<strong>SUÇLU BULUNAMAZ</strong>

<strong>SUÇLU BULUNAMAZ</strong>






İnsanlık adına karar vermek üzere kurulan mahkeme heyeti, deprem faciasında canlarını ve mallarını yitiren, yaralanan, yerinden yurdundan olan masum insanların hesabını sormak, suçluları yargılamak üzere salonda yerini aldı.





Dava Türk Milleti adına değil, insanlık adına açılmıştı. Çünkü Türk Milleti, beş bin yıldır “Ortadoğu Despotik İslam Devlet Geleneği”nin genlerine işlediği, uyuşturduğu, düşünemez ettiği, bilimin rehberliğini bir türlü kabul etmeyen kaderci bir milletti.





Savcı, bu katliamda tüm paydaşların sorumlu olduğunu belirterek önce paydaş ya da ilgili tarafların tanımını açıkladı.





Paydaş (ilgili taraf) nedir? Yapı sektörü ile ilgili bir karar/faaliyetten etkilendiğini algılayabilen veya etkilenebilen ya da kararı etkileyebilen kişi / kuruluşlardır.





Bu tanıma göre suçluları sıralamaya başladı.






  • Bu binaların mimari, statik, elektrik ve mekanik projelerini yapan tüm mühendis ve mimarlar.




  • Bu projeleri onaylayan belediye mühendis ve mimarları.




  • İnşaatlarda gerek bireysel gerekse yapı denetim şirketlerinde görevli olarak teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen, ayrıca kamu binalarına olur veren bakanlık mühendis ve mimarları.




  • Bu mühendis ve mimarları denetlemekle yetkili ve görevli Türk Mühendis Mimar Odaları Birliğine bağlı meslek odalarının yetkilileri.




  • Binaların inşa sürecinde tam yetkili olan yapı denetim şirketleri.




  • İnşaatların yapım sorumluluğunu üstlenen şantiye şefleri.




  • Bu inşaatlara demir, çimento, tuğla, briket vb. malzeme temin eden yükleniciler.




  • Bu binaları yapıp fahiş fiyatlarla halka satan, ahlaki değerlerden yoksun, okuma yazması bile kıt olan, para için tüm değerleri pazarlayan müteahhitler.




  • Bina bitiminde oturma iznine imza atan belediye mühendis ve mimarları.




  • Belediye imar ve fen işleri müdürleri.




  • Kamu çıkarlarını değil, kendi kişisel ve siyasi çıkarları için makamları işgal eden Belediye başkanları.




  • Bu inşaatlarla ilgili tam yetkili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.




  • Bu pis işleri yapıp bir şekilde yolu adliyeye düşen sanıkları gerek ayni, gerek nakdi, gerek makam, vb. rüşvetler alarak serbest bırakan savcı ve hakimler.




  • Kaçak yapıları yasal hale getirmek için imar barışı adı altında yasal düzenlemeler yapan, deprem vergilerinin adını özel tüketim vergisi olarak değiştirip bu kaynakları hortumlayan ve yap-işlet modelleriyle çetelere aktaran cumhur hükümetinin yetkilileri.




  • Her fırsatta “cumhurbaşkanınızın talimatları, direktifleriyle” diye söze başlayan, kişiliksiz, niteliksiz, liyakatsiz, kendi sözü olmayan, iradesini başkalarına kiraya vermiş bürokrat ve siyasiler.




  • İhale kanununu 200 kez değiştiren Türkiye Büyük Millet Meclisi.




  • Ülkenin geleceğini, güçler ayrılığını ortadan kaldırıp tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak karara bağlayan, cumhurbaşkanlığı sitemi. Bu sistemin halkoylamasında zarfı mühürsüz oyları geçerli kılan yüksek seçim kurulu üyeleri.




  • Bilim ve teknolojiyi inkar edip her şeyi kadere bağlayan, halkı manipüle edip din ve Allah üzerinden oy devşiren hükümetlere kulluk eden Diyanet İşleri teşkilatı ve zır cahil tarikat, tekke, zaviye, vb. yerlerde gününü gün eden ulema.





Savcı son söz olarak;





“Sayın yargıç, sanıklar bunlardır. Bunların hepsi suçu bir başkasına ya da başkalarına atıyor. Savunmalarında en çok dikkatimi çeken de “sistem sorunu kardeşim” sözleriydi.





Peki sistem suçsuz mudur? Elbette suçludur. Ancak olayları ve yaşanan süreçleri sebep-sonuç ilişkisi açısından değerlendirdiğimizde, yani konulara bütünsellik açısından yaklaştığımızda görülür ki, sorun o kadar basit değil.





Biz toplum olarak sorunlara yüzeysel yaklaşıyor, derinlere inmiyoruz ya da derinlere inmek işimize gelmiyor. Çünkü öyle yaparsak bir ucu bize dokunuyor. Kendimizi sorgulamak gerekiyorsa özeleştiride bulunmak bizim toplumumuzda alışık olmadığımız bir özellik.





Sistem: Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni ya da dizgesidir.





Sistem: “Belirli bir işlemi yerine getirmek için çeşitli unsurları bir araya getiren bütün” dür.





Bu tanımdan yola çıkarsak;





Olaylar karşısında “sistem” olgusunun gerektirdiği biçimde davranmıyor, belirli parçaları alarak sanki diğerlerinden bağımsızmış gibi değerlendiriyoruz. Bunun birbirine bağlı üç temel nedeni vardır:





Birincisi; Çok soyut olan bu kavramı çoğumuz net bir biçimde algılayamıyoruz, özelliklerini ortaya koyamıyoruz.





İkincisi; Bu tür kavramları sorumluluktan kurtulmak, sorunları bizim dışımızdaki nedenlere bağlamak için kullanıyor ve biraz daha boşaltıp soyutlaştırıyoruz.





Üçüncüsü; Neyin sistem olup olmadığına sanki bizim dışımızda karar veriliyormuş gibi davranıyoruz.





Bunlara ek olarak bir de Mahmut TEBERİK var ama o yapı işlerinde çalışmamış, geçmişte yaptığı meslek odası yöneticiliği de zaman aşımına uğramış. Ancak, başka davalarda karşınıza gelecek. Başka unuttuklarım varsa ileride iddianameye eklerim”





diyerek sözünü tamamladı.





Gözleri fal taşı gibi açılmış, pür dikkat savcıyı dinleyen yargıç: “Bu kadar sanığın olduğu bir davada Türk Ceza Kanununun 345 maddesi bile yetersiz kalır ve ‘suçlu bulunamaz’” diyerek dosyayı kapattı.





Yargıç haklıydı. Çünkü herkesin yalan söylediği bir toplumda yalan meşrudur. Çoğunluğun hırsızlık yaptığı bir toplumda hırsızlık meşru hale gelir.





Hakimin yerinde siz olsaydınız, ne yapardınız?





15 Şubat 2023.





Mahmut TEBERİK





Endüstri Mühendisi



Mahmut TEBERİK

16.02.2023 11:47:46

YAZARLAR


UZMANI UYARDI! SAHTE İÇKİYE DİKKAT!

BELEDİYE GAZETE BÜROLARINI MÜHÜRLEDİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA VAR!

TGC: TSYD’YE KAYYUM KARARINDAN VAZGEÇİLMELİDİR

TEKNOKENT-AOSB İŞBİRLİĞİYLE KULUÇKA MERKEZİ KURULACAK

TÜRKİYE’DE KASIM AYINDA 153 BİN 14 KONUT SATILDI

"SÜT FİYATLARI EN AZ 23 LİRA OLMALI"

BÖBREK TAŞI ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

ARAŞTIRMAYA KATILAN ERKEKLERİN YÜZDE 93’Ü ‘AİLE KUTSALDIR’ DİYOR!

LÖSEV: MUTLULUK PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIYOR

TGC: ABDİ İPEKÇİ’YE VE GAZETECİLERE YÖNELİK NEFRET SÖYLEMİ KABUL EDİLEMEZ

YÜREĞİR’DE DİJİTAL BAĞIMLILIK VE AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERİ

ADANA’DAN MİLLİ TAKIMA 4 TENİSÇİ

GÜNÜN FOTOĞRAFI

CEYHAN ‘DA TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ

MHP İL BAŞKANINDAN BELEDİYELERE ÖVGÜ

SÜMER’DEN ASMA KİLİT