Salim CANOĞULLARI
Tarih: 10.10.2015 02:19
Soğuk Algınlığı(Grip) ve Antibiyotik
Havalar soğudukça, insanlar kapalı ortamlarda daha çok bir araya gelir. Ayrıca dolmuş, otobüs, uçak, tren gibi taşıma araçlarında, Sinema, tiyatro, sınıf gibi kapalı alanlarda insanlar birbirlerine yakın dururlar.Klimalar çıktığından beri sıcak havalarda da aynı koşullar oluştu.Bu nedenle yaz ortasında grip vakaları sık görülmeğe başladı. Bulaşmaya zemin hazırlayan en önemli faktör bir arada olup yakın temastır. Hapşırık veya öksürük sonucu hava ya uçuşan damlacıklar, solunum yoluyla, öksürürken, hapşırırken el ile kapatılan ağız ve burundan el’e bulaşan mikroplar, kapı kolu veya bazı eşyalara bulaşarak diğer insanlara da bulaşır. Mikrobu alan kişinin vücut direnci düşükse, aldığı mikrop yüksek oranda ise hastalık olur.
Grip hastalığı bütün Dünya da görülen, çok hızlı bulaşan ama tedavisi olmayan bir hastalıktır. “Doktor a gidersen yani ilaç alırsan bir haftada, doktora gitmezsen yedi günde iyileşirsin” şeklinde tanımlanır.
Anlaşıldığı gibi Grip Hastalığı’nın tedavisi yoktur ilacı vardır. Özellikle kulak enfeksiyonu, sinüzit veya ilave olarak ciddi bir akciğer enfeksiyonu yoksa, kesinlikle ANTİBİYOTİK kullanılmaz. Peki; birçok insan boğaz ağrısı, burun akıntısı veya burun tıkanması, hapşırık, öksürük, hafif ateş olunca neden hemen antibiyotik alma gereksinimi duyar. Evinde varsa hemen almaya başlar, yoksa aile hekimine gider yazdırır. Maalesef çoğu hekimler “müşteri memnuniyeti”yaklaşımı ile ya istek üzere veya kendileri antibiyotik yazmaktadırlar. Antibiyotik yazmayan hekim iyi hekim değil ön yargısının hakim olduğu toplumda iyi hekim olmak için “boğazım ağrıyor” diyen hastaya antibiyotik yazma durumunda kalıyor. Gelen hastaya uzun, uzun şu anda antibiyotik almanın yararlı olmayıp hatta zararlı olduğunu, birkaç gün sonra yapılacak kontrolde, gerekli görülürse yazılabileceğini anlatacak zamanı olmadığı için bu uygulama devam etmektedir.
Antibiyotik; anti: karşı,biyo: yaşam, yaşama karşı öldürücü silahtır. Bir silahı rastgele kullanırsanız,düşmanı öldüreyim derken dostunuzu da öldürürsünüz. Vücudumuzda bizlerle dost olan, yabancı ve hastalık yapan mikroplara karşı mücadele eden, bağışıklık sistemine katkıda bulunan, bazı vitaminleri bizim için üreten yararlı mikroplar var. Gereksiz alınan bir antibiyotik bütün bu dostlarımızı öldürür. Tekrar yeniden üremeleri ve yararlı hale gelmeleri uzun zaman alır. Ayrıca zamanında, gerekli dozda ve en az 4-5 gün alınmayan antibiyotik yararlı değil zararlı olur. Hastalık yapan mikrop ölmez ama kullanılan antibiyotiği tanır ve buna karşı direnç geliştirir. Bu direnç toplumda gittikçe yayılır, sonunda hiç bir etkisi kalmaz, boşuna kullanmış oluruz. Zamana ve harcanan paraya yazık olur.
ANTİBİYOTİK kullanırken çok, çok dikkatli olmak gerekir.
DR. SALİM CANOĞULLARI.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —