“ŞUNUN ŞURASINDA NE KALDI Kİ?”

Daha birbuçuk ay önce Hazine-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyonla kararlı bir biçimde savaştıklarını belirtmişti. “Savaş” olup da; “iktidarın” şatafatını, bir avuç “doymazın” savurganlığını engellemek için en küçük adım atılacağını değil!

Daha birbuçuk ay önce Hazine-Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyonla kararlı bir biçimde savaştıklarını belirtmişti. “Savaş” olup da; “iktidarın” şatafatını, bir avuç “doymazın” savurganlığını engellemek için en küçük adım atılacağını değil! Üstelik şatafatta/ savurganlıkta daha da büyüdü! Dargelirli/ emekçi/ emekli/ ücretli çalışan/ üretici “elindeki/ avcundaki” ile ne tüketebiliyorsa artık; onu biraz daha azalttı! Örneğin yemeklik yağı, çamaşır deterjanını, okula giden çocuğunun beslenme çantasını, evde yanan lamba sayısını, pazar alışverişini, arkadaş buluşmalarını, sosyalleşmelerini daha da azalttı!

Örneğin et yemeyi “yaşamının” ileri günlerine erteledi! Mevsimlik ürünlerden incirin, kayısının, kirazın, şeftalinin, daha birçoğunun yanından geçmedi; geçse de baktı/ kaldı! Bakan Şimşek, bu yurdun yurttaşının “tüketimden” uzaklaşmasını, “iç pazarda” tüketimin azalmasını bir utku olarak değerlendirmekle kalmadı, “enflasyonla mücadelede kararlıyız, bu yıl sonu itibarıyla enflasyon Merkez Bankası’nın tahmin aralığı olan yüzde 19-29 bandında kalacak, 2026’da yüzde 20’nin altına gerileyecek. 2027’de ise tek haneli olacak” dedi.

***

Yaşayıp göreceğiz; ikibinyirmibeşin sonuna geldik sayılır, göz açıp kapayıncaya dek yirmialtı da gelir, ikibinyirmiyediye şunun şurasında ne kaldı ki? Kemal Sunal’ın Salako filmindeki karaktere benzettim birden yaşadıklarımızı nedense… Ne diyordu orada, “şunun şurasında cumartesiye ne kaldı ki; değil mi?” Bir şey kalmadı! Ancak bakalım o zaman dek dargelirliler ne yapacaktı, şu an bile ucu ucuna getirilemeyen aylıklarıyla o zamana dek kime borçlanacaklardı, kime verdikleri sözü yerine getiremeyeceklerdi, kiminle kavgaya tutuşacaktı, kaç evde daha anlaşmazlıklar çıkacaktı, çocuklar sokak ortasında kalacaktı, eşler birbirine zarar verecekti?

“Enflasyon kararlılığı” salt dargelirlilerin sırtına yüklenerek, toplumsal yaraların daha da büyüyeceği öngörülmek istenmiyor nedense! Her yıl aracını yenisiyle/ daha gelişmişiyle değiştiren birinin, eskisini korumaya çalışanla aynı yükü taşıması acımasızlık! Sıkça yineleniyor; nüfusun yüzde onu, ulusal gelirin yüzde seksenini elinde tutuyor! Diğer kalan ulusal gelirin yüzde yirmisi de nüfusun yüzde doksanına dağıtılıyor! Hani yıllık ulusal gelirin onyedibin dolar olduğunu söyleyerek övünüyorlardı ya, işte onun ancak dörtte biri dargelirlinin eline geçiyor, ama aynı yükü dörtte üç alanla birlikte çekiyor! 

***

İkibinyirmibeşteyiz, üç ay sonra ikibinyirmialtı, sonra ikibinyirmiyedi… Tek basamaklı enflasyonu göreceğiz yıllar sonra ya… Bakın daha birbuçuk ay önce ekonomiyi yöneten isim söylemişti; başkası değil! Daha dün, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz “TOBB Türkiye 100 – Türkiye'nin En Hızlı Büyüyen 100 Şirketi” izlencesinde konuşurken “2028 hedefimiz nettir: Enflasyonu kalıcı şekilde tek haneli rakamlara indireceğiz” dedi. 

Yılmaz’ın, 2028 yılı için yaptığı açıklamanın ayrıntısı şöyle: “enflasyon tek haneye düşürülecek, cari açık ulusal gelirin yüzde 1’i düzeyinde tutulacak, 2,5 milyon yeni iş olanağı oluşturulacak, işsizlik yüzde 8’in altına inecek, dışsatım 300 milyar doların üzerine çıkacak, hizmet dışsatımı 150 milyar dolara ulaşacak; bunun 75 milyar doları turizmden gelecek.”

***

Bakan Şimşek “enflasyonun” ikibinyirmiyedide tek basamağa ineceğini söylerken, birbuçuk ay sonra Yılmaz’dan “tek basamaklı enflasyon tarihi” için bir yıl sonrası geldi! Verilen tarihe “inanıp/ inanmama” konusundan söz etmiyorum; “enflasyonun tek basamağa” ineceği konusunda, ilgililerin birbirinden ayrı açıklamalar yapmasını anımsatmaya çalışıyorum! Her iki yetkili de bu sözlerini baş başa kalarak/ aynaya bakarak kendilerine söylemediler, belirlenmiş “isimleri” bir salona toplayıp onlara en ince ayrıntısına varana dek anlattılar! Yatırımcıya Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin arttığından,“risk priminin”düştüğünden, Türk lirasına güvenin güçlendiğinden, kurda dalgalanmaların azaldığından, döviz isteminin dengelendiğinden, Kur Korumalı Mevduat uygulamasının aşamalı olarak sonlandırıldığından söz ettiler…

Yıllık enflasyon öngörüsü tutturuldu mu, sorusunun yanıtını arayın isteresiniz ilk başta! Şu açık net; üretimin savsaklandığı her yerde “enflasyon” kaçınılmaz olduğunca, “öngörüler” de günü kurtarmak amacıyla yapılır unutmayalım! Bu ikilem başta “yatırımcıyı” kaygılandırır, ardından da dargelirlilerin ekmeğini biraz daha küçültür! Yapılacak “tek şey” özkaynaklara dönmektir, “o” kaynaklara katma değer katacak girişimlerin önünü açmak, desteklerden kaçınmamak, “doymazlardan” uzak durmak gerekir! “Şunun şurasında ikibinyirmisekize ne kaldı ki; değil mi” avuntusuna kapılmamak gerek! 

 

 


Oktay EROL

25.09.2025 16:13:00

YAZARLAR


CHP SEYHAN İLÇE ÖRGÜTÜNDE İLK KADIN BAŞKAN

GIDA MÜHENDİSLERİNE PLAKET YERİNE ZEYTİN FİDANI

CHP SEYHAN’A KADIN ADAY

DEMİRSPOR SARIYER’E 3-0 YENİLDİ

Aydın SİHAY Yazdı/ ADANA / TAŞKÖPRÜ

Nurettin ÇELMEOĞLU Yazdı/ BEYGİRLER VE EŞEKLERE ‘PEDİKÜR’ UYGULAMA İŞİ

Düzgün COŞKUN Yazdı/ FESTİVAL ADANA'DA TANITIMI İSTANBUL'DA

İTFAİYECİLERDEN VALİ KÖŞGER’E ZİYARET

CHP SEYHAN’DA SALICI, ÇUKUROVA’DA ÖZSOY

İHTİYAÇ BANKASI SEYHAN'DA DAR GELİRLİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR

ÇSG’DEN ADANA’DA SANAT RÜZGÂRI

ECZACI ODASINDA SEÇİM YAPILDI, BAŞKAN KİM OLACAK?

“DOĞANIN RUHU” YARIŞMASI’NIN KAZANANLARI AÇIKLANDI

KALP HASTALIKLARI RİSKİNİZİ DÜŞÜREBİLİRSİNİZ!

ADANASPOR 6-0 YENİLDİ

YÜREĞİR’DE İLK ENGELSİZ MEKÂN ÜNVANI

Aydın SİHAY Yazdı/ BUYRUN ADANA'YA