor.

İngilizcede bu anlamda iki kelime var: “Election” ve “selection.” Kütüphanemde bir hayli İngilizce sözlük var. Birkaç tanesinden araştırdım. En kolay ve anlaşılır şekilde, “Colins Cobouild AN ENGLİSH LANGUAGE” adlı sözlük tanımlıyor gibi geldi bana. Buna göre:

Election: An organized process in which people vote to choose a person or a group of people to tepresent them in parliament, on a commitee etc. or to hold an official position  such as president or chairman of a group. Yani kısaca insanların kendilerini parlamentoda, bir komitede vb. temsil edecek veya bir grubun başkanı veya başkanı gibi resmi bir pozisyona sahip olacak bir kişiyi veya bir grup insanı seçmek için oy kullandığı organize bir süreç.Selection: The selecting of one or more people or things from a group. Yani  bir veya birden fazla kişiyi veya şeyi bir grup içinden seçme.  

Biliyoruz ve tanımlardan da anlıyoruz ki biz, mesela bizi yönetsin diye birini seçiyoruz ve doğal olarak onun oluşturduğu, hükumet de seçilme amacına uygun olarak, yemin ettikten sonra, belli bir süre için bizi yönetiyor. Bunlara seçilmişler diyoruz ve kendilerine bize hizmet ettiği süreyle sınırlı olmak üzere olağanüstü imkanlar ve yetkiler veriyoruz.

Bir de atanmışlar var ki, onlara devlet memuru diyoruz. Bulundukları makama gelebilmek için uzun yıllara dayanan tecrübenin yanında, yaptığı işe dair bilgi ve becerisi olan ve o bilgiyi vatanı, milleti, halkı için kullanan, liyakat dediğimiz özellikleri taşıyan devlet memurlarımız. Dikkat, devlet memurlarımız, hükumet değil.

İşte bu devlet memurları, bizi temsil etsin diye seçtiklerimize bir oyun oynamasın diye, “Seçilmişleri atanmışlara yedirtmeyiz,” diye bir palavra slogan üretildi. Hem de devlet hizmetini yapan iki erki birbirine düşman (değilse bile) rakip ilan ederek, atanmışlar ve seçilmişler diye iki kampa ayırdılar. Hoşumuza gitti önce. Ama sonra baktık ki elimizi verdiklerimizden kolumuzu kurtaramıyoruz. Çünkü en büyük seçilmişler, seçkin olmanın yanında neredeyse kendilerinin Tanrı tarafından seçildiğine ve sahiplerimiz olduğuna inanmaya başladılar. Ve şöyle bir durumu neredeyse adım adım, yasallaştırmadılarsa da normalleştirdiler:

  • Seçilmişleri atanmışlara yedirtmem ama ben istediğimi yerim.
  • Benim atadıklarım da seçilmiş sayılır, onlar da istediğini yer çünkü onları da benim seçilmişlerim.
  • Ben istersem, kendi seçtiklerimi de yerim çünkü ben olmasaydım, onlar neydi ki?
  • Seçilmiş yalnız benim seçtiklerimdir. Ben seçmediysem onlar seçilmiş sayılmaz  Mesela genel Kurmay Başkanını ben seçerim. Onun beraber çalışacağı kuvvet komutanlarını, onların altındaki komutanları, onların da altındaki ta teğmene kadar herkesi ben seçer ve atarım; onlarda artık benim seçilmişlerimdir.
  • Sadece ordu bazında değil ha…Vali, kaymakam, emniyet müdürü, milli eğitim müdürleri, okul müdürleri, hatta futbol federasyonu başkanı, onun kurulları vs. her şeyi ben seçerim ve herkes benim seçilmişimdir.
  • İstediğimi istediğim an yerim. “Sende metal yorgunluğu sezdim, çekil kenara,” demem yeterlidir. 
  • Ben yorulmam. Yürüyemez hale gelsem bile bende metal yorgunluğu olmaz. O fanilere has bir zaaf. Siz faniler bunu anlayamazsınız.

Tanrı bana öyle bir güç, öyle bir iştah vermiş ki, ne yersem yiyeyim doymam.

GALİBA BEN YERKEN ÖLECEĞİM.


İfral TURGUT

5.09.2024 21:49:00

YAZARLAR


ÇOCUKLARDA ÇENE PROBLEMİNE DİKKAT…

YALBUZDAĞ: SAĞLIK ÇALIŞANINA ŞİDDET ARTIYOR

4 BİN 555 ADET SAHTE PARFÜME EL KONDU

“İŞ CİNAYETLERİNDE SORUMLULAR YARGILANMIYOR”

ADANA’DA AVM’LERDE GIDA DENETİMİ

AÇIĞA ÇIKAN KAÇAKÇILIK OLAYLARINDA  %107’LİK ARTIŞ

DİJİTAL LİRA TÜRKİYE'NİN EKONOMİK GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREBİLİR!

SONBAHARIN OLUMSUZ ETKİLERİNDEN KORUNMAK ELİNİZDE…

HEDEF: YILLIK 5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

HAYAT KURTARAN BURUNLAR ANKARA’DA EĞİTİLİYOR

HASTANE ÖLÜMLERİNİN 1. NEDENİ SEPSİS, HER 5 ÖLÜMDEN BİRİNİN DE SORUMLUSU!

TURİZM ODAKLI SOSYAL GİRİŞİMCİLİK MERKEZİ PROJESİ

UZMANLARDAN KRİTİK UYARI!

3 ADET “TESLA MODEL Y” KAZANMA ŞANSI

DENETİMLİ SERBESTLİK YÜKÜMLÜLERİ OKULLARI BOYADI

“POLONYA, ŞIMDI” SEÇKISI ADANA ALTIN KOZA’DA

YÜREĞİR’DE NARİN İÇİN HATIRA KORUSU