İlkokula başladığım yıllarda üçüncü sınıfa kadar derslerimize eğitmen girerdi. Dört ve beşinci sınıfta öğretmenlerle tanışıyorduk. Okula yeni başladığım yıllardı Eğitmenimiz merhum Şerif Öztürk, temizliğe büyük özen gösterirdi. Her sabah ders başlamadan okulda temizlik yaptırırdı. “Çocuklar, arkadaşlarınızın temiz olup olmadığını öğrenmek isterseniz tırnaklarına ve yakasına bakarsınız. Bir evin bir şehrin temiz olup olmadığı ise tuvaletinden belli olur. Tuvaletler bir evin ya da şehrin aynasıdır" derdi.
***
Durup dururken neden mi “tuvaletlerden” söz ediyorum: Çünkü insanların aynaları gibidir tuvaletler!
***
Günümüzde de tuvaletler insanların, kentlerin hatta ülkelerin ne kadar çağdaş ve gelişmiş olduklarını gösterir. Peki, bakınca anlıyor muyuz, ya da ne kadar anlıyoruz? Halka açık tuvaletler için aynı düşünceyi taşımak pek olası değil. Bu sorun bir türlü çözümlenemiyor nedense! Pislik deryasına dönüşen tuvaletlere girdiğinizde mideniz kaldırmıyor, nefes almaktan zorlanıyor ve iğreniyorsunuz.
***
Yine mı, hastane, yine mı tuvalet rezaleti, maalesef yine! Güzel şeyler görmek, gıpta ile bakmak, huzur bulmak dururken, bakınız hastalar hastanelerdeki tuvaletleri kullanırken ne sıkıntılarla karşılaşıyor. Bu sıkıntıların tek yönlü olduğu da söylenemez. Tuvaleti kullananların temizliğe özen göstermesi lazım. Bir de bunun idari yönü var yani hijyen!
***
Halkı ilgilendiren ve haber değeri taşıyan bir olgunun olumlu veya olumsuz yönünü görüp görmemezlikten gelen birisi değilim. Bu konuda başkalarının ne dediği beni ırgalamaz! Buna "meslek aşkı" derim. Gazeteciyim ve kendimi topluma karşı sorumlu hissediyorum. Ancak ard niyetli değilim, bir olayı haberleştirirken ya da yorumlarken " kasıt" aramam. Arayana da " gazeteci" demem.
***
Takdir edersiniz ki, hiçbir ajans ya da gazeteye bağlı çalışmıyorum. Serbest gazetecilik yapıyorum. Ancak sorumluluk bilinciyle hareket etmek zorundayım. Dürüst olmak, tarafsızlık ve objektif habercilik bunu gerektirir. Başka bir şey düşünemem. Nitekim, gittiğim her kurumda ve özellikle hastanelerde hijyen koşullarının en üst düzeyde olduğunu görmek isterim toplum sağlığı bağlamından.
***
Ama gördüğüm manzara karşısında hayal kırıklığı yaşıyorum. Bazı tuvaletler pislik deryası! "Ah şu tuvaletler" demeden geçemiyorum. Hastaların kirden pislikten geçilmeyen tuvaletleri nasıl kullandığına anlam veremiyorum. Hijyen koşulları bir yana, adil değil, insanı değil!
***
Kendi kendime soruyorum: Hastanelerde sağlıksız ortamlardan korunmak için ne yapmak lazım. "Her insan ya da kurum kendi temizliğinden sorumludur" deyip geçemem ki!
***
İnsan olarak kendi sağlığımı düşündüğüm gibi, başkalarının sağlığını da düşünmeden edemiyorum. Takdir edersiniz ki, temizlik denilince sadece beden temizliği akla gelmemelidir. Kullanılan her şey ve her ortamın temiz tutulması gerekir. Burada yönetim kademelerinden ziyade tuvaletleri kullanan hasta ve hasta yakınlarına da ciddi sorumluluk düşüyor.
***
Kim ne derse desin, güzel ülkemizde hijyen konusunda ilk akla gelen kurumlar okullar ve hastanelerdir.
***
"Yine mı hastane" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ben de derim ki: "Evet" yine hastane! Yine tuvalet rezaleti!
***
Burası Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji-Hematoloji Hizmet Binası'nın zemin katı. Bu katta Nükleer Tıp, Radyoloji Ünitesi, Cenaze Hizmetleri, Hasta Hakları Birimi ve Eczacılık hizmetleri veriliyor.
***
Radyoloji ve Nükleer Tıp ünitelerinde ayakta tedavi gören erkek hastalar bu tuvaleti kullanıyor. Buraya tuvalet demek bin tanık ister. Daracık koridordan ilerlerken tavandan pis sular şırıl, şırıl üstünüze akıyor. Bir adım atmanız adeta imkansız gibi!
***
Yerler pis su ve çöpten geçilmiyor. Atılmış plastik çay bardakları pis suyun üzerinde adeta yüzüyor. Hastalar tuvalet ihtiyacını karşılamaktan zorlanıyor. Tavan nemden yosun bağlamış. Başınızı kaldırıp suyun nerden geldiğini görmek istediğinizde pis sular üzerinize boca oluyor.
-53 saniyelik video-
Tavandaki kirlilik arızanın uzun süredir onarılmayı beklediği dikkat çekiyor. Erkek tuvaletindeki pislik deryasını yakından ve daha net görebilmek için 53 saniyelik videoyu izlemek gerek. Bu videodaki görüntü her şeyi açık seçik gözler önüne seriyor. Ve başka yoruma da gerek bırakmıyor.
***
2016 yılında temeli atılan ve 1 Haziran 2021 tarihinde ayakta hasta kabulüne başlanan 2022 yılında da yataklı hasta hizmeti veren resmi açılışı henüz yapılamayan 5 katlı 200 yatak kapasiteli hizmet binası geçen zaman içinde bu hale nasıl geldiği bilinmez.
***
Hastane yöneticileri zemin kattaki birimleri hiç mi denetlemiyor desek yeridir. Bu rezaleti gören temizlik işçilerinin ilgisiz kalıp durumu sorumlulara iletemediği düşünülemez. Duvara dayalı merdiven, arızaya müdahale edildiğinin kanıtı olsa gerek. Ancak oluk gibi akan suların neden kesilemediği, arızanın nasıl giderilemediği de merak konusu.
***
Eski Rektör Prof. Dr. Sayın Meryem Tuncel, 2021 Haziran ayında Çukurova Üniversitesi Hastanesi Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji-Hematoloji Hizmet Binası'nda incelemelerde bulunurken, hasta konforunu çok önemsediklerini dile getirmişti.
***
Rektör Prof. Dr. Sayın Hamit Emrah Beriş, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Murat Sert, Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sayın Hafize Yalınız, Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Ismail Oğuz Kara, Hematoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Emel Gürkan, Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Mustafa Kibar'ın vakit ayırıp bu videoyu izlemesini çok isterim. Sözkonusu bilim insanlarının pislik deryasında görüntüsünü izlerken ne düşündüğünü kamuoyu adına merak ediyorum doğrusu!
***
Nitekim, Çukurova Üniversitesi Hastanesi Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji-Hematoloji Hizmet Binası sadece Adana'ya değil, Bölge İllerden gelen hastalara da etkin sağlık hizmeti veriyor. Bu merkez aynı zamanda ülke genelinde talep gören bir misyona da sahip. Balcalı Hastanesi’nin yarım asırlık marka bir sağlık kuruluşu olduğu dünyaca biliyor.
***
Marka hastanenin sağlıkta, şifa dağıtmada bilimsel çalışma ve araştırma hizmetleri bağlamında öncü rol üstlenirken, tuvaletlerdeki pislik deryası ile gündem olmayı hiç hak etmiyor.
***
Umarım, Rektörlük, Dekanlık, Hastane Başhekimliği ve ilgili Bölüm Başkanları tuvaletlerdeki ağır koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik gereken hassasiyeti fazlasıyla gösterecektir. Yine ümit ederim ki, bundan sonra da 5 katlı hizmet binasının tüm tuvalet ve lavabolarında benzer sorunlar yaşanmayacaktır.
***
Hayırsever bir iş insanının katkılarıyla Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kazandırılan Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Binası çirkin manzarayı hak etmiyor.
***
30 yılı aşkın Adana Verem Savaş Derneği Başkanlığını yapan mümtaz insan Merhum Dr. M.Feyyaz Etiz sağ olsaydı ve bu çirkin tabloyu görseydi nasıl bir pişmanlık duyardı dersiniz! İnanın düşünmek bile istemiyorum. Kaldı ki, değil üniversite, bağlı fakülte, hastane yönetimi ve tüm akademik kadronun bu videoyu izlerken olumsuz tabloya çok üzüleceğini şimdiden belirtmek isterim.