İfral TURGUT

Tarih: 03.06.2024 21:37

TASMA...

Facebook Twitter Linked-in

Severim, zaman zaman geçmişe dönüp hafıza tazelemeyi. Eski fotoğraflara bakarım, mesela. Ama siyah-beyaz fotoğrafları daha çok severim. Bazılarına uzun uzun bakar, çekildiği yeri, zamanı, olayı hatırlar, çocukluğumu, gençliğimi yeniden yaşarım.

 

Eski kitapları yeniden gözden geçirmeyi severim. Hasan Pulur’un “Olaylar ve İnsanlar” isimli 1956 baskılı kitabını, mesela. İçindekileri ezbere bildiğim halde, yazarın üslubu, tarzı, kullandığı kelimeler ilk günkü gibi etkiler beni.

 

Gazete arşivlerini severim. Neleri unuttuğumu yeniden hatırlamaya çalışırım. Bekir Coşkun’u okudum en son. Gazetecileri aşağılayan, ”Tasmalarınızı biz çıkardık, biiiz,” gibi içimi acıtan, cevapsız ve tepkisiz kalmış bir söz vardı. Tekrar okudum ve sizinle paylaşıyorum. Kelimesini değiştirmeden.

“Gazetecilere “tasmalı” dedi...Onlar da içinde “tasma” olan Arena konuşmasının “çok güzel ve muhteşem” olduğunu tepe manşetten duyurdular...

Hav hav hav...
Kıyamam köpeğe...
Asil hayvandır...

Merttir köpek; kuyruk salladığında samimidir, ısırmaz... İçinden ısırmak geldiğinde asla kuyruk sallamaz...İkiyüzlü değildir...

Ama medyadaki “tasmalı” ile konuşuyorum, çevrede kimse duymuyorsa, iktidara demediğini bırakmıyor...

“Tehlike büyüdü” diyor...
“Türkiye gitti” diyor...
“Faşizm bu” diyor...


Manşetine bakıyorum:
“Arena büyüledi...”
“Yüreklerdeki gizli sevgi coştu...”
“Demokrasi çiçekleri açtı...”

İkiyüzlüsün birader...Stadyumu Galatasaray da doldurdu... 250 otobüsle ilçelerden insan taşıyan koca iktidar partisi AKP’nin doldurması niye “Böyle kalabalık görülmedi” oluyor?.. Yani Arena Stadı’nı genişlettiler mi?..

Pekiii...

Aynı konuşmada sana ya da meslektaşlarına “Bunların tasması vardı, biz tasmalarından kurtardık” dedi...Arena’da “yüreklerdeki gizli sevgiyi” gördün de... 600 hoparlörden bağırılan “tasma”yı niye duymadın gazeteci?..

Bizim tasma hikâyesine kızan, dava açılmasını isteyen... Yetmedi “Kaleminden pislik damlayan yazar” diyen Başbakan’ın, bu kez gazetecilere “tasma” takması onun ne halde olduğunu gösteriyor...

 

O ayrı...Ama “yüksek tirajlı” gazetelerden, televizyonlardan hiç mi ses çıkmaz?..

Yazıyı iki gün beklettim ki, belki ses çıkar hani...“Tıs” yok...Tam tersine “Muhteşem gün” diye, içinde “tasmaları” olan konuşmayı sayfa sayfa yayımladılar sıkılmadan...

Hadi Başbakan; kürtajı, Uludere’yi, tasmayı, sezaryeni karıştırıp aklını kaybetti... Kinle, nefretle, intikam duygusuyla vicdanını yitirdi...Sen “tasmalı” medya? Hiç mi utanma duygun kalmadı? Biraz olsun yani...”

 

30 Mayıs 2012 - BEKİR COŞKUN


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —