İfral TURGUT

Tarih: 21.10.2024 21:54

TÜRKÇEYİ KAYBEDERSEK, TÜRKLÜĞÜ KAYBEDERİZ

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyetin ilk yıllarında Vagon Li adlı Fransız Şirketi, Ankara-İstanbul arasında çalışan yataklı vagonları işletiyor ve özellikle yeni başkent ile eski başkent arasında sık seyahat eden politikacılar ve iş adamları arasında oldukça rağbet görüyordu. 

23 Şubat 1933 günü, şirketin Beyoğlu şubesine gelen bir müşteri, Ankara için bir bilet istedi. Memur Naci Bey, o gün için bilet kalmadığını, ancak Galata şubesinde bilet bulunabileceğini söyledi; yardımcı olmak için de Galata şubesini aradı. 

Telefon görüşmesi pek sağlıklı değildi, yüksek sesle konuşmak zorunda kaldı. Şirketin Müdürü Mösyö Jannoni; “Burada resmi dilin Fransızca olduğunu bilmiyor musunuz? Size kaç defa söylemeli, size sopayla mı davranmalı,” diye bağırınca Naci Bey; “Ben Türk’üm memleketimde resmi lisan da Türkçedir,” diye cevap verdi.

Aralarındaki tartışmanın büyümesi üzerine Jannoni, Naci Bey’e on lira para cezası verdi ve on beş günlüğüne işten uzaklaştırdığını söyledi.

Ertesi gün gazeteler olayı, “Wagon Li Şirketinde Çirkin Bir Hadise” “Türkçeyi İstemeyenin Türkiye’de Yeri Yoktur,” şeklinde manşetlerle verdiler.

Olayı duyan Darülfünun öğrencileri “Türkiye’de Türkçe konuşulur, burası sömürge toprağı değildir,” diye sloganlar atarak, Wagon Li şirketine doğru yürüyüşe geçti.

Basınımız onurluydu; gençlere destek verdiler. Cumhuriyet Gazetesi’nden Peyami Safa, “Türk diline dil uzatanların dilleri kurusun,” dedi. Yunus Nadi “Türk dili Türk Milleti’nin mukaddesatıdır,” diye yazdı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu da gençliğin tepkisini haklı bulduğunu, “Kapitülasyonlar devrinden kalan zihniyetin hortlar gibi olduğunu,” belirterek şehitlere, “Rahat uyuyunuz, beyhude ölmediniz,” diye seslendi.

25 Şubat günü, binlerce gösterici Beyoğlu’na doğru harekete geçti. Topladıkları taşları gazete kağıtlarına sararak Vagon Li’nin önüne geldiler. “Türkiye’de Türkçe konuşulur, Türkiye’de Türk dili hakimdir,” gibi sloganlarla şirkete girdiler; Atatürk resmini ve Türk bayraklarını itina ile kaldırarak, kapıları, camları kırdılar. Fransızlar çoktan kaçmıştı. Sonra şirketin Karaköy şubesine gittiler ve orayı da harabeye çevirdikten sonra, Babıali’de, Akşam, Milliyet, Vakit, Cumhuriyet gibi gazetelerin önünde gösterilerine devam ettiler. 

Polis güçleri yetersizdi. O sırada Atatürk Beyoğlu’nda doktorda dişlerini yaptırıyordu. Ne olup bittiğini öğrendikten sonra, “Oradan polisleri, jandarmaları çekin. Çocuklardan da birinin başına en ufak bir şey gelmesin,” dedi. Gösterilerde yaklaşık 30 kişi gözaltına alındı, olayların hemen ardından da serbest bırakıldı.

Olay, bir anda Türkiye’nin dört bir yanında duyuldu, konu milli bir mesele haline geldi ve her tarafta Türkçe seferberliği başlatıldı. Jannoni hakkında Türklüğe hakaret suçundan dava açıldı. Wagon Li şirketi de Jannoni’yi görevden aldı. Olaylar yatıştı.

İşte toplumsal tepki diye kastettiğim bu duyarlılık ve eylem.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —