Erdoğan 25 Eylül’de Trump’la görüştü. Görüşmeden önce gazetelerde “Trump’ın Gözü Beylikova’da” diye haberler çıktı, sonra unutuldu. Beylikova Eskişehir’in küçük bir ilçesi. Çin’den sonra dünyanın en zengin toprak elementleri burada. Bu elementler havacılık, savunma ve uzay sanayii, biyomedikal gibi alanlarda kullanılıyor. Erdoğan-Trump görüşmesinde Beylikova istendi mi, istenmedi mi. İstendiyse verdik mi, vermedik mi, bilinmiyor. Ama ondan önce şu Chester nedir bir bakalım.
Amerikalı Amiral Chester Ermeni ayaklanmalarının bastırılması sırasında, zarar gören Amerikan mallarının tazmini için, 1900 yılında İstanbul’a gelmiş ve yaptığı görüşmeler sonunda bir demiryolu projesi geliştirmişti. Buna “Chester Planı” veya “Chester İmtiyazı” dendi.
Buna göre, Amerika Türkiye’de 4.400 kilometrelik bir demiryolu inşa edecekti. Şartları kısaca şöyleydi:
Ancak bir engel vardı: Lozan Anlaşması. Aslında Chester anlaşması, 1908 yılında Abdülhamit dönemimde hazırlanmıştı.
Tekrar gündeme getirilen anlaşma Refet Bele’nin başkanlığında bir heyet tarafından mecliste onaylandı. O gün Atatürk mecliste yoktu ama meclis tutanakları her sabah kendisine getiriliyordu. Bu anlaşmayı okuyunca hemen yırttı, attı ve bu beladan böylece kurtulduk.
Bilemem ama acaba birileri Trump’a bu hikayeyi anlattı da, Trump şimdi en müsait ortamı yakalamanın şehvetiyle, Beylikova kozunu oynayarak, Chester’ın rövanşını mı almak istiyor?
Şimdi Lozan’ın neden Türkiye’nin tapusu sayıldığını biraz daha iyi anlıyor muyuz?