Aşağıdaki düşünceler, sıradan bir ferd-i vahit olarak bana ait. Elbette eksik, ya da yanlış bulanlar olacaktır. Mantıklı her fikir saygıyla kabulümdür.

Sayın Özel,

DEM heyetiyle yaptığınız doksan altı dakikalık görüşmeniz sonunda yaptığınız konuşmayı dikkatle izledim. Buna göre;

• Tarihsel tutarlılığınız uyarınca, sürecin Meclis odaklı ve Meclis'in önderliğinde ilerlemesi gerektiğini.
• Atılacak adımların, Meclis'te tüm siyasi partilerin katılacağı güçlü bir Komisyonun denetiminde olması gerektiğini,
• Yapılacak çalışmaların, toplumun en hassas duygularının göz ardı edilmeden yapılması ve toplumda hiç kimsenin kendini dışlanmış hissetmemesi gerektiğini,
• Özellikle şehit aileleri ve gazilerin de bu süreçte rencide edilmemesi, dışlanmaması ve bu süreç içinde kendilerinin de doğrudan söz hakkı olduğu gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, 
• Bu eylemlerin gerçekleştirilmesinde hiçbir siyasi çıkar beklentisi olmamasının gerektiğini,   
• Bundan sonraki adımların hem demokratik, hem yasal   olması ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini,
• Toplum nezdinde bir takım siyasi çıkar ilişkileri olma  ihtimalinin tamamen dışlanması gerektiğini  açıkça ifade etmeniz sizden ve temsil ettiğiniz misyondan beklenen bir açıklamaydı.

Bunları söyleyerek, meclisin ve siyasi partilerin onurlarına atıfta bulundunuz ve dolayısıyla demokratik bir devletin varlığını hatırlattınız. Toplumda hiç kimsenin dışlanmayacağı, şehit ve gazi ailelerinin bu konunun esas muhatapları olduğunu belirttikten sonra buradan siyasi rant bekleyenlerin de karşısında olduğunuzu açıkça belirttiniz. Bu hususları görüşme sırasında çok daha seçilmiş kelimelerle ifade ettiğiniz, DEM heyetinin yüz ifadelerinde açıkça da belliydi.

Bu söylediklerinizi, öğleden sonra grup toplantınızda duymayanlara da duyurmak amacıyla, çok daha gür bir sesle teyit ettiniz. Bunu milletinize karşı verilmiş bir söz olarak algılıyoruz. 

Her ne kadar bu temiz dileklerinize, bu paradigmayı ortaya atanlarca beklediğiniz özeni gösterilmeyeceği, hatta her fırsatta istismar edileceği neredeyse aşikarsa da, bu açıklamanız bizlerde bir “UMUT HAKKI” doğurmuştur. Siz görevinizi, ülkesini seven bir devlet adam vakarı ile yaptınız. Çok teşekkür ederiz.

Süreç içinde karşılıklı verilen sözlerin uygulanmasını dikkatle takip edeceğiz.

HEM DE,

• İYİ SAVAŞ, KÖTÜ BARIŞ OLMADIĞI, BİLİNCİYLE