Bu Holding yöneticilerinin ardılları da şimdilerde eskiden olduğu gibi, TÜSİAD’ı piyasa ekonomisi ilkelerine göre yönetmektedirler. Liberal siyaseti benimseyen, sosyal demokratlara mesafeli, laiklik ve Atatürk ilkelerine bağlı, AKP iktidara gelinceye kadar da İslam eksenli siyasete de mesafeli duruyorlardı. Günlük siyasete mesafeli gibi görünseler de ekonomik kararları yönlendirmede etkisiz oldukları söylenmemekle birlikte, görünüşte sanki ‘’siyasete suya sabuna dokunmaz’’ görünüyorlar.
Özal Döneminde başlayarak, iş adamları ve şirketlerini vergi ve kredi baskısı ile terbiye etme, AKP ile el koymaya kadar vardırıldı. İnanç ve milliyet temelli iş insanları dernekler 1990’lı yıllardan sonra kurulmaya başlandı.
TÜSİAD’A KARŞI İSLAMCI VE MİLLİYETÇİ İŞ ADAMI DERNEKLERİ
1990’da Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) kuruldu. Aslında ‘’müstakil’’ kelimesi özellikle seçilmişti. Kurucu Genel Başkanı Erol Mehmet Yarar’a göre; ‘’isim babası Erbakan Hoca’ydı. Herkes tartışsa da MÜSİAD’ı benimsiyordu. ’Müslüman iş adamları’ diyorlardı, ’müstakil iş adamları’ diyorlardı. İkisi de güzel sıfat, ikisi de hoşumuza gidiyordu. Bizim neyi temsil ettiğimiz açık ve net bir şekilde belliydi.’’
Milliyetçiler durur mu? Onlar da Milliyetçi Sanayici İş Adamları Derneği (MİSİAD) kurdular. Aynı kısaltılmış ad ile yani (MİSİAD) kısaltması ile Memleketçi Sanayici Ve İş Adamları Derneği de var.
Gülen Cemaati yani FETO’cular da İş Hayatı Dayanışma Derneği (İŞHAD)’ı, daha 2005 Yılında TUSKON’nu ve Hür Sanayici ve İş Adamları Derneği (HÜRSİAD)’ı kurmuşlardı.
GİAD son eki ile bütün illerde kurulan ‘’Genç İş Adamları Dernekleri’’ ve bunların bir üst kuruluşu olan Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) de benzer nitelikte derneklerdendir. Bu derneklerin tamamı son yıllarda iktidara yakın pozisyonlarına devam ediyorlar.
Aradım, taradım bir tane bile ‘’sosyal demokrat iş insanları derneğine’’ rastlamadım. Neyse biz güncel konu olan TÜSİAD soruşturmasına gelelim.
TÜSİAD’DAN TEPKİ İKTİDARDAN SORUŞTURMA
TÜSİAD'ın 13 Şubat'ta toplanan Genel Kurulu'nda derneğin Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras ve Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan kamuoyunda da tartışılan konularla ilgili konuşma yaptılar. Arkasında Adalet Bakanı ve AKP yetilileri hemen tepki koydular. Arkasında hemen soruşturma savcılık soruşturması başlatıldı.
Konuşmalar özet olarak herkesin bildiği konularla ilgili endişeleri içeren yani son yakın dönemde yaşanan tutuklamalara, ihraç edilen teğmenlere, Kartalkaya yangınına, İliç maden toprak kaymasına ve depremler ile küresel gelişmelere değinilen konuları içeriyordu. Buna göre;
Gibi çok haklı ve herkes tarafından bilinen ama, çözüm üretilmeyen konulara değinilmiştir.
Türkiye’nin giderek ağırlaşan, toplumun tüm kesimleri tarafından dillendirilen, sanatçısı, yazarı çizeri ve siyasileri tarafından, ekonomik ve siyasi bedel; gözaltı, tutuklanma, yıllarca hapis ve mahkemelerde süründürülme şeklinde bedel öderken, Türkiye’nin en önemli iş dünyasının en önemli Sivil Toplum Kuruluşu olan TÜSİAD Kurullarında görüşülmeyecek, eleştiri konusu edilmeyecek de nerede edilecek!
İktidarın kimi Bakanları, yetkilileri, iktidarın her doğrusunu, yanlışını gözü kapalı olarak muhalif kesimleri vatan hainliği, terör yanlısı gibi gösterme hastalığına tutulmuş bir kısım besleme sözde basın mensubu ve adeta kraldan çok kralcı kesilen Sayın Bahçeli’nin de bilinen görüşlerini buraya almaya bile gerek görmüyorum!
TÜSİAD ELEŞTİRİYOR AMA YOL DA GÖSTERİYOR
TÜSİAD, "mevcut uygulamaları eleştirmekle kalmayıp yeni politikalar önermek" amacıyla hazırladığını belirttiği Perspektif: 2025 Dönüşüm ve Gelecek için Yol Haritası & Öneriler adlı bir kitapçığı da paylaştı. Kitapçıkta ekonomik kalkınmanın iki ana yapısal reforma bağlı olduğu belirtilerek;
Belirtiliyor.
Sabri Arpaç