Filozof, devlet adamı ve oyun yazarı. Ömrünü ölüm ve intihar felsefesi yaparak geçirdi. Stoacı felsefenin ilk ve önde gelen temsilcilerinden biri. Hayatı ve eserleri, özellikle etik ve ahlak üzerine düşünceleri ile günümüzde de etkisini sürdürmekte.
Seneca’nın felsefesine göre, ölüm doğal bir süreç ve kaçınılmaz bir sondur. İnsan ölümü korkusuzca ve onurla karşılamalıdır. Ona göre intihar bazen ahlaki bir seçenektir. Özellikle insanın onurunu koruyamayacağı veya ağır acı çekeceği durumlarda, ölüm hayatın doğal bir parçası olarak görülmelidir.
Stoa felsefesi, Antik Yunan’da ortaya çıkan ve duygusal dengenin, ahlaki erdemin ve akıl yürütmenin önemini vurgulayan bir düşünce sistemidir. Stoacılar, insanın mutluluğunun dış koşullardan değil, kişisel erdemden kaynaklandığına inanır. Bu felsefe, dış dünyanın olaylarına karşı kayıtsız kalmayı ve duygusal tepkileri kontrol etmeyi öğütler. Ayrıca, insanın yaşamının doğal düzen ve akılla uyumlu olması gerektiğini savunur. Stoacılık, özdenetim, dayanıklılık ve hayatın zorluklarına karşı sağlam bir duruş sergileme üzerine odaklanır.
Stoacılar, tanrıların insanın kaderini belirlediğine inanır: Kişi, olan her şeyin ilahi iradenin sonucu olduğunu kabul etmelidir. Ancak bu, dünyevi meselelere karışmamak gerektiği anlamına gelmez. Stoacılar, mümkün olduğunca ahlaki düzeni korumak gerektiğine inanırlar.
MS 64'te çıkan bir yangın Roma'nın büyük bir kısmını yok eder ve Neron, yangının sorumluluğunu şehrin küçük Hristiyan cemaatine yükler ve Roma’nın merkezinde, Domus Aurea'yı (Altın Ev) yaşayacağı sarayı inşa ettirmeye karar verir. Bu onun kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen despot ününü daha da pekiştirir.
Roma'nın güçlü insanlarından bir grup, “Yeter artık,” der ve Neron’u öldürmeyi planlarlar. Ne var ki, plan açığa çıkar. Kırktan fazla kişi Neron’a komplo kurmakla suçlanır. Bazıları sürgüne gönderilir, diğerleri idam edilir. Antik Roma geleneğine göre, toplumun üst düzey mensuplarına ise dokunulmaz ama onlara intihar etmeleri emredilir.
Seneca, Nero'nun hem danışmanı, hem de senatördür. İlk birkaç yıl iyi giden ilişkilerden sonra, Neron Seneca’yı dinlemez olur. Oysa Seneca ona doğruları göstermeye çalışmaktadır. Mesela kölelere insanca davranılması gerektiğini söyler. Dinletemeyince, emekli olmaya çalışır ama Neron bırakmaz.
Suikast komplosunda Senaca muhtemelen masumdur. Ama Neron onun da komplonun içinde olduğuna karar verir ve eski danışmanına, “Sana emrediyorum Seneca, intihar et,” der.
Seneca, hayatına ölüm orucuyla son vermek ister. Eşine sarılır ve üzülmemesini söyler. Ama eşi de onunla ölmeye karar vermiştir. Ölüm orucuna girerler ama bu çok uzun bir zaman alır. Sonra, birlikte kollarındaki damarları keserler. Ancak çok az kan çıkar, bu yüzden dizlerini ve bacaklarını da keserler.
Eşinin hem kendi yaraları, hem de boş yere intihar girişimleri yüzünden acı çektiğini gören Seneca, eşinin başka bir odaya geçmesini ister. Kanayarak ölmek de çok uzun sürecektir. Aklına Sokrates gelir. Arkadaşlarından kendisine zehir hazırlamasını ister. Ne var ki, zehrin etkisi de hızlı değildir.
Sonra , kanın daha hızlı akması ümidiyle, ılık suyla banyo yapar. Suyun bir kısmını etrafa serperek, bunun Kurtarıcı Jüpiter'e adak olduğunu söyler. Kısa süre sonra da vefat eder.
Vasiyeti üzerine kendisine cenaze töreni yapılmaz, cesedi yakılır.
Bazen filozoflar da kendi düşüncelerini uygulayamaz. Her zaman, bir insanın hayattaki en büyük servetinin ”iyi bir dost” olduğunu söyleyen Seneca’nın dostuna bakar mısınız?